Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Gençliğinizi Geri Getirmenin Formülü Kendi Kanınızda”

Uzm. Dr. Funda Ataman, son yıllarda yeni bir cilt en doğal gençleştirme yöntemi olarak uygulanan ’trombositten zenginleştirilmiş plazma’nın, her yaştan kişiye tamamen doğal bir gençleşme sağladığını söyledi.Hisar Intercontinental Hospital...

Haber Giriş Tarihi: 11.05.2016 11:14
Haber Güncellenme Tarihi: 11.05.2016 11:14
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Uzm. Dr. Funda Ataman, son yıllarda yeni bir cilt en doğal gençleştirme yöntemi olarak uygulanan ’trombositten zenginleştirilmiş plazma’nın, her yaştan kişiye tamamen doğal bir gençleşme sağladığını söyledi.
Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Funda Ataman, son yıllarda yeni bir cilt en doğal gençleştirme yöntemi olarak uygulanan ve kişinin kendi kanının vücuda enjekte edilmesiyle gerçekleştiren PRP (Platelet Rich Plazma-Trombositten Zenginleştirilmiş Plazma) yönteminin, daha sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmak isteyenler tarafından tercih edildiğini söyledi. PRP’de insanın kendi kanı kullanıldığı için alerji ve enfeksiyon riski olmadığını belirten Ataman, her hasta için tek kullanımlık steril kitler harcandığını belirterek, “Cilde mikro kanallar açarak cildin alt bölgesine daha kolay nüfuz etmeyi sağlayan dermaroller işlemi sonrası deriye uygulanabilir. Derinin yeniden yapılanması, gençleşmesi, kırışıklıkların giderilmesi, esnekliğinin ve parlaklığının artması amaçlanır.
PRP işlemi, her yaştan kişiye tamamen doğal bir gençleşme sağlar. Kişiden 20 ml kan alınıp yaklaşık yarım saatte işlem tamamlanır. Senede bir kez, 2 haftalık aralıklar ile 3 uygulama önerilmektedir. İşlemin kollajende oluşturduğu yenilenmenin 6 ay devam ettiği düşünülmektedir. Daha yaşlı kişilerde yılda 2 kez, 3’er seans uygulanabilir. İşlem öncesinde hastanın rahatlığı için cildine lokal anestetik yöntemlerle uyuşma sağlandıktan sonra işleme geçiliyor. İşlem sırasında acı hissedilmiyor. Tedavi sonrasında hastanın dinlenmesini gerektiren herhangi bir durum bulunmamaktadır. Hasta günlük rutinine devam edebilir” dedi.
Uzm. Dr. Funda Ataman, işlem sırasında elde edilen trombositten zengin plazma kullanıldığını ancak kalan trombositten fakir plazmadan da, maske ya da krem halinde uygulanıldığını kaydederek, “Topikal anestezi sonrası uygulanan işlem tolere edilebilen bir ağrı oluşturur. Trombosit sayısı yetersiz olanlarda ve kanser hastalarında uygulanmaz. Kandaki trombositler vücudunuzda bir hasar olduğunda ilgili bölgeye toplanıp çeşitli büyüme faktörleri salgılayarak onarımı gerçekleştirirler. PRP ile ortalama 4 kat yoğunlukta trombosit (pulcuk hücresi) elde edilir” ifadelerini kullandı.
PRP son yıllarda yaygınlaşmış olsa da yeni bir yöntem olmadığını belirten Ataman, ilk olarak diş hekimleri 15 yıl önce implantların daha hızlı oturması için kullandıklarını, cilt gençleştirmenin yanı sıra yara izleri, çatlakların giderilmesi ve saç dökülmesi tedavisinde de uygulanıldığını bildirdi. Estetik kullanım dışında, ortopedi, nöroloji, fizik tedavi branşları PRP’den yararlanıldığını vurgulayan Ataman, yara ve operasyon izlerinin giderilmesi gibi tıbbın pek çok branşında kullanım alanı olduğunu açıkladı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.