Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bahar Aylarında Ağrılar Da Artıyor!

Fizyoterapist Gökhan Aygül, bahar aylarında ağrıların da arttığını söyledi.Bahar yorgunluğunun, hemen herkesin mevsim dönüşlerinde hissedebildiği bir takım ruhsal ve bedensel belirtilere verilen genel isim olarak ele alındığını belirten...

Haber Giriş Tarihi: 16.03.2016 12:40
Haber Güncellenme Tarihi: 16.03.2016 12:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Fizyoterapist Gökhan Aygül, bahar aylarında ağrıların da arttığını söyledi.
Bahar yorgunluğunun, hemen herkesin mevsim dönüşlerinde hissedebildiği bir takım ruhsal ve bedensel belirtilere verilen genel isim olarak ele alındığını belirten Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Kış aylarında yavaşlamış olan metabolizmanın baharın gelmesiyle birlikte bu değişime ayak uyduramamasından kaynaklanır. Isınan havalar duygusal iniş çıkışlara, uykusuzluğa, iştahsızlığa, eklem ağrılarına ve yorgunluğa neden olur. Ayrıca düzensiz beslenme, yeterli vitamin almama, uyku düzensizliği, kansızlık, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon-kalp-enfeksiyon hastalıkları, sigaranın fazla kullanılması, depresif duygu durumları, adaptasyon ve dikkat süresinin kısalması bahar yorgunluğunun süresini uzatır" dedi.
BAHAR AYLARINDA YORGUNLUK NEDEN ARTIYOR?
Bahar aylarında neşeli ve enerjik olunmasının temel nedenlerinden birinin hormonlar olduğunu anlatan Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Bazı hormonlar karanlık ortamlarda daha fazla salgılanırken, bazı hormonlar ise insan metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha fazla salgılanıyor. Örneğin kış mevsiminde karanlıkta daha fazla üretilen melatonin uyku hormonudur ve günler uzadıkça/aydınlandıkça melatonin üretimi azalma gösterir. Bu nedenle kış mevsiminden ilkbahara geçerken yaşanan uyku eksikliği yorgunluğa yol açar. ’Mutluluk hormonu’ olarak bilinen serotonin ise bu geçiş dönemindeki durumu beyin üzerinden dengeler. Akciğer, dalak, bağırsak ve merkezi sinir sisteminde üretilen bu hormon artan ışıkla beraber ancak yavaş yavaş kendini yeni duruma adapte edebilir ve harekete geçebilir. Fakat bu adaptasyon süreci 1-2 ay sürebilir. Aynı zamanda soğuk kış günlerini geride bırakıp havanın ısınması ile havadaki negatif yüklü iyonların artması insan biyoritmini olumsuz etkilemekte ve organizmanın birden ısınmanın sonucunda adaptasyonu sağlamak için adrenalin ve kortizol gibi bazı hormonların salınımı artmaktadır. Vücudun yeni çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin yeniden dengeye girmesi zaman alır. Bu durum çevreye uyum sağlamamızı zorlaştırarak dış etkenlerden daha çabuk etkilenmemize neden olur" diye konuştu.
Kış mevsimindeki tüketilen yemeklerin ağırlığı ve hareketsizliğin de yorgun ve halsiz hissettirdiğini ifade eden Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Bunların yanı sıra bahar aylarında, aslında vücudumuz daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına karşın eğer ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna aynı uyumu gösteremiyor ve yorgunluk hissi artıyor. Hava ve mevsim değişikliği insan biyoritmini de havadaki elektrik yükü değişimlerinden dolayı da olumsuz etkiliyor. Havadaki elektrik yükünün yoğunluğu, sinir gerginliğini ve stresi, dolayısıyla damarlardaki büzülmeyi arttırıyor. Damarlardaki büzülme midede gerçekleşirse ülsere bile neden olabiliyor, mide ve onikiparmak ülseri olanlarda hastalık tekrarlayabiliyor" dedi.
Fizyoterapist Gökhan Aygül, bahar yorgunluğunun belirtilerini ise şöyle aktardı:
"Çabuk yorulma, mutsuzluk, kas, eklem ağrıları, kramplar, uyku düzeninde değişiklikler, eskiden yaptığı şeyleri yapmada isteksizlik, kadınlarda adet düzensizliği, psikolojik bazı belirtiler"
BAHAR AYLARINDA NEDEN DAHA FAZLA AĞRI HİSSEDERİZ?
