Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hepatitten korunmak için yapılması gerekenler

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır, sıklıkla cilt ve göz aklarının sararması, idrarın çay rengi çıkması, bulantı, kusma, iştahsızlık ve karın...

Haber Giriş Tarihi: 02.08.2016 17:02
Haber Güncellenme Tarihi: 02.08.2016 17:02
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır, sıklıkla cilt ve göz aklarının sararması, idrarın çay rengi çıkması, bulantı, kusma, iştahsızlık ve karın ağrısı gibi belirtileri bulunan Hepatit’in bulaşma yolları, türleri, aşı ve tedavi yöntemleri ile korunma yolları hakkında bilgiler verdi.
“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 28 Temmuz tarihini “Dünya Hepatit Günü” olarak kutlamaktadır. Örgütün amacı bu gün aracılığı ile hepatite dikkat çekerek, üye ülkeler arasında koordinasyon sağlamak, dayanışmayı arttırmak, insanları hepatit konusunda bilinçlendirip farkındalığı arttırmaktır” diyen Prof. Dr. Nedim Çakır, “Tıbbi anlamda hepatit, karaciğerin iltihaplanmasıdır. Bu iltihaplanma genellikle virüs dediğimiz en küçük canlılarla olabildiği gibi (viral hepatit), nadiren diğer mikroplarla, bazen de mikroplar olmadan, örneğin uzun yıllar alkol kullanımına veya bazı toksik maddelerle karşılaşmaya bağlı olarak da gelişir. Ancak bulaşabilirliği nedeniyle en önemli hepatit grubu viral hepatitlerdir. Bunun nedeni hem en yaygın hepatit grubu olması, hem de önlenebilir olmasıdır” açıklamalarında bulundu.
Hepatitin belirtileri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Çakır, “Hepatitin en önemli belirtisi cilt ve göz aklarının sararması, idrarın çay rengi çıkması, bulantı, kusma, iştahsızlık ve karın ağrısıdır. Ancak hepatitler her zaman sarılık belirtisiyle seyretmez. Bu nedenle sarılığın görülmemesi hastalığı hemen ekarte ettirmez. Bu nedenlerle, hem hepatit varlığı, hem de eğer varsa sarılığın hepatite bağlı olup olmadığı ancak laboratuvar testleriyle ortaya konabilir” dedi.
“Hepatit 2 yoldan bulaşır”
“Hepatite neden olan virüsler (A, B, C, D, E tipleri) farklılık göstermekte olup, bulaşma açısından ikiye ayrılmaktadır. Hepatit A ve E, bulaşlı yiyecek-içeceklerden bulaşabilmektedir. Hepatit B, C ve D ise kan ve vücut sıvıları ile veya doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilmektedir. D hepatiti, B hepatitinin kardeşidir ve ancak B hepatiti varsa bulaşabilmektedir. Yani B hepatit virüsü, D’ye “Sütanneliği” yapmaktadır” diye konuşan Çakır, açıklamalarına şöyle devam etti: “Kan ürünlerinin nakli, kulak delinmesi, dövme yaptırılması, diş tedavisi, manikür, pedikür veya cinsel ilişki sırasında B, C ve D hepatitleri, hastaların vücut sıvılarından sağlıklı kişilere bulaşabilmektedir.”
“Hepatit, yıllar sonra siroza ve karaciğer kanserine yol açar”
“Hepatitlerin üzerinde bu kadar ısrarla durulmasının nedeni, kan ve vücut sıvıları ile bulaşan türlerinin sıklıkla kronikleşmesidir (sürekli hal alması). Bu kronik hepatitlerin hepsi olmasa da bir bölümü uzun yıllar sonra siroza, bu sirozluların bir bölümü de karaciğer kanserlerine yol açabilmektedir” açıklamalarında bulunan Çakır, “Karaciğer sirozu ve kanserleri kronik B, C ve D hepatitlerinin en önemli komplikasyonu olarak kabul edilir. Ancak her kronik B, C ve D hepatitinde sirozlaşma görülmez. Bazen bu virüsler hastaya bir zarar vermeden karaciğerde sessizce ve sinsice yerleşip kalabilir. Biz bu durumdaki hastalara “Taşıyıcı” diyoruz. DSÖ, dünyada 400 milyon hepatitli olduğunu, her yıl yaklaşık 1,5 milyon insanın hepatit nedeniyle yaşamını yitirdiğini bildirmektedir. Bu ölümlerin çoğu B ve C hepatitinin kronikleşmesi ile görülmektedir. Bu önemli, kronikleşerek siroz ve karaciğer kanserlerine yol açma riski olan hastalığın en azından B türünün aşısının olması önemli bir şanstır. İşte DSÖ, “Dünya Hepatit Günü” gibi kampanyalarla konuya dikkat çekerek; Her tür hepatitin bulaşımını engellemeyi, En azından A ve B hepatit aşılarının kullanımını arttırarak sağlıklı kişileri bağışıklamayı, Özellikle C hepatit virüsüne ait aşı keşif çalışmalarını desteklemeyi, bu yolla hepatiti kontrol altına alarak bu hastalığın ve yol açtığı ölümlerin önüne geçmeyi amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Hepatitin tedavi yöntemlerine de değinen Çakır, “Bu tedavilerin hem maliyeti yüksek, hem de başarı oranları biraz düşüktür. Bu konuda son yıllarda en önemli ve başarılı gelişme kronik hepatit C tedavisinde yaşanmıştır. Eskinin bu en korkulan hepatit türü için yeni, kolay, istenmeyen yan etkileri az ve başarı oranı yüksek bir tedavi ilacı geliştirilmiştir. Günde tek bir tablet alarak üç ayda hepatit C’yi tamamen ortadan kaldıran bu ilaç dünya piyasalarında kullanıma girmiştir. Bütün bu bilgiler ışığında hepatitlerden korunma en önemli ve ucuz yol gibi durmaktadır. Bunun için yapılması gerekenler ise son derece basittir. Yiyeceklerimizin insan dışkısıyla kirlenmesinin önüne geçmek, yani gıda hijyeni sağlamak (A ve E hepatitinden korunma), Başkasına ait kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınmak (B, D ve C hepatitlerinden korunmak), A ve B hepatit aşılarını yaptırmak. Herkese hepatitten uzak sağlıklı bir yaşam dilerim” dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.