Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dr. Tanser Şenses, gebeliğe dair her şeyi anlattı

Özel Ümit Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Tanser Şenses, anne adaylarına yönelik gebelik ve gebelik izlemi konusunda bilgiler verdi.Kadın Doğum Uzmanı Dr. Tanser Şenses, gebelik takibi, gebelik sürecinde yapılması gereken testler, anne adayının...

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2016 11:54
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2016 11:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Dr. Tanser Şenses, gebeliğe dair her şeyi anlattı
Özel Ümit Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Dr. Tanser Şenses, anne adaylarına yönelik gebelik ve gebelik izlemi konusunda bilgiler verdi.
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Tanser Şenses, gebelik takibi, gebelik sürecinde yapılması gereken testler, anne adayının nelere dikkat etmesi gerektiği gibi pek çok hayati konuda anne adaylarını bilgilendirdi. Öncelikle gebeliğin oluşum sürecinden söz eden Şenses, “Her ay çoğunlukla bir yumurtalıktan bir yumurta gelişir ve karın boşluğuna atılır bu, sadece 2 gün canlı kalabilir. Erkek tohum hücreleri yani spermler sadece 3 gün yaşarlar ve kanalda yumurta ile karşılaşır. Milyonlarca spermden sadece bin tanesi kanala ulaşır, bunlardan sadece biri kanalda yumurtanın içine girer ve döllenme gerçekleşir” diye konuştu.
DOĞUM TARİHİ NASIL HESAPLANIR?
Gebelik ve doğum tarihinin nasıl hesaplandığı hakkında da bilgi veren Şenses, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gebelik son adetin ilk gününden itibaren hesaplanır ve 40 haftadır. Beklenen doğum tarihini hesaplamak için, son adet kanamasının birinci gününden itibaren 7 gün ileri gidilir ve 3 ay çıkarılır. Örneğin, adetin birinci günü 4’üncü ayın 9’u olan gebenin beklenen doğum tarihi 1’inci ayın 16’sı olacaktır. Bu kural, düzenli adeti olan kadınlar için geçerlidir. Adetleri genelde gecikenlerde, beklenen doğum tarihleri daha geç olacaktır. İlk kontrolde ultrason ölçümüne göre son adet ve tahmini doğum tarihinde doktor tarafından düzeltme yapılabilir.”
İLK BELİRTİLER
Dr. Şenses, gebeliğin ilk belirtilerini şöyle sıraladı:
“Adet kanamasının gecikmesiyle birlikte ortaya çıkan ek bulgular, bize gebeliği düşündürür. Bunlar meme ağrısı hassasiyeti, akıntıda artma, hafif bel, kasık ağrısı, sık idrara gitme, halsizlik gibi belirtilerdir. Daha sonrada sabah bulantıları ve kusmalar bazen ortaya çıkabilir. Günümüzdeki gebelik testleriyle idrarda birkaç gün gecikmeyle, kanda ise gecikme olmadan gebelik saptanabilir.”
Gebelikte ilk muayenede ultrason ile teyit edildiğini söyleyen Şenses, gebelikte 32’nci haftaya kadar ayda bir, 32-36 haftalar arası 2- 3 haftada bir ve 36’ncı haftadan sonra 40 ya da 41 haftaya kadar her hafta kontrole gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ON GEBELİKTEN BİR TANESİ DÜŞÜKLE SONUÇLANMAKTADIR
İlk 3 ayda gerçekleşen düşükler hakkında detaylı bilgiler veren Şenses, şunları söyledi:
“Ne yazık ki gebeliklerin ancak yüzde 90’ı 12 haftayı tamamlamaktadır. On gebelikten bir tanesi düşükle sonuçlanmaktadır. Düşüğün en önemli belirtisi kanamadır, bu nedenle kanaması olan gebe hastaneye başvurmalıdır. Ama unutulmaması gereken diğer durum ise yaklaşık 2 gebeden birinin gebelikte kanama atağı geçirebileceği çoğu kanama durumunda düşük olmayacağı gerekli tedbir ve ilaçlarla önlenebileceğidir.”