Kendisini yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğüyle hissettiren bahar yorgunluğunun, kortizon türevi hormonların aşırı düzeyde salınmasıyla da baş, boyun, sırt ve bel bölgelerinde ağrılara neden olduğunu kaydeden Aygül, "İlkbaharda en sık görülen ağrı, baş bölgesinde migren ve gerilim tipi ağrılardır. Özellikle migren hastaları mevsim geçişlerinde sık sık nöbet geçirmektedir. Ayrıca halk arasında kulunç olarak önde gelen, sırt ve bel bölgesinde yoğunlaşan ağrılar bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel bölgesinde bıçak saplanmasına benzer şekilde ortaya çıkmaktadır. Daha çok kaslardan kaynaklanan ağrılar nemden, rüzgardan, hava değişiminden en fazla etkilenen ağrılardır. Kış aylarında daha hareketsiz yaşarız. Baharla birlikte, kaslardaki aktif noktalar aktif hale geçer. Bu nedenle, genel olarak bahar aylarında halk arasında ’kas romatizması’ denilen ağrıları çekeriz. Gerilme, kasılma tarzındaki ağrılar hem ilkbaharda hem sonbaharda çok fazladır."
Fizyoterapist Gökhan Aygül, bahar ağrılarından kurtulmak için ise şu önerilerde bulundu: "Bahar ağrıları için gevşeme egzersizleri çok önemlidir. Kası çalıştırıp aynı zamanda gevşeme egzersizi yapmak aslında en doğru yöntemdir. Ancak, bu başlangıçta herkesin kendi kendine yapabileceği bir şey değil. Doğru egzersizler, bir hekimin ya da fizyoterapist eşliğinde öğrenilebilir. Bir grup hastada sorunlar ciddi boyuttadır. Onlar değil egzersiz yapmak, kıpırdayamayacak halde ağrı hisseder. Bu kişilerin ilaç tedavisi alması gerekebilir. Antidepresan ve kas gevşetici önerilebilir. Daha da yoğun ağrısı olanlara ise, kasların hassas noktalarını bulup lokal anestezi enjeksiyonu yapılır. Amaç, o kası gevşetmektir. Ardından egzersiz programı öğretilir."
BAHAR YORGUNLUĞU İÇİN TAZE SEBZE VE MEYVELER YENMELİ
Bahar yorgunluğunu gidermek için besin ve vitamin destek ürünlerinin alımının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Aygül, "Paketli hazır gıdalar yerine taze sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir. Sadece bahar aylarında değil, kış aylarında da eksik olan vitaminlerin düzenli olarak alınması, bahar yorgunluğunu fazla hissetmeden o dönemin geçirilmesine yardımcı olur. Özellikle B ve C vitaminleri, potasyum ve çinko içeren besinler, yeterli düzeyde karbonhidrat alımı yorgunluktan korunmada önemli. Geceleri ağır ve yağlı yemek yememeye özen gösterilmelidir.
VÜCUDUN SU DENGESİ ÖNEMSENMELİ
Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalması bile metabolizmayı yavaşlatır. Günde en az 8-10 bardak su içilmeli, kahve ve çay mümkün olduğunca az tüketilmeli.
Yorgunlukla baş edebilmek için öncelikle enerjinin doğru kullanılmasının öğrenilmesi gerekir. İş yerinde çalışma ve dinlenme zamanları ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları yorgunluğun ortaya çıkmasını önler. Çalışırken vücut mekanikleri doğru kullanılırsa kas ağrıları engellenir. Çalışma ortamının iyi havalandığından da emin olunmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücutta ekstra bir stres yaratır.
UYKU RİTMİNE DİKKAT EDİLMELİ
Uyuma ve uyanma saatleri düzensiz kişilerde bahar yorgunluğu daha belirgin olur. Başlangıçta zor gelse de birkaç sabah erken uyanarak, uyku düzene sokulmaya çalışılmalıdır. Hafta sonu için planlar yapılarak motivasyon yükseltilebilir. Öğlen arası ya da zaman buldukça ofis ortamından çıkarak, temiz hava alınmaya da özen gösterilmelidir" dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.