Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklarda her göğüs ağrısın nedeni kalp hastalığı olmayabilir

Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Işıl Yıldırım Baştuhan, “Yetişkinlerde görülen göğüs ağrısında akla gelen ilk neden kalp hastalıkları olsa da çocukluk çağında da göğüs ağrılarının küçük bir kısmı kalp kaynaklı olabiliyor....

Haber Giriş Tarihi: 18.02.2019 10:55
Haber Güncellenme Tarihi: 18.02.2019 10:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Çocuklarda her göğüs ağrısın nedeni kalp hastalığı olmayabilir

Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Işıl Yıldırım Baştuhan, “Yetişkinlerde görülen göğüs ağrısında akla gelen ilk neden kalp hastalıkları olsa da çocukluk çağında da göğüs ağrılarının küçük bir kısmı kalp kaynaklı olabiliyor. Yapılan çalışmalarda, çocukluk çağındaki göğüs ağrılarının yüzde 95’inin iyi huylu olduğunu, ancak yüzde 5 oranında da kalp hastalıklarına bağlı geliştiğini gösteriyor” dedi.

Memorial Antalya Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Işıl Yıldırım Baştuhan, çocuklarda görülen göğüs ağrıları hakkında bilgi verdi.

“Göğüs ağrısı pek çok nedene bağlı olabilir”

Çocukluk çağında göğüs ağrısının erkek ve kız çocuklarında, sıklıkla 11-14 yaş arasında ve daha küçük yaşlarda görüldüğünü belirten Baştuhan, “Göğüs ve göğüs duvarı, deri, kas ve iskelet, solunum, kalp-damar ve sindirim sistemlerinden oluşmakta. Göğüs ağrısı, bu sistemlerden herhangi birinden kaynaklanabileceği gibi psikolojik nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Göğüs ağrısını değerlendirirken, ayrıntılı öykü ve ağrıya neden olabilecek tüm organ ve dokuların tam muayenesi çok önemlidir. Çocukluk çağında en sık karşılaşılan göğüs ağrısı ‘sebebi bilinmeyen-idiyopatik’ göğüs ağrısıdır. İdiyopatik ağrı, keskin ve batıcı karakterli, birkaç saniye ile birkaç dakika arasında süren, genellikle derin nefes almakla artan, en sık göğsün ortasında veya memenin altında görülen bir ağrıdır. Kalp kaynaklı değildir, hayatı tehlikesi yoktur. Ağrı genellikle yeniden meydana gelir ve hatta bazen aylarca ara ara tekrarlar. Bu ağrılarda tedavi gerekmemektedir. Ağrının idiyopatik karakterli olduğuna ancak ayrıntılı değerlendirme yapıldıktan sonra bir doktor tarafından karar verilir” dedi.

“Yeme alışkanlıkları göğüs ağrısı yapabilir”

Doç. Dr. Işıl Yıldırım Baştuhan, “Çocuklarda göğüs ağrısına en sık ikinci nedeni, kas iskelet sistemi kaynaklıdır. Yumuşak dokulardaki travmalar, egzersiz ile kasların spazmı ve gerilmesi, göğüs duvarındaki enfeksiyonlar, kas-iskelet sistemi kaynaklı göğüs ağrılarına yol açar. Reflü, gastrit, özafajit ve ülser göğüs ağrısı yapabilen sindirim sistemi hastalıklarıdır. Bu hastalarda ağrı daha çok yemekle ilişkilidir ve genellikle göğüs kemiğinin altında yanma şeklinde hissedilir. Astım, bronşit, zatürre akciğer zarı iltihabı solunum sistemi kaynaklı göğüs ağrısına neden olur. Sınav stresi, aile veya okuldaki problemler, anksiyete ve depresyon da göğüs ağrısına yol açabilecek psikolojik nedenlerdir. Ancak göğüs ağrısına psikolojik demeden önce ayrıntılı inceleme yapılmalı ve altta yatan bir hastalık olmadığı görülmelidir.”

“Çocukta kalp hastalığı varlığı ne zaman düşünülmeli”

Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Baştuhan şöyle devam etti:

“Çocuklarda kalp hastalıklarının tanısı için elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi (EKO) ve egzersiz stres testi gibi ek testlerin yapılması, kalple ilişkili nedenlerin tanınabilmesi için önemlidir. Egzersizle beraber ağrı olması, ağrıya terleme, solukluk, fenalaşma hissinin eşlik etmesi, ağrı ile beraber çarpıntı, baş dönmesi ve bayılmanın olması, ailede ani ölüm veya kalp kası hastalığı öyküsünün olması, fizik muayenede kalp üfürümü duyulması gibi belirtiler, çocukta kalple ilgili bir sorun olduğuna işaret edebilir. Kalp kası hastalıkları, kapak hastalıkları ve koroner damarların doğumsal bozuklukları da ani yaşam kaybına neden olabilen yapısal kalp hastalıklarıdır. Ritim problemlerinde göğüs ağrısı nadir görülse de yapısal kalp hastalıklarında göğüs ağrısı önemli bir belirti olabilir. Bu nedenle özellikle ailesinde erken yaşta ani ölümler, ailede kalp pili öyküsü bulunan kişiler ve koşarken bayılma, fenalaşma gibi ciddi şikayetleri olan hastaların mutlaka bir kardiyoloji uzmanına danışması gerekmektedir. Ani kardiyak ölümle kaybedilmiş hastaların yakınlarının da aynı şekilde değerlendirilmesi ve genetik geçişli kalp hastalıkları açısından ayrıntılı taramasının yapılması önerilir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.