Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sağlık kalitemiz ve Gıda terörü

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2016 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2016 00:00

Tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat'ın ünlü sözünü hatırlayalım:"besinin ilacın, ilacın besinin olsun". Alınan besinler , bir başka deyişle  gıdalar ne kadar sağlıklı olursa kişinin sağlığı da o derece olumlu etkilenir. Ancak gelin görün ki gözünü para ve kazanma hırsı bürümüş bazı sahtekârlar insan sağlığını hiçe sayarak inanılmaz yöntemlerle sahte gıdalar üretiyor. Adeta halka ve devlete meydan okuyarak pervasızca bu sahte ürünleri piyasaya sürüyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çeşitli dönemlerde gıdada sahtecilik yapan firmaları açıklıyor. Böylece bu konuda halkın bilinçlenmesi sağlanıyor. Bizler, tüketiciler olarak çok dikkatli olmalıyız ve yüzsüzler olarak açıklanan firmalardan kesinlikle gıda almamalıyız. Aksi taktirde sağlığımızda ciddi sorunlar doğabilir.

Türkiye'de son dönemde gıda maddelerinde yapılan sahteciliklerde büyük bir artış görüldüğünü belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, şunları söylüyor:

“Maalesef Türkiye'de yaklaşık 500 bin işyeri bulunmasına rağmen bugün itibariyle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde 4 bin 600 gıda denetçisi, 1100 gıda mühendisi çalışmaktadır. Toplam 5 bin 700 denetim unsuru ile 500 bin işyerinin sağlıklı bir biçimde denetlenemeyeceği ve bu sayının acil olarak artırılması gerektiği açıktır.” Denetim xayıflığının giderilmesi için acil önlem alınması gerekmektedir. Aksi taktirde hileli ürünleri kullanmaya devam ederiz.

İşte yapılan hilelerden bazıları:

Üretim tarihi geçmiş, küflenmiş peynirin yeniden ufalanıp, eritilip kalıplara dökülerek kaşar veya krem peynire dönüştürülmesi.

– Boyanmış iç yağdan kıyma yapılması.

– Zeytinyağına rafine ayçiçeği, kanola, fındık yağı karıştırılması.

– Salam, sosis ve sucukların içine deri, sakatat ve evsel atıklarla baharatlanmış soyanın karıştırılması.

– Zeytinlerin, kimyasal boya ile renklendirilmesi.

– Toz ve pul biberlere kiremit tozu karıştırılması.

– Tatlandırıcı ve şeker karışımlı sahte bal yapılması.

– Renklendiriciyle ya da domuz kanıyla renklendirilmiş kaçak çay imalatı.

– Deri, bağırsak, paça ve sakatatın ‘tavuk döner’ hazırlanmasında kullanılması.

– Eski sezon ve yeni sezon ürünleriyle karıştırılmış bakliyatlarla kırık tanelerin karıştırıldığı pirinçler.

– Metil alkol içeren sahte içkiler.

– Gıdaların üretim aşamasında ilave edilen tatlandırıcı, lezzet verici ve koruyucu maddeler kullanılması.

– Biber, bulgur ve fındık gibi kuru gıda maddelerin nemli ortamlarda muhafaza edilmesi sonucu aflatoksin üremesi.

Güvenli ürünleri tüketmek biraz da tüketicinin bilinçli olmasına bağlı. Bu konuda vatandaşların da duyarlı davranması, devletin kontrol etkinliğini arttıracaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.