Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocukların büyüme hızındaki yavaşlamalar hafife alınmamalı

Uludağ Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tarım, Çocukların Büyüme Hızındaki Yavaşlamaları Bir çok Hastalığın Habercisi Olabileceğini Söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 17.10.2016 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2016 14:53
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Çocukların büyüme hızındaki yavaşlamalar hafife alınmamalı
Uludağ Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tarım, çocukların büyüme hızındaki yavaşlamanın bir çok hastalığın habercisi olabileceğini söyledi.
Büyüme geriliği, çocuğun boyunun, toplumdaki yaşıtlarına ve hemcinslerine göre kısa olması veya büyüme hızının yavaş olması şeklinde tanımlanıyor. Çocuğun boyunun toplum ortalamasının iki standart sapma altında olması, çocukta boy kısalığı olduğuna işaret ettiğini belirten uzmanlar, muhtemel bir büyüme geriliği sorununu zamanında teşhis edebilmek için çocuk hekimi veya aile hekimi muayenelerinde çocuğun boy ve ağırlık artışının izlenmesi gerektiğini söyledi. Uludağ Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tarım, "Büyümeyi etkileyen faktörler genetik veya çevresel olabilir. Bütün bu faktörlerin birleşik etkisi büyüme hızını ve nihai boyu etkiler. Genetik boy kısalığının sebebi kısa boylu ebeveynler olabileceği gibi Turner sendromu, Down sendromu gibi kromozom hastalıkları da olabilir. Çevresel faktörlere bağlı boy kısalığının en önemli sebebi ise beslenme yetersizliğidir. Bu durum sosyoekonomik sebeplere bağlı olabileceği gibi beslenmeyi olumsuz etkileyen sistemik hastalıklara da bağlı olabilir. Son olarak, bütün organların kronik hastalıkları büyüme geriliğine sebep olabilir. Hatta bazen önemli sağlık sorunlarının ilk bulgusu büyüme geriliği olabilir. Ayrıca düşük doğum ağırlığı, doğuştan kemik hastalıkları, metabolik hastalıklar, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, kemik ve barsakların kronik hastalıkları, kronik enfeksiyonlar, iyi kontrol edilmeyen diyabet, bazı ilaçların uzun süreli ve yüksek dozda kullanımı, tiroid hormonu, büyüme hormonu ve cinsiyet hormonlarının yetersizliği büyüme geriliğine sebep olabilir” dedi.
Ailelerin hekime çocuğun büyümesinin normal olup olmadığını sorması gerektiğini belirten Tarım, "Büyüme geriliği bazen küçük kardeşin boyunun büyük kardeşi geçmesiyle fark edilebilir. Bu kadar gecikmemek için bazı kolay rakamlar yol gösterici olabilir. Normal bir çocuğun boyu doğumda 50 + 2 santimdir. Ortalama 1 yaşında 75 santimetreye ulaşır. Bundan sonra senelik büyüme hızı ikinci yılda 12,5 santimetre olurken, üçüncü yılda 10 santimetre, dördüncü yılda 7,5 santimetre ve erken okul yaşında her yıl 5 santimetre kadardır. Aileler ve hekimler büyüme hızında görülebilecek yavaşlamalara dikkat etmelidir. Ayrıca çocukların aynı giysileri bir yıldan daha uzun süre giyebilmesi de ailelere ipucu verebilir” diye konuştu.
Büyüme hormonu eksik olan çocukların genellikle yaşından daha genç görüldüğünü ifade eden Tarım, "Yüz görünümü bebeksidir. Bu sebeple aileler çocuğun çok zeki olduğunu düşünebilir. Aslında zekası yaşına uygun, ama görüntüsüne göre öndedir. Sesi ince olabilir. Vücudun orta hattındaki kusurlar uyarıcı olabilir. Örneğin, gözlerin birbirine yakın veya uzak olması, yarık damak-dudak, erkek çocukta penisin küçük olması şüphe uyandırabilir. Eğer asıl sorun beyinle ilgili bir hastalıksa şiddetli baş ağrısı, şiddetli kusma ve sinir sistemi ile ilgili belirti ve bulgular görülebilir. En önemli uyarıcı belirti büyüme hızının yavaşlamasıdır ve yukarıdaki belirti ve bulguların hiçbiri olmayabilir. Büyüme geriliği ne kadar erken fark edilirse tedavi şansı o kadar yüksektir. Çünkü zamanla uzun kemiklerimizde yer alan ve epifiz denen büyüme hatlarının kapanması ile boy uzaması durur” şeklinde konuştu.
Sağlıklı beslenme, bütün besin öğelerini içeren dengeli beslenme olduğunun altını çizen Tarım, "Ana besin öğeleri olan protein, karbohidrat ve yağ yanında yeterli mineral ve vitamin içeriği de önemlidir. Yeterli enerji alımının sağlanması için ara öğünlerle desteklemek yararlı olabilir. Tabi aşırı enerji alımının obeziteye sebep olabileceği de hatırlanmalı ve obeziteden kaçınılmalıdır. Özellikle ayaküstü yenen gıdalar gerekli besin öğelerinden çok enerji içeriği yüksek olduğu için obeziteye sebep olabilir" dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.