Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklarda görülen ’tik’lere dikkat

Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Dr. Mehmet Yavuz, çocuklarda 7-12 yaş arasında görülen tiklerin önemini ve alınabilecek önlemleri anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2017 12:06
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2017 12:06
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Dr. Mehmet Yavuz, çocuklarda 7-12 yaş arasında görülen tiklerin önemini ve alınabilecek önlemleri anlattı.

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, çocuklarda görülen tiklerin genellikle psikolojik nedenlerden kaynaklandığını, anne - baba tutumu, kardeş kıskançlığı, okulda yaşadığı sorunlar ya da geçirdiği travmatik bir olay sonucunda ortaya çıktığını söyledi. Psikolojik nedenlerinin yanında anne karnında yaşanan sorunlar ve bazı enfeksiyon hastalıklarının da tiklere neden olduğunun bilindiğini anlatan Yavuz, "Tike sahip olan çocuk sosyal anlamda birtakım zorluklarla karşılaşır. Okulda arkadaşları ile birlikteyken tiklerini bastırmaya çalışır. Bu esnada öğretmenini dinlemeyebilir, derse odaklanamama gibi sorunlar yaşayabilir. Arkadaşları arasında alay konusu haline gelmemek için tiklerini saklaması çocuğun arkadaşlarından uzaklaşarak içine kapanmasına, huzursuz olmasına neden olur" dedi.

Tiklerin ortaya çıkmasının nedenleri arasında ‘taklit’in de yer aldığını dile getiren Yavuz, küçük yaşlardaki çocukların anne- baba ya da öğretmeninin bazı hareketlerini taklit ederek alışkanlık haline getirebileceğini, sık sık tekrarlanmasından dolayı da tik oluşabileceğini söyledi.

Tikler kalıcı mıdır?

Çocuklarda görülen tiklerin kimi zaman kalıcı, kimi zaman da belli bir süre sonra geçebileceğini kaydeden Yavuz, "1 yıldan daha fazla süren tiklere ‘uzun süren tik bozukluğu’ denir. Burada en önemli görev anne-baba ve öğretmene düşmektedir. Ebeveynlerin çocuklarını sürekli uyararak onları rencide edecek davranışlarda bulunması tiklerin geçmesine değil aksine çocuğun huysuzlanması ve kaygılanmasına neden olur. Öğretmen ve aile iş birliği sağlayarak çocuğun bu durumu sağlıklı bir şekilde atlatmasına destek olunması gerekir" ifadelerini kullandı.

Tedavi şart

"Ebeveynlerin en başta bilmesi gereken çocuğunuzun bu davranışları isteyerek değil istemeden yaptığını kabul etmek olacaktır" diyen Yavuz, "Aile ve çevreden gelen uyarılar tiklerin geçmesine değil artmasına neden olmaktadır. Tikler bazen beyinde birtakım nörokimyasal bozukluklardan kaynaklanabilir. Böyle bir durumda ebeveynin çocuğa olan yaklaşımı azarlama, kızma, sürekli uyarı halinde olmamalı. Bu sadece çocukta var olan stres ve huzursuzluğun artmasına sebep olur. Tikler genellikle ergenlik döneminden sonra geçerler. Bazı durumlarda ise kalıcı olarak devam edip kişiyi rahatsız edebilir" diye konuştu.

Tik bozukluğu tedavisinde çocukla birlikte ailenin de destek alması gerektiğine dikkat çeken Yavuz, şöyle devam etti:

"Anne babanın bu durumla ilgili bilgili olması, çocuğun bu rahatsızlığı daha kolay bir şekilde atlatmasında büyük oranda yardımcı olacaktır. Tik bozukluğuna müdahale edilmediği zaman kalıcı olabilir, bu yüzden erken teşhisle müdahale edilip, uzman hekimler tarafından destek alınması gerekmektedir."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.