Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Doğuştan Var Olan Benler Kansere Dönüşebilir

Güneş ve ultraviyole ışınları vücuttaki benlerde melanom ve diğer deri kanserlerinin oluşumunu tetikliyor.Özellikle ailesinde deri kanseri olanlar ve beyaz tenli kişiler cilt kanserleri açısından risk altında olduğundan kesinlikle güneş...

Haber Giriş Tarihi: 20.04.2016 12:50
Haber Güncellenme Tarihi: 20.04.2016 12:50
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Güneş ve ultraviyole ışınları vücuttaki benlerde melanom ve diğer deri kanserlerinin oluşumunu tetikliyor.
Özellikle ailesinde deri kanseri olanlar ve beyaz tenli kişiler cilt kanserleri açısından risk altında olduğundan kesinlikle güneş banyosu ve solaryumdan kaçınmalı.
Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Yüksel Oltulu “malign melanom” hakkında bilgi verdi. Dr. Oltulu “Malign melanom deri kanserleri içinde en ciddi olanıdır ve deriye rengini veren melanosit adı verilen hücrelerden gelişir. Deride doğuştan var olan benler melanoma dönüşebildiği gibi, sonradan ortaya çıkan benler üzerinde de kanser oluşabilir. Vücudu kaplayan derinin herhangi bir yerinde görülebilir. Ben kanseri gelişmesinden birinci derecede çocukluk çağında güneş yanığı geçirmek sorumlu tutulmaktadır. Daha önce melanom teşhisi konan bir hastada ikinci bir melanom gelişme riski vardır. Ayrıca yakınlarında melanom tanısı varsa, bu kişinin melanoma yakalanma riski normal insanlara göre yüksektir” dedi.
DÜNYA GENELİNDE YILDA 160 BİN YENİ MELANOM VAKASI
Hemen hemen herkesin vücudunda irili ufaklı benlerin bulunduğu ifade eden Dr. Yüksel Oltulu “Bunların büyüklükleri, kabarıklıkları ve renkleri farklıdır. Benlerde asimetri, sınır düzensizliği, renk değişikliği (benin birden çok renk içermesi), belirgin büyüme, iltihabi reaksiyon ya da kanama cilt kanserine işaret ediyor olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre; deri kanserine bağlı ölümlerin büyük bir çoğunluğunu (yüzde 75) melanom oluşturuyor. Dünya genelinde yılda 160 bin yeni melanom vakası tespit ediliyor. Her yıl dünya genelinde 48 bin kişi melanom ile ilişkili nedenlerden dolayı hayatını kaybedebiliyor” diye konuştu.
Melanoma dönüşme riski en yüksek olan displastik benler olduğunu söyleyen Dr. Yüksel Oltulu “Bu benlerin en büyük özelliği, melanoma dönüşme riskinin en yüksek olduğu benler olmalarıdır. Displastik benler, bireysel ya da ailesel olarak ortaya çıkabilir. Genellikle 10 yaş civarında fark edilir. Yaşla birlikte doku bozukluğu sayısı artabilir. Tek lezyon olabildiği gibi çok sayıda da görülebilir. Fakat Melanom, kendiliğinden normal görünen deri üzerinde de gelişebilir” şeklinde konuştu.
GÜNEŞ VE SOLARYUMA DİKKAT
Cildiye Uzmanı Dr. Oltulu şöyle devam etti: “Güneş ve ultraviyole ışınları vücuttaki benlerde melanom ve diğer deri kanserlerinin oluşumunu tetikliyor. Özellikle ailesinde deri kanseri olanlar ve beyaz tenli kişiler cilt kanserleri açısından risk altında olduğundan kesinlikle güneş banyosu ve solaryumdan kaçınmalı ve yüksek koruma faktörü içeren güneş ürünlerini yaz, kış kullanmalıdır. Melanom, en sık deride (yüzde 95) rastlanır. Mukozalar, tırnak yatağı, göz ve melanosit bulunan dokularda da ortaya çıkabilir. Erkekte en sık gövdede, kadında en sık bacaklarda gözleniyor. Kadınlarda, erkeklere oranla daha sık görülüyor.”
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Dermatoloji Uzm. Dr. Yüksel Oltulu şu bilgileri verdi: “Erken tanı konulan melanom hastaları, genelde başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Melanom ilk saptandığında mutlaka cerrahi olarak çıkarılmalı ve sistemik olarak hasta taranmalıdır. Melanomun boyutları değişiklik gösterebilir. Küçük bir leke halindeyken bile birçok organa yayılmış olabilir. Bu yüzden erken tanı, teşhis ve tarama melanom için çok önemlidir. Doku bozuklukları cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra diğer doku tutulumlarına göre tedavi ve takip planı yapılır. Hastalığın seyri çıkarılan kitlenin derinliği ve yayılımı ile yakın ilişkilidir. Ancak kitlenin kalınlığının yanı sıra; kanserin yeri, büyüme hızı, başka dokulara yayılımı yaşam süresini etkileyen faktörlerdendir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.