Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklarda cilt sarılığı, karın şişliği ve kaşıntıya dikkat

Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, çocukluk çağı karaciğer yetmezliğinin son yıllarda toplumda önemli bir artış gösterdiğine dikkat çekerek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.Memorial Şişli...

Haber Giriş Tarihi: 08.11.2016 13:34
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2016 13:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, çocukluk çağı karaciğer yetmezliğinin son yıllarda toplumda önemli bir artış gösterdiğine dikkat çekerek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Memorial Şişli Hastanesinde Doku ve Organ Bağışı Haftası nedeniyle düzenlenen Pediatrik Karaciğer Nakli Sempozyumu’nda çocuklarda karaciğer nakli masaya yatırıldı. Hastanenin Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, ’’Çocuklarda devam eden sarılık, karında şişme, cilt sarılığı, kaşıntı karaciğer yetmezliğinin önemli belirtileridir. Çocuklar şikayetlerini anlatma kapasitesine sahip değiller. Bu nedenle ailelerin bu konuda bilinçli olup, mutlaka doktora başvurması gerekiyor’’ dedi.
Prof. Dr. Acarlı, çocuk grubu karaciğer hastalıklarının genellikle doğuştan itibaren geçmeyen sarılık ile ortaya çıktığını anlatarak, “İlerleyen yaşlarda da karaciğer hastalıkları kendini gösterebiliyor. Bütün karaciğer hastalıklarında olduğu gibi ciddi kaşıntı, karında sıvı toplanması geçmeyen ve giderek artan bir sarılığın olması, şuur kaybı gibi durumların olması ve hepsinden önemlisi bu hastalığın yakamızı bırakmamasından şüphelenmeliyiz’’ dedi.
“Çocukları karaciğer naklinden sonra sağlıklı bir gelecek bekliyor”
Çocukların organ nakli ile sağlıklı bir geleceğe kavuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Acarlı, “Memorial Şişli Organ Nakli Merkezinde bugüne kadar 277 çocuk hastaya nakil yaptık. Bu alanda dünya çapında bir merkez konumundayız. Çocuklar nakil sonrası doğru bakım ve düzenli takip sayesinde sağlıklı bir yaşam sürebiliyor” diye konuştu.
’’Organ naklinde doğru zamanda ameliyat önemli’’
Prof. Dr. Acarlı, “Türkiye’de 2 bin 500- 3 bin civarında bilinen karaciğer yetmezliği hastası var ancak kayıtlı olmayan hasta sayısı da çok yüksek. 25 sene içinde öğrendiğim tek gerçek; hastaların nakil için geç sevk edildiği. Hekimlere ve hastalara mesajım var; hastaların karaciğer yetersizliğinin ilk safhalarında doğru değerlendirilip tedavi edilmesi gerekiyor. Hastaların ileri evlere gelmeden doğru zamanda ameliyat olması çok önemli. Bu bir kader değil. Daha erken dönemde hastaların organ nakline yönlendirilmesi kaliteli bir yaşamın önünü açıyor. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir’’ dedi.
“Türkiye canlıdan nakillerde lider durumda”
Türkiye’de kadavra nakiller yerine canlıdan naklin ön planda olduğunu, Türkiye’de organ bağışının yeterli düzeyde olmadığını, bu konuda uzun süredir önemli farkındalık çalışmaları yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Acarlı, ’’Bütün dünyada organ nakli dediğimizde organ bağışı akla gelir. Bizim ülkemizde durum böyle değil. Bizde organ nakli denildiğinde organ yetersizliğinden hayatını kaybeden hastalar ve onlar için fedakarlık yapan yakınları akıllara gelir. Türkiye, dünyada canlı organ naklinde lider durumunda. Yani canlı vericiden organ alarak nakil işlemini yapıyoruz. Bu hem avantaj hem de dezavantaj diyebiliriz. Öncelikle birinin hayatını kurtarmak için tamamen sağlıklı bir canlıyı ameliyat yapmak zorunda kalıyorsunuz. İyi olan yönü de şu; organ çıkmayan bir yerde elinizde böyle bir silah olmazsa bütün organ bekleyen hastalar hayatını kaybedebilir. Hiç olmazsa onları kurtarma şansınız var. Bekleme süresini ve etkilerini minimuma indiriyoruz. Beklerken hastanın kötüleşmesine mani oluyoruz. Keşke yeterince organ bağışı olsa da hiç canlı verici olmadan yeteri kadar nakli gerçekleştirebilsek’’ ifadelerini kullandı.
’’Amacımız, insanların hayatlarını kurtarmak, evde özel bakıma tabii tutmak değil’’
Organ naklinin yapılmasının tek amacının bu insanların günlük hayatta kullandıkları ilaçların ve hastanedeki bakımları dışında normale yakın bir hayat sürmeleri olduğunu belirten Prof. Dr. Acarlı, ’’Amacımız, insanların hayatlarını kurtarmak, evde özel bakıma tabii tutmak değil. Okuluna gidemeyen çocuk ameliyattan sonra okula gidebilmeli, ders anlatamayan bir öğretmen ders anlatmalı, bir baba ailesi için ekmek peşinde koşabilmedir. Organ naklinin amacı budur’’ açıklamasında bulundu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.