Bacaklarını kaybetme korkusu yaşayan kadın, radyo frekans yöntemiyle sağlığına kavuştu

Varis hastalığının ilerlemesi nedeniyle bacakları kesilme tehlikesi yaşayan 43 yaşındaki Fatma Özata, radyo frekans tedavisiyle sağlığına kavuştu.
İstanbul’da yaşayan 43 yaşındaki Fatma Özata’nın bacaklarında son altı ayda yaralar oluşmaya başladı. Özellikle sol bacakta diz ile bilek arasında, 5-10 cm çapında 5 adet yara açılan Fatma Özata’ya ileri düzeyde varis teşhisi konuldu. Gittiği hastanelerde bacağını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını öğrenen Özata, Florence Nightingale Hastaneleri Kalp Damar Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Oğuz Konukoğlu’na başvurdu. Özata uygulanan radyo frekans tedavisiyle sağlığına kavuştu.
Fatma Özata’yı tedavi eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Oğuz Konukoğlu, hastanın tedavi sürecinde yaşananları anlattı. Hastalıkla ilgili bilgi veren Yard. Doç. Dr. Oğuz Konukoğlu, “Venöz hastalıklar, toplumun yaklaşık yüzde 10-20’sini etkileyen toplar damar bozukluğundan ortaya çıkan hastalıklar. Venöz ülser de bu grubun en ileri seviyesi. Biz 6 gruba ayırıyoruz bu hastalıkları. 6. Seviyesi de venöz ülser. Bacakta genellikle diz altında oluşan yaralar. Bu hastamızda yaralar çok ileri seviyedeydi. Bacağın neredeyse tamamı 10 cm çapında belki daha büyük yaralardan oluşuyordu. Hastamızı ameliyat ettik. İki seansta ameliyat ettik. Önce büyük damarlarını radyo frekans yöntemiyle düzelttik. Daha sonra küçük damarlara düzeltme uyguladık. Sonrasında şikayetleri ciddi anlamda azaldı.Yaptığımız tedavi sonucunda çok önemli bir aşama kat ettik. Tabii ki bir devlet hastanemizin de çok önemli çabaları oldu. Farklı aşamalarda çalıştık. Sonuç olarak hastalığı yok etmek üzereyiz” dedi.
Varis hastalarına önemli bir tavsiyede bulunan Konukoğlu, “Burada önemli olan nokta şu; aslında toplar damar hastalıkları tedavi edilebilir hastalıklar. Sonuçları genelde yüz güldürücü olan hastalıklar. Fakat çok ileri seviyeye geldiğinde bu iyileşme süreci bazen aylar yıllar sürebiliyor. Normalde küçük bir ameliyatla ya da basit bir varis çorabı gibi ilaç tedavileri gibi tedavilerle çözülebilecekken. Benim varis hastalarına özellikle önerim; belirli aşamalarda kontrol olmalarıdır. Özellikle ilerleyen hastalıklarda damarlar çok belirginleşmişse deride ciltte ödem gelişmişse çok kaşınıyorsa ve yaralar oluşmaya başlamışsa mutlaka bir doktora görünüp tedaviye başlamaları lazım. Çok ilerlediği durumda tedavisi de çok uzayabiliyor ve hasta içinde çok daha zahmetli ve acı veren tedavi şekilleri gerekebiliyor ”diye konuştu.
Yaşadığı hastalık nedeniyle hayatı kabusa dönen ve gördüğü tedaviyle bacakları kesilmekten kurtulan 43 yaşındaki Fatma Özata ise “Kesilme durumuna gelmişti. Çok derin yaralar vardı. Neredeyse kemikler gözüküyordu ve çok şükür kapandı ameliyattan sonra düzeldi. Şuan çok iyiyim eskiye nazaran. Bağırdığım zaman karşı daireden duyuyorlardı sesimi. Ben o kadar kötüydüm. Çığlık çığlığa bağırıyordum. Sancılarım vardı. Ağrılarım vardı. Ameliyattan sonra düzeldim. Yürümekte zorlanıyordum. Şişiyordu. Varis çorabı giydiğim halde bir bakmışım ayaklarım böyle şişiyordu. Kızarıklıklar, kendi kendine patlamalar, ölü deriler, akıntılar, kabus gibiydi. Şimdi çok şükür iyiyim” ifadelerini kullandı.