Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

2. Uluslararası Adli Toksikoloji Kongresi

Bozok Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Engin Tutkun, "Üretirken hasta olmamamız gerekiyor, üretirken sağlığımızı, yaşamamızı tüketmememiz gerekiyor" dedi.De Montfort Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin...

Haber Giriş Tarihi: 27.05.2016 12:42
Haber Güncellenme Tarihi: 27.05.2016 12:42
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bozok Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Engin Tutkun, "Üretirken hasta olmamamız gerekiyor, üretirken sağlığımızı, yaşamamızı tüketmememiz gerekiyor" dedi.
De Montfort Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin de katkılarıyla 2’incisi düzenlenen Uluslararası Adli Toksikoloji Kongresi, Ankara Üniversitesi’nde gerçekleşti. Bozok Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Engin Tutkun, kongrede mesleksel ve çevresel toksikoloji konusunu ele aldıklarını belirterek, "Gündeme getirmeye çalıştığımız şey çevresel kirlilikler ve sağlık ilişkisi. Sanayi ve teknoloji ilerledikçe hayat refahımız artıyor gibi görünüyor ama beraberinde bir takım hastalık riskleri de geliyor. Onun için bu konuyu en az sanayinin ve teknolojinin ilerlemesi kadar gündeme getirmemiz gerekiyordu, en az o hızla ilerlememiz gerekiyordu" ifadelerini kullandı.
"ZEHİRLE İLACI BİRBİRİNDEN AYIRAN DOZU AYARLAMAMIZ GEREKİYOR"
Ankara Üniversitesi Adli Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zeliha Kayaaltı ise, "Bu yılki temayı özellikle ’Çevrede Endüstriyel Toksikoloji’ olarak seçtik. Çünkü hayatımızda toksik olmayan hiçbir şey yok. Zehirle ilacı birbirinden ayıran dozu, aynı şekilde endüstri geliştikçe çevreye salınan toksik maddeler hayatımızı, sağlığımızı çok önemli şekilde etkilemekte. Dolayısıyla endüstrinin gelişmesi güzel bir şey ama aynı zamanda çift taraflı bıçak gibi de görülebilir. Gerekli önlemler de tabii halk sağlığı açısından, canlıların sağlığı açısından ele alınmalı" şeklinde konuştu.
MESLEK HASTALIKLARINDA TOKSİK ETKİSİ
Toksiklerin meslek hastalıkları açısından da önemine vurgu yapan Doç. Dr. Kayaaltı, "İşçiyi ürettirirken onun sağlığını korumak zorundayız. Üretirken maruz kaldığı birçok kimyasalla gerek akut olsun, gerek kronik olsun birçok hastalığa yakalanma riski var. Onun için koruyucu hekimlik, önleyici hekimlik çok ön plana çıkmak zorunda. Özellikle ağır metaller, endüstriyel hastalıklar, meslek hastalıkları noktasında önemli hale geliyor ama gündelik hayatta tüketici ürünleriyle de maruz kaldığımız endokrin bozucu kimyasalları, dolgulardaki civayı bu kongrede ele alacağız" dedi.
"ÜRETİRKEN SAĞLIĞIMIZI, HAYATIMIZI TÜKETMEMEMİZ GEREKİYOR"
Doç. Dr. Kayaaltı, bazen hastalıkların teşhisinde zorluklar yaşandığını söyleyerek şunları kaydetti:
"Toksikolojik analizler noktasında yani bir insanın kanında ne kadar kurşun var, ne kadar arsenik var saptama konusunda klasik yöntemlerimiz işe yaramayabiliyor. Bazen doktorlarımız bu maruziyetlerle hastalıklar arasındaki ilişkiyi kurmak konusunda zorlanabiliyor, onun için bu farkındalığı artırmak ve toplumun hastalık yükünü azaltma noktasında hem de tedaviyi daha başarılı hale getirme noktasında çok önemli. Eğer maruziyet hastalık ilişkisini farkedip o ilişkiyi kesemezsek maalesef tedavide de başarılı olma şansımız kalmıyor. Hep sanayi, hep endüstri, hep çevre diyoruz ama tüketici ürünlerinde de bunu aynı şekilde, içtiğimiz sudan ağzımızdaki dolguya kadar, soluduğumuz havadan yediğimiz gıdaya kadar her şeye dikkat etmek, her şeyi kontrollü ve temiz kullanmak durumundayız. Bu noktada hem toksikologlara çok iş düşüyor hem hekimlerimize çok iş düşüyor. Bu kültürü geliştirmek için hep birlikte çaba göstermemiz gerekiyor, ’önce sağlık’ dememiz gerekiyor. Korumanın çok daha ucuz ve insancıl olduğunu bilmemiz gerekiyor. Üretirken hasta olmamamız gerekiyor, üretirken sağlığımızı, yaşamımızı tüketmememiz gerekiyor. Şu an dünyada birçok hastalığın nedeni saptanamamış durumda. Son yıllardaki bilimsel gelişmeler gösterdi ki bu hastalıkların birçoğunun altında çevresel maruziyetler ve mesleksel maruziyetler yatıyor."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.