Corona virüsü tüm dünyada sıkıntı yaratmaya devam ediyor, ülkemizde alınan bir dizi tedbirlerin giderek arttırılması ve genişlemesi vatandaşın hayatını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. 65 yaş sınırının 60 yaşa çekilmesi ve 20 yaş altının da sokağa çıkma yasağına dahil edilmesi bu yasağı daha kapsamlı hale getirdi doğal olarak. Yaş itibarı olarak bu yasağa dahil olmasak ta, mecburiyet haricinde bizlerde sokağa çıkmamaya çalışıyoruz.
Kendi ev hayatımıza dönersek iyi ki netflix kanalına üye olmuşuz diyorum, evdekiler ile dönüşümlü bu ücretli film sitesi ile bol zaman geçiriyoruz. Netflix'in yayını olmadığı 4 ülke var Online dizi ve film platformu olan Netflix dünyada sadece 4 ülkede yayın yapmıyor. Kırım, Suriye, Çin ve Kuzey Kore'de. ABD merkezli Netflix faaliyet gösteremiyor geriye kalan bütün ülkelerde yayını olan Netflix büyük rağbet görüyor, dilediğiniz film, dizi veya belgeseli seçip izliyor, Türkçe dublaj, İngilizce dublaj ve istiyorsanız orjinal dublaj veya alt yazılı da izleyebilirsiniz. Bence güzel bir tercih, bizim yerli ve ulusal kanalları izlemeye çalışırsanız, reklam arası bir şeyler görüp ne izlediğinizi unutursunuz.
Evde zaman geçirelim derken televizyon ve filmlerden sıkılınca kitap ta okuyoruz bu konuda da şanslıyız, kendimize göre kitap tercihimiz de zengin, sırada okunmayı bekleyen bir çok kitabımız var. Kitaptan yorulunca bu kez sosyal medya ya bakıyoruz, oralarda da bir hayli zaman geçiriyoruz, sosyal medya yı bırakınca aklımıza takılan konular veya kişiler ile yazıları okumak için bu kez Google ye başvuruyor, yazıdan yazıya atlayıp bilgilerimizi arttırıyoruz. geri kalan zamanımız ise uykuda geçiyor.
Evden dışarı çıktığımızda ise adeta savaş zamanı benzeri bir sessizlik ve ıssızlık hakim, işte bu bile insana hüzün veriyor. Sokağa çıkma yasağı olan 60 yaş üstünü düşünüyorum, ilk zamanlar sosyal medya da alaya alınan yaşlı gruba üzüldük elbette, bu yasak mutlaka onların iyiliği için, fakat bir nevi bu yasak onları daha mahzun hale getiriyor, maziye dalıp belki de ebediyete göçmüş arkadaşlarını, akrabalarını düşünüyorlardır, ve sıkıntıları daha da büyüyerek artıyor. Ve sonra sıranın kendilerine geldiğini düşünerek ölüm korkusu ile yüzleşiyorlar, ve eminim ki büyük bir kısmı geceleri panik atak ta yaşıyordur, Allah yardımcıları olsun, inşallah yakında her şey normale dönecektir diye umut ediyoruz.
20 Yaş altı çocuklarımız ise kanı kaynayan ve yerinde duramayan hayat dolu yaş grubu, yasak elbette onlara da zor gelecek, fakat hasta olmaktansa eve hapis olmak daha evladır. Sonradan ağlamaktansa evde bir müddet sıkılmak daha iyidir. İşin kötü tarafı bir çok ailede benzeri durumlar vardır, bizim binada ekmek almaya her daim 75 yaşında ki annem giderdi, kendisine ve bize ekmekleri alırdı, birazda yürüyüş yapması için desteklerdik bu ekmek alım işini, perşembe günleri de semt pazarına kendi gider ihtiyaçlarını alır, hareket ederdi, Acil market işini ise 11 yaşında ki kızımız Sude'ye yüklerdik küçük harçlıklar karşılığında markete gider gelir, alış veriş yapmayı öğrenirdi.
Sonuç itibarı ile Annem ve kızım sokağa çıkma yasağına dahil, iş başa düştü market, pazar, ekmek ve benzeri durumlar üzerimize vazife kaldı, bunları yazma sebebim elbette okurlar ile ortalama benzer bir hayat tarzımız olmasındandır. Bir nevi sizi de anlatmış oluyoruz.
Cumhuriyet caddesine gelmek için dolmuşa biniyorum, dolmuş şoförü maskeli ve bana ''abi masken var mı? polisler ceza kesiyor, bir önce ki turda ikaz ettiler, şimdi ceza keserler'' diyor. Dolmuşta da mı maske zorunluluğu var diye sorunca. ''öyle açıkladılar'' diyor. otobüsler ve metro için geçerli değil mi? diyorum. kafası karışıyor, ''neyse maske var rahat ol'' diyerek devam ediyoruz.
Hakikaten çok sıkı denetim var şoförün dediği gibi her köşe başı polis ve her araca göz ucuyla bakıyorlar ve gerekeni durduruyorlar, insanlar bu konuda sıkılsalar da olması gereken budur, keşke bu tedbirler çok daha önce alınsaydı diye düşünüyoruz.. İnsanoğlunun teknolojisi, parası, petrolü, madeni, ihtişamı işte bir yere kadar diyorsunuz, gözle göremediğiniz bir mikrop tüm dünya da hayatı felç edip durma noktasına getiriyor ve süreli olsa da Dünyanın en güçlü yaratığı insanoğlunu hallaç pamuğu gibi atıyor.
