Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bayramda ikram uyarısı

Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Sezgin, ramazan ayında tutulan oruçlarla birlikte bireylerin günlük yaşantılarında önemli...

Haber Giriş Tarihi: 02.07.2016 13:08
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2016 13:08
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Sezgin, ramazan ayında tutulan oruçlarla birlikte bireylerin günlük yaşantılarında önemli değişiklikler olduğunu, en önemli değişikliklerden birisinin beslenme biçimimizde meydana geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Orhan Sezgin, “Oruç tutan kişilerin üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki öğüne indirilmesi ve iftarda tüm gün süren açlık duygusu nedeniyle, özellikle ağır gıdaların bol ve hızlıca tüketilmesi, ardından da sahurda tüm gün sürecek açlığa karşı hazırlanmak için bazen aşırı ve dengesiz beslenilebilirken, bazen de tam tersi daha sakıncalı olan sahur yapmadan oruç tutmak gibi bir eylem görülebilmektedir. Sonuçta oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmek mümkün olup bunlara dikkat edildiğinde güzel bir bayrama ulaşılmaktadır” dedi.
Misafirperverliğimiz sindirim sisteminizi etkilemesin
Ramazan ayı boyunca günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bireyler bayramda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmekte olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sezgin, şunları söyledi:
“Bu davranış hazımsızlık başta olmak üzere, sindirim sisteminde bazı sağlık problemlerine neden olmaktadır. Geleneksel olarak bayramda şekerli tatlılar sıklıkla ikram edilir. Bu gıdalar kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bir de Türk halkının misafirperverliği, misafirine elinde ne varsa mutlaka tattırmak istemesi de işe eklenince bunların bayramda birdenbire ve sık tüketimi sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeli, aşırıya kaçmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini unutmamak gerekmektedir.”
Prof. Dr. Orhan Sezgin, bayramda düzenli ve dengeli beslenmenin önemine değinerek, şu tavsiyelerde bulundu:
“Ramazan süresince iftar ve sahur olan iki ana öğün, bayramın başlamasıyla birlikte sabah, öğlen ve akşam olarak 3 ana ve en az 2 ara öğüne dönüştürülmelidir. Dört temel besin grubunu oluşturan süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagiller, sebze ve meyve ile ekmek ve tahıllar dengeli bir biçimde tüketilmeli. Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlamak yararlıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma gibi besinler yenilmemelidir. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal, tatlı besinler bulundurulmamalıdır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber gibi çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir tercih edilmelidir. Yumurta haşlanmış olarak yenmeli. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden ve hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Ekmek olarak tam buğday unlu, kepekli ya da çavdar ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir. Ramazan bayramı boyunca şekerli gıdaların tüketimine dikkat edilmeli, aşırı yeme eğiliminden uzak durulmalıdır. Eğer tatlı tüketimi çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. İkramda bulunurken ise hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata gibi içecekler sunulmalıdır. Bayram süresince ve bayramdan sonra sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5- 2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kurubaklagiller tüketilmelidir. Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaları gereklidir. Ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizmanın tekrar düzelebilmesi için düzenli fiziksel aktivite yapmaya da özen gösterilmelidir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.