Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mobbing Kalbe Zarar

Prof. Dr. Hüseyin Okutan, Mobbingin Kalbe Zarar Verdiğini Belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 23.07.2015 10:56
Haber Güncellenme Tarihi: 23.07.2015 10:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Mobbing Kalbe Zarar
İş yaşamındaki “Mobbing”in çalışanda yoğun bir strese neden olduğunu belirten Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Yoğun stres ise kalp krizine doğrudan ya da dolaylı olarak yol açabilmektedir. Bu nedenle mobbingin kalp sağlığına etkileri oldukça büyüktür” dedi.
Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, iş hayatında mobbingin kalp sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi. Mobbingin günümüzde bir kişinin ya da bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba psikolojik şiddet, taciz veya baskıda bulunması olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “İş hayatının yoğun rekabet ortamı, sosyal bir hastalık olarak da tanımlanabilecek olan mobbinge neden olmaktadır. Mobbing, iş ortamında bir üst pozisyonda ya da eş kıdemde bir mesai arkadaşı tarafından kişiye uygulanabilir. Bu davranış, o kişiyi pasif pozisyona sokmak ya da işten ayrılması için baskı altında tutmak amacıyla yapılabilir” diye konuştu.
MOBBİNG, AĞIR STRESE YOL AÇIYOR
Her ne şekilde olursa olsun mobbinge uğrayan kişilerde tepkinin benzer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Okutan, “Bunu yoğun bir stres olarak özetlemek mümkündür. Yoğun stres, işyerindeki sosyal ya da mesleki pozisyonunda gerileme, gelir kaybı ve işini kaybetme korkusu, iş bulamama ve işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalma ihtimali gibi düşünceler, çalışan üzerinde ağır bir strese yol açmaktadır. İnsanoğlunun tehlikeyle karşılaştığında ortaya çıkan içgüdüsel davranışı, ’savaş ya da kaç’ şeklindedir. Her iki seçimde de bedenimiz yoğun bir fiziksel etkinliğe başlamak üzere hazırlanır” dedi.
“KALP-DAMAR HASTALIKLARI İÇİN RİSK FAKTÖRÜDÜR”
Sinir ve hormonlar vasıtasıyla yaşamı kurtarmak amacıyla mücadele verildiğinin altını çizen Prof. Dr. Okutan, şunları kaydetti:
“Modern yaşamda sık karşılaşılan, hatta devamlı hale gelen bu durum, yaşamın devamını sağlamak yerine kalp-damar hastalıkları için bir risk faktörü oluşturmaktadır. Bu duygusal ve metabolik zorlanmalar kişide kalp basıncında artış ve kalp çalışmasında hızlanmaya yol açar. Modern tıp alanında yapılan çalışmalar; psiko-sosyal baskılar, buna bağlı oluşan duygulanımlar ve kalp arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin mekanizmasını klinik ve deneysel olarak tanımlamıştır.”
“MOBİNG’E BAĞLI STRES, DEĞERSİZ HİSSETTİRİYOR”
Stresle karşılaşan bir kişide oluşan duygusal değişiklikler hakkında da konuşan Prof. Dr. Okutan, “Sinirlilik, huzursuzluk, uyku bozuklukları, karamsar bir ruh hali, değersiz hissetme, saldırganlık, tehdit altında hissetme ve depresyon duygusal değişiklikler olarak sıralanabilir. Bu kişilerde, yeme alışkanlıklarında bozulmalar, alkol ve sigara tüketiminde artış, dikkatsizliğe bağlı kazalar, duygusal patlamalar gibi davranış değişiklikleri hatta astım krizlerinde artış, çarpıntı, tansiyon yükselmeleri, şeker hastalığı, migren vecilt döküntüleri görülebilir” dedi.
“KALP-DAMAR HASTALIKLARI EN ÇOK GÖRÜLEN ÖLÜM NEDENİ”
Kalp-damar hastalıklarının günümüzde modern iş yaşamının olduğu toplumlarda en sık rastlanan hastalıkların başında geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Okutan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kalp-damar hastalıkları en sık ölüm nedenlerinin de biridir. Modern yaşamda; insanların hareket etme alışkanlıklarının azalması, araç ve asansörlerin yaygın kullanılması, kalp-damar hastalıkları için bir risk faktörü olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca yüksek kalori ve yağ içeren yiyeceklerin ucuz ve kolay ulaşılabilir olması, gittikçe artan şişmanlık, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarının yükselmesi ve tütün kullanımı da kalp damar hastalıklarının görülme sıklığını arttırmaktadır.”
Stresin kalp hastalıkları içinde önemli bir risk faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Okutan, “İş yaşamında yüksek stres altında yaşayanlarda kalp hastalıklarına yakalanma olasılığı 3 kat fazla bulunmuştur. Kronik stres durumlarında, stres hormonlarının artışı kalbin iş yükünü arttırmakta ve bu durum koroner damar darlıklarına yol açan plakların aniden yırtılıp kalp krizi oluşmasına neden olabilmektedir. Ayrıca, stres hormonlarının aşırı salınımı metabolizma dengesini bozmaktadır. Bu hormonlar kalp damarlarında kireçlenmeyi arttırmaktadır. Özetle, iş yaşamındaki mobbing, çalışanda yoğun bir strese neden olmaktadır. Yoğun stres ise kalp krizine doğrudan ya da dolaylı olarak yol açabilmektedir" ifadelerini kullandı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.