Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yedi Havza İçin Atıksu Altyapı Tesisleri İnşaatlarını Destekleme Protokol Töreni

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Seyhan, Ceyhan, Doğu Akdeniz, Batı Akdeniz ve Kuzey Ege bölgelerinde atık suların arıtılmasıyla havzalardaki su kalitesini yükseltip, bu suların tarımda kullanılabilir...

Haber Giriş Tarihi: 12.05.2016 16:01
Haber Güncellenme Tarihi: 12.05.2016 16:01
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Seyhan, Ceyhan, Doğu Akdeniz, Batı Akdeniz ve Kuzey Ege bölgelerinde atık suların arıtılmasıyla havzalardaki su kalitesini yükseltip, bu suların tarımda kullanılabilir hale gelmesini sağlayacaklarını söyledi.
Büyük Menderes, Küçük Menderes, Seyhan, Ceyhan, Doğu Akdeniz, Batı Akdeniz ve Kuzey Ege bölgelerinde yer alan havzaları kapsayan “Yedi Havza İçin Atıksu Altyapı Tesisleri İnşaatlarını Destekleme Protokolü" töreni, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın katılımı ile gerçekleştirildi. Açılış konuşmasında “iklim değişikliği” konusunu gündemden asla düşürmediklerine dikkat çeken Bakan Sarı, “Dünyanın kaderini derinden etkileyen iklim değişikliği sorununa karşı uluslararası platformlarda düzenlenen çalışmalara en üst düzeyde katılım sağlıyoruz. Ülke olarak, küresel iklim değişikliği ile mücadele için yol haritamızı belirledik. Sera gazı emisyonlarımızı 2030 yılında yüzde 21’e kadar azaltma hedefimizi ortaya koyduk. İklim değişikliği su kaynaklarımızı olumsuz etkiliyor. İklim değişikliğiyle belli bölgelerde yağışlarla birlikte yer altı su seviyesi azalıyor. Bunun sonucunda su kaynaklarımız ve tarım olumsuz etkileniyor” diye konuştu.
“AVRUPA BİRLİĞİ İLE TAM UYUMLU MEVZUAT”
“Su bu kadar kıymetliyken, atıksu arıtma konusunda başarıyı yakalamamız şart. Her şeyden önce şu an atıksu arıtma konusunda Avrupa Birliği ile tam uyumlu bir mevzuata sahip olduğumuzu belirtmek isterim” diyen Sarı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tüm çevresel çalışmalarımızı bu mevzuata göre yapıyor, değişen dünya şartlarına göre sürekli güncelliyoruz. Su, medeniyetlerin oluşmasında yol göstericidir. Su, yaşamın devamındaki en temel unsurdur. Su, berekettir. Su, varlık nedenimizdir. İşte bu bilinçle bizler, suyun doğru kullanımı ve değerlendirilmesi için hassasiyet gösteriyor, çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Ülkemizde nüfus, endüstri ve tarım faaliyetleri artıyor. Bu sürekli artış hali, aşırı su kullanımına ve çevresel kirliliğin artmasına neden oluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak ülkemizin bütün havzalarında insan ve çevre sağlığının korunması, ekonomik faaliyetlerin verimli bir şekilde sağlanması için kolları sıvadık. Yurt genelindeki 25 havzayı hızlıca taradık. Havzalarımızı önceliklerine göre sıraladık. Bu çalışmada su kalitesi, nüfus yoğunluğu, korunan alanlar, ilk yatırım maliyeti gibi hususları göz önünde bulundurduk. Yapılan çalışma sonucunda Gediz Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı’nı hazırladık ve bu havzadaki atıksu altyapı tesislerinin yapımına başladık. Tıpkı Gediz Havzası’nda olduğu gibi Büyük Menderes, Seyhan, Ceyhan, Batı Akdeniz, Kuzey