Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bahar Yorgunluğu Deyip Geçmeyin

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mehmet Portakal,mevsim değişiklikleri ve soğukta artan kas romatizmasının, kaynağı tespit edilemeyen ağrılar ve yorgunlukla kendini gösterdiğini belirtti.Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon...

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2015 11:09
Haber Güncellenme Tarihi: 26.04.2015 11:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mehmet Portakal,
mevsim değişiklikleri ve soğukta artan kas romatizmasının, kaynağı tespit edilemeyen ağrılar ve yorgunlukla kendini gösterdiğini belirtti.
Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mehmet Portakal, daha çok kadınlarda rastlanan ve hayat kalitesinde belirgin bir düşüşe neden olan bu hastalıkla ilgili açıklama yaptı. Doktor Portakal, kas romatizmasının ağrılar ve yorgunluk hissi ile kendini gösteren bir kronik ağrı sendromu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “En belirgin özelliği yaygın kas ağrılarıdır. Kişiye günlük yaşantısında büyük sıkıntı yaşatır. Bu romatizma çeşidi, hem kendisinden çok şey beklenen, hem de çevresinden fazlaca beklentileri olan insanların hastalığıdır. Bu kişiler, genelde, mükemmeliyetçi ve hassas yapıdaki insanlardır." Günümüz modern hayatının stresli koşullarının, bu rahatsızlığın sayısını artırdığını anlatan Portakal, şunları söyledi: "Bu hastalığın belirtilerinin başında yorgunluk gelir. Yorulmayı gerektirecek bir faaliyet yapılmadığı halde özellikle sabahları daha belirgin olan yorgunluk akşama doğru normale döner. Sabah tutukluğu sık görülür. Kas kaynaklı olan bu tutukluk, yorgunluk gibi gün içinde uzun süre devam eder. Yatağından hiç dinlenmemiş gibi zor kalkan bu kişiler, sabahları, gece yattıkları zamana göre daha yorgun gibidir. Uyku sırasında derin uykuya geçemedikleri, diş gıcırdattıkları ve istemsiz bazı hareketler yaptıkları görülür. Baş ve yüzde ağrılar, karında gaz ve geğirme ihtiyacı, ishal, kabızlık, ani idrara çıkma hissi, adet öncesi aşırı gerginlik, göğüs, kalp ağrısı ve çarpıntılar görülebilir. Ayrıca uyuşma ve karıncalanmalar, kramplar, sebepsiz baş dönmesi, işitme kayıpları, iştah değişimleri, unutkanlık ve konsantrasyon eksikliği, psikolojik sorunlar, aşırı terleme, ağız ve göz kuruluğu sık tespit edilir. Bu hastalar, kaynağı teşhis edilemeyen ağrı şikayetleri ile çeşitli branş doktorlarına başvurur; ancak doğru teşhis edilemez ve şikayetler ağrı kesici ilaçlar ile geçiştirilirse sorun tam olarak giderilemez.”
“KAS ROMATİZMASI YAŞAM KALİTESİNİ BOZUYOR”
Günlük yaşamda büyük sıkıntılara neden olan bu hastalıkta pek çok faktörün etkili olabildiğini anlatan Portakal, “Kas romatizması, insanların dış görünüşünü hiçbir zaman değiştirmez, sakat bırakmaz ancak tedavisi uzun sürebilir ve yaşam kalitesini bozar. Özellikle soğuk, rutubetli, kasvetli havalar, stres ve aşırı aktivite durumlarında artış gösteren kas romatizması; işyerindeki gergin ortamdan tutun da, telefonla konuşmaya ve araba kullanmaya kadar pek çok nedenden etkilenebilir. Sıcak uygulamalarla, kişi kendini mutlu eden şeylerle uğraştığında ve tatildeyken bu ağrı azalır" diye konuştu.
HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE NASIL BİR YOL İZLENMELİ
Doktor Mehmet Portakal, hastalığın tedavisinde izlenmesi gereken yolu da şöyle anlattı: “Kas romatizmasının tek bir standart tedavisi yoktur. Bu sendromun tedavisi için multidisipliner bir program düzenlenmeli. Bu program içinde ilaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, masaj, fizik tedavi, ozon-oksijen tedavisi, hacamat-kupa tedavisi, kuru iğneleme, akupunktur, lokal enjeksiyon ve biorezonans terapisi gibi tedaviler ile diyetin düzenlenmesi yer alır. Hastaya, gerektiğinde, psikiyatrik destek verilmeli. Tedavide; ağrıyı ve yorgunluğu azaltmak, depresif semptomları gidermek ve diğer semptomları en aza indirmek amacı ile azalmış fiziksel aktivite ve artmış ağrı kısır döngüsünü kırmak amaçlanır. Kişi, hastalık hakkında bilgilendirilmeli, tedavi sürecine aile fertleri de dahil edilmelidir."
Ozon-oksijen tedavisinin, fibromiyalji hastalarında çok olumlu etki sağladığının gözlemlendiğini anlatan Portakal, sözlerini şöyle tamamladı: "Ozon tedavi, adrenalini okside ederek, hastaların yaşadığı sıkıntı ve depresyonu azaltır. Ozon enjeksiyonu, ağrılı bölgelere noktasal olarak uygulanır ve kronik ağrı şikayetlerini giderir. Kan ozonu uygulaması da kronik yorgunluk, depresyon, uyku bozuklukları gibi yakınmaları gidermektedir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.