KAÇINCI HAFTADA HANGİ TEST YAPILMALI?
Gebelik sürecinde yapılması gereken testler hakkında anne adaylarını bilgilendiren Şenses, “İkili test 11- 14. gebelik haftaları arasında yapılmaktadır. En sık önerilen ve kullanılanıdır. Amaç anne karnında Trizomi 21 (Down sendromu), Trizomi 13 ve 18 riskini belirlenmesidir. Ense kalınlığının ölçüldüğü gün anneden alınan kan örneğinin incelenmesine ikili test denir. Ultrasonografi ölçümü ve ikili testin birlikte değerlendirilmesi sonucu Down sendromlu bebeklerin yüzde 85’i saptanabilir. Bu testin yapılamaması durumunda 16- 20 hafta arası anneden alınan kan örneğiyle üçlü test ya da dörtlü test yapılabilir. Gebelerimiz ve aileleri en çok tedirgin eden konuların başında, bebeğin herhangi bir sakatlığıyla karşılaşma durumudur. Dünyanın her yerinde doğabilecek çocukların ortalama yüzde 3’ünde yaşamı tehdit edebilen veya etmeyen sakatlık bulunmaktadır. Bu anomalilerin ancak yüzde 60 -70’i rutin ultrasonografi ile tespit edilebilmektedir. 20- 22’nci haftalar arasına ise detaylı ultrasonogafi yapılması önerilir. İlerleyen gebelik haftalarında NST ile bebek hareketleriyle kalp atımında artış ve rahimde kasılma takibi, ultrasonda bebeğin büyüme hızının, sıvısının takibi bebek hareketlerinin gözlemi, göbek kordonu ya da beyin damarları gibi yapılarda kan akımının ölçümü gibi testlerle bebeğin anne karnında iyilik hali takip edilir. 24-28’inci gebelik haftalarında şeker yükleme testi yapılmalıdır” dedi.
HAMİLELİKTE KAÇ KİLO ALINMALI?
Anne adaylarının gebelik sürecinde kaç kilo almaları gerektiği konusunda açıklama yapan Şenses, şöyle konuştu:
“Doğum zamanı bebek yaklaşık 3- 4 kilo, amnion sıvısı 900 gram, plasenta 900 gram, rahmin ağırlığı 900 gram, memelerde süt üretimi için değişim 1-2 kg, kan hacminin artması 1- 1 buçuk kilo ve vücut yağında öngörülebilen bir artma 1-2 kilo olursa beklenen kilo artışı 10-12 kilo olacaktır. Zayıf gebelerde kilo artışı 12 buçuk ile 18 kg arasında, normal kilodaki gebelerde 11 buçuk ile 16 kilo ve şişman gebelerde ise 7 ile 11 buçuk kg arasında olmalıdır. Genellikle ilk 3 ay bulantı nedeniyle kilo verilebilir ancak gebeliğin 24- 25 haftasına kadar toplam 4- 5 kg alınabilir. Sonraki haftalarda yarım kilogramdan fazla kilo alınmamalıdır.”
ANNE ADAYI NE YAPMALI, NE YAPMAMALI?
Son olarak annelere gebe kalmadan önce ve gebelik sürecinde yapılması gerekenler hakkında uyarılarda bulunan Şenses, şunları söyledi:
“Gebelik öncesinde doktor kontrolü önemlidir. Hamile adayı folik asid kullanımına başlar ve gebeliğin 12 haftası sonuna kadar devam eder. Hamile adayı sigara, alkol ve kafein alışkanlığından vazgeçmelidir. Hamile her dönemde havuza ve denize girebilir. Yüzme ve yürüyüş, pilates hamileler için en iyi sporlardır. Uzun süre güneş altında kalmak ve güneşlenmek önerilmez. Cinsel beraberliğe, risk grubunda olmayan hastalara gebelik başından itibaren 32’nci haftaya kadar izin verilebilir. Gebe kadının dar pantolon giymesi ve dar kemer takması rahme giden kan dolaşımını etkileyeceği için önerilmez. Dik durmak ve oturmak, orta yükseklikte topuklu ayakkabılar önerilir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.