Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Büyüközer: "Ölü hayvanlar gıda üretiminde kullanıyor"

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, az maliyetle çok para kazanma hırsının üretimde domuz ürünlerini yaygın bir şekilde kullanma, ölü hayvanların her şeyini üretimde değerlendirmesine ve insan hayatına yer etmeye başladığını...

Haber Giriş Tarihi: 30.11.2016 13:34
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2016 13:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, az maliyetle çok para kazanma hırsının üretimde domuz ürünlerini yaygın bir şekilde kullanma, ölü hayvanların her şeyini üretimde değerlendirmesine ve insan hayatına yer etmeye başladığını söyleyerek, "Müslümanlar ve din adamları bu kötü gidişata karşı arayışları hızlandırarak çözüm yolları bulmaya çalışmalıyız" dedi.
Batının 1950’li yıllardan beri batılı yaşam tarzının (modernitesinin) dünya insanlarına dayatılır olmasının çeşitli din mensuplarını düşündürdüğünü ve arayışlara sevk ettiğini belirten Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Sertifikalandırma ve Denetleme Araştırmaları Derneği (GİMDES) Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, "Az maliyetle daha çok para kazanma hırsı, üretimde domuz ürünlerini yaygın bir şekilde kullanma, ölü hayvanların her şeyini üretimde değerlendirme, gıda katkı maddelerinin alabildiğince yaygınlaşması, hormonlar ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO’lu maddeler) bu yaşam tarzıyla birlikte insanların hayatlarında normal bir şekilde yer etmeye başladı. İnsanların yeme/içme tarzları değişti. Gelenekler farklılaştı, fast food ve abur cubur yeme şekilleri yaygınlaştı. Doğal hayat tarzından uzaklaşma sonucunda yaygın ve yeni hastalıklar, insanlığı yok etmeye başladı. Gerek Müslümanlar gerek diğer din mensupları, bu kötü gidişata karşı arayışlarını hızlandırarak, çözüm yolları bulmaya çalışmaktadırlar" diye konuştu.
"Gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslümanlar helal yiyecek bulmakta zorlandı"
20’nci asırda helal ve tayyib ürün arayışları, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerden ziyade, Müslümanların azınlıkta bulunduğu ülkelerde etkin bir şekilde başladığını açıklayan Büyüközer, bu gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslümanların, kendilerine ve çocuklarına helal yiyecek ve içecek bulmak için büyük gayretler sarf etmek zorunda kaldıklarını bildirdi.
Büyüközer, "Müslümanlar bu arayışlarını sürdürürken, Yahudilerin uygulamakta oldukları Kosher sistemi onların da dikkatini çekmiştir. ABD’de önceleri Müslümanlar, Kosher damgalı yiyecekleri tercih etmişlerdi. Çünkü yiyecek ve içeceklerle ilgili geniş ve ikna edici bilgilere sahip değillerdi. Bu çalışmalar meyvesini vermeye başlamış, 1963 yılında Müslümanlar ABD’de ilk olarak helal standartları tespit ve ilan ederek bu alanda çalışmalar yapmak üzere faaliyete geçmişlerdir" ifadelerini kullandı.
’Yediklerimiz, İçtiklerimiz Helal mi? Haram mı? Gıda Raporu’ isimli kitabının daha etkin bir şekilde toplumların bilinçlenmesine vesile olduğunun altını çizen GİMDES Başkanı Büyüközer, "Türkiye’de bu tür arayışlar, önceden de olmakla birlikte 1970’li yıllarda biraz daha belirgin ortaya çıkmıştır. Özellikle margarin yağının yenilmemesi ile başlayıp, dindar kasaplardan et alma hassasiyeti ile devam etmiştir. Her lokantada etli yemek yememe ve diş fırçalarında domuz kılı bulunma ihtimali, Müslümanları daha dikkatli hale getirmiştir. Kapitalist üretim ve tüketim çarkı hızlı bir şekilde toplumları tutsak etmeye devam ettiği yıllarda, özellikle 1986 yılında bu kısmen bilinçsiz arayışların sebeplerini bilimsel ve uygulamaya dayalı olarak hazırlanan kitabımız daha etkin bir şekilde toplumların bilinçlenmesine vesile olmuştur. Her kesim ve kişiler bu konuyla yakından ilgilenmiş, cemaatler, vakıflar ve dernekler kendilerine göre çözüm yolları üretmeye çalışmışlardır. Bu dönem içerisinde, ’Gıda Raporu’ kitabı hızla on baskı yapmış, ama bu çözümler, toplumun büyük ekseriyetini içine alamamıştır. 2003 yılında kitabım internet ortamında gıda raporu ismi ile yayına başlatıldı. Bugüne kadar 29 milyonun üzerinde izlenim alması konunun toplum tarafından ne kadar çok önemsendiğini göstermektedir" dedi.
Bu tarz çalışmaların da yeterli olmayacağı görüşü ile 2005 yılında bu amaçla bir dernek kurmaya karar verildiğini bildiren Büyüközer, sözlerini şöyle tamamladı: "GİMDES, bu amaç için hizmete başladı ve hala varlığını daha güçlü, katılımcı olarak sürdürdürüyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de GİMDES’in çalışmaları sonucu ürünlerin helal ve tayyib sertifikalandırma süreci de devreye girerek binlerce helal ve tayyib şartlarda sertifikalanmış ürünler gerek yurt içinde gerek yurt dışında Müslümanların hizmetine ulaşmaktadır".
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.