SAĞLIK İÇİN BİR MÜDDET DAHA EVDE KAL.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
Sağlık İçin Bir Müddet Daha Evde Kal
Corona virüsü tüm dünyada sıkıntı yaratmaya devam ediyor, ülkemizde alınan bir dizi tedbirlerin giderek arttırılması ve genişlemesi vatandaşın hayatını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. 65 yaş sınırının 60 yaşa çekilmesi ve 20 yaş altının da sokağa çıkma yasağına dahil edilmesi bu yasağı daha kapsamlı hale getirdi doğal olarak. Yaş itibarı olarak bu yasağa dahil olmasak ta, mecburiyet haricinde bizlerde sokağa çıkmamaya çalışıyoruz.
Kendi ev hayatımıza dönersek iyi ki netflix kanalına üye olmuşuz diyorum, evdekiler ile dönüşümlü bu ücretli film sitesi ile bol zaman geçiriyoruz. Netflix'in yayını olmadığı 4 ülke var Online dizi ve film platformu olan Netflix dünyada sadece 4 ülkede yayın yapmıyor. Kırım, Suriye, Çin ve Kuzey Kore'de. ABD merkezli Netflix faaliyet gösteremiyor geriye kalan bütün ülkelerde yayını olan Netflix büyük rağbet görüyor, dilediğiniz film, dizi veya belgeseli seçip izliyor, Türkçe dublaj, İngilizce dublaj ve istiyorsanız orjinal dublaj veya alt yazılı da izleyebilirsiniz. Bence güzel bir tercih, bizim yerli ve ulusal kanalları izlemeye çalışırsanız, reklam arası bir şeyler görüp ne izlediğinizi unutursunuz.
Evde zaman geçirelim derken televizyon ve filmlerden sıkılınca kitap ta okuyoruz bu konuda da şanslıyız, kendimize göre kitap tercihimiz de zengin, sırada okunmayı bekleyen bir çok kitabımız var. Kitaptan yorulunca bu kez sosyal medya ya bakıyoruz, oralarda da bir hayli zaman geçiriyoruz, sosyal medya yı bırakınca aklımıza takılan konular veya kişiler ile yazıları okumak için bu kez Google ye başvuruyor, yazıdan yazıya atlayıp bilgilerimizi arttırıyoruz. geri kalan zamanımız ise uykuda geçiyor.
Evden dışarı çıktığımızda ise adeta savaş zamanı benzeri bir sessizlik ve ıssızlık hakim, işte bu bile insana hüzün veriyor. Sokağa çıkma yasağı olan 60 yaş üstünü düşünüyorum, ilk zamanlar sosyal medya da alaya alınan yaşlı gruba üzüldük elbette, bu yasak mutlaka onların iyiliği için, fakat bir nevi bu yasak onları daha mahzun hale getiriyor, maziye dalıp belki de ebediyete göçmüş arkadaşlarını, akrabalarını düşünüyorlardır, ve sıkıntıları daha da büyüyerek artıyor. Ve sonra sıranın kendilerine geldiğini düşünerek ölüm korkusu ile yüzleşiyorlar, ve eminim ki büyük bir kısmı geceleri panik atak ta yaşıyordur, Allah yardımcıları olsun, inşallah yakında her şey normale dönecektir diye umut ediyoruz.
20 Yaş altı çocuklarımız ise kanı kaynayan ve yerinde duramayan hayat dolu yaş grubu, yasak elbette onlara da zor gelecek, fakat hasta olmaktansa eve hapis olmak daha evladır. Sonradan ağlamaktansa evde bir müddet sıkılmak daha iyidir. İşin kötü tarafı bir çok ailede benzeri durumlar vardır, bizim binada ekmek almaya her daim 75 yaşında ki annem giderdi, kendisine ve bize ekmekleri alırdı, birazda yürüyüş yapması için desteklerdik bu ekmek alım işini, perşembe günleri de semt pazarına kendi gider ihtiyaçlarını alır, hareket ederdi, Acil market işini ise 11 yaşında ki kızımız Sude'ye yüklerdik küçük harçlıklar karşılığında markete gider gelir, alış veriş yapmayı öğrenirdi.
Sonuç itibarı ile Annem ve kızım sokağa çıkma yasağına dahil, iş başa düştü market, pazar, ekmek ve benzeri durumlar üzerimize vazife kaldı, bunları yazma sebebim elbette okurlar ile ortalama benzer bir hayat tarzımız olmasındandır. Bir nevi sizi de anlatmış oluyoruz.
Cumhuriyet caddesine gelmek için dolmuşa biniyorum, dolmuş şoförü maskeli ve bana ''abi masken var mı? polisler ceza kesiyor, bir önce ki turda ikaz ettiler, şimdi ceza keserler'' diyor. Dolmuşta da mı maske zorunluluğu var diye sorunca. ''öyle açıkladılar'' diyor. otobüsler ve metro için geçerli değil mi? diyorum. kafası karışıyor, ''neyse maske var rahat ol'' diyerek devam ediyoruz.
Hakikaten çok sıkı denetim var şoförün dediği gibi her köşe başı polis ve her araca göz ucuyla bakıyorlar ve gerekeni durduruyorlar, insanlar bu konuda sıkılsalar da olması gereken budur, keşke bu tedbirler çok daha önce alınsaydı diye düşünüyoruz.. İnsanoğlunun teknolojisi, parası, petrolü, madeni, ihtişamı işte bir yere kadar diyorsunuz, gözle göremediğiniz bir mikrop tüm dünya da hayatı felç edip durma noktasına getiriyor ve süreli olsa da Dünyanın en güçlü yaratığı insanoğlunu hallaç pamuğu gibi atıyor.
SAĞLIK İÇİN BİR MÜDDET DAHA EVDE KAL.