Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İnme sonrası fizik tedavide güven ve aile desteği çok önemli

Beyin felci olarak da adlandırılan inmeden her hastanın farklı şekillerde etkilendiğine dikkat çeken Fizyoterapist Yasin Aykut Yıldırım, inme sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecinde kendine güven ile aile desteğinin çok önemli olduğunu belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 24.10.2017 12:34
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2017 12:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Beyin felci olarak da adlandırılan inmeden her hastanın farklı şekillerde etkilendiğine dikkat çeken Fizyoterapist Yasin Aykut Yıldırım, inme sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecinde kendine güven ile aile desteğinin çok önemli olduğunu belirtti.

Diyarbakır Özel Genesis Hastanesi Fizyoterapist Yasin Aykut Yıldırım, beyin felci olarak da adlandırılan inme sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecine ilişkin önerilerde bulundu. İnmenin önlenmesinde stressiz yaşam, sigaradan uzak durulması, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme önemli olduğunu kaydeden Yıldırım, günde ortalama 1,5-2 litre sıvı alınması, haftada 3-5 günde 30-60 dakika yürüyüş yapılması, varsa yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve şeker hastalığının tedavi edilmesi ve ilaçların düzenli kullanılması gerektiğini ifade etti. İnme tedavisinde yaş, etkilenim düzeyi, eşlik eden diğer hastalıklar, hastanın gayret ve azmi, psiko-sosyal faktörler ve aile desteği çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, en önemlisinin kendine güven olduğunu vurguladı.

“Yaş, cinsiyet, ırk ve aile değişmeyen risk faktörleridir”

İnmenin, beyin damar yapılarında tıkanma veya kanama nedeniyle ani gelişen kalıcı nörolojik hasar olduğunu söyleyen Yıldırım, “İnme sonrası genellikle hastanın vücudunun bir bölümünde felç, yürüyememe, kol ya da ellerde güçsüzlük ortaya çıkmaktadır. Bunların yanı sıra konuşma, anlama bozuklukları, yutma, duyu ve algı problemleri, idrar yapma ile ilgili sorunlar da gelişebilir. İnme, kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada ölüm nedeni olarak gösterilmektedir. Yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü değiştirilemeyen risk faktörleridir. Hipertansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, kan kolesterolü ve kan yağlarının yüksekliği, sigara kullanımı, stres, kötü beslenme alışkanlıkları, obezite ve hareketsiz yaşam, inme hastalığına neden olan diğer risk faktörleri arasında kabul edilmektedir” dedi.

“Egzersizlerin yeri önemlidir”

İnmeyi önleme yollarını anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

“İnmenin önlenmesinde stressiz yaşam, sigaradan uzak durulması, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme önemlidir. Günde ortalama 1,5-2 litre sıvı alınması, haftada 3-5 gün 30-60 dakika yürüyüş yapılması, varsa yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve şeker hastalığının tedavi edilmesi ve ilaçların düzenli kullanılması gerekir. Hastanın hayati bulguları stabil olduğu zaman, nöroloji uzman hekimi ve fizik tedavi uzman hekiminin onayından sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlanır. Tedavide egzersizlerin yeri önemlidir. Ayrıca elektriksel uyarı veren cihazlar, biyo-geribildirim yöntemleri, sanal gerçeklik tedavileri, yeniden öğrenme teknikleri, ayna tedavisi, robotik cihazlar kullanılmaktadır. Özellikle fizik tedavide yapılan egzersizler ve hastanın evde uygulandığı ev egzersiz programları sayesinde hastaların çoğu başlangıçta yürüyemezken ilk aylardan itibaren hastalar baston, yürüme cihazı ile veya tamamen bağımsız yürüyebilmektedirler.”

“En önemlisi kendine güven”

İnmede fizik tedavi ve rehabilitasyonun amaçlarından söz eden Yıldırım, “Kaybolmuş veya hasara uğramış fonksiyonların tekrar kazandırılarak kişinin bağımsız olarak yaşamını sürdürmesinin sağlamaktır. Kişinin inme sonrası kısıtlanan fonksiyonlarına bağlı olarak rehabilitasyon, vücudu kuvvetlendirmeyi ve koordinasyonu geliştirmeyi, zihinsel ve duygusal sonuçlarla başa çıkabilmeyi, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmek için yeni yolların öğretilmesini amaçlar. Tedavide yaş, etkilenim düzeyi, eşlik eden diğer hastalıklar, hastanın gayret ve azmi, psiko-sosyal faktörler ve aile desteği çok önemlidir. En önemlisi kendinize inanın, daha sonra size tedavi uygulayan sağlık personellerine inanın, güvenin ve önerilerini ciddiye alınız” diye konuştu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.