Aşırı su tüketimine dikkat!

İçme suyu başta olmak üzere, içecekler ve besinlerde bulunan görünür/görünmez

suyun ‘sıvı’ olarak tanımlandığını belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Diyetisyeni Beyza Köse, sıvı tüketiminin yaz aylarında özellikle hayati önem taşıdığını kaydederek “Bireyin günlük sıvı gereksinimi, yediği besinlerin içindeki su ve vücutta oksidatif süreçlerde metabolizma sırasında oluşan su ile karşılanır. Vücutta bulunan su miktarı yaş, cinsiyet ve vücut kompozisyonuna (yağ ve kas dokusu miktarı) göre bireysel farklılıklar gösterir. Sıcak havalarda fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, terleme ve idrarla birlikte sıvı kaybı artar. Enerji alımına göre yetişkinler için günlük su ihtiyacı, kişinin kilosu ile 30 mililitrenin çarpılmasıyla hesaplanabilir. Örneğin 60 kilo olan birey, günde 60x30 =1.800 mililitre yani yaklaşık 2 litre su tüketebilir. Yazın sıcak havalarda sıvı tüketimini artırmak için önceliğimiz mutlaka su olmalıdır. İhtiyacımız kadar suyu tükettikten sonra da terle kaybettiğimiz mineraller için aşırıya kaçmadan sade maden suyu, ayran, süt, kahve ve çay içilebilir” dedi.

İSHALDE NE YAPMALI?

Diyetisyen Beyza Köse, sıvı tüketiminde yapılması gerekenler ve suyun/sıvının vücuttaki görevleri ile ilgili de şu bilgileri paylaştı: “Su ve diğer içecekler, vücut su dengesinin korunmasında önemlidir. Yaşam için elzem öğe olarak tanımladığımız suyu temiz, sağlığı bozmayan kaynaklardan karşılamalıyız. İnsan besin almadan günlerce yaşayabilir ancak günlerce susuz yaşamak olanaksızdır. Emzirme döneminde sıvı tüketimi artırılmalı, günde 700 mililitre/1 litre sıvı eklenmelidir. Özellikle ishal durumunda su, tuz ve şeker karışımı sıvı, yaşam kurtarıcıdır. Aşırı su tüketimi de vücutta mineral ve vitamin kaybına neden olduğundan sakınılmalıdır. Hayati önemdeki suyun vücuttaki şu görevlerini de bilmeliyiz: Hücrelerin, dokuların, organ ve sistemlerin çalışması; vücut ısısının denetiminin ve düzenlenmesinin sağlanması; yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması; hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkimelerin oluşması; metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması; eklemlerin kayganlığının sağlanması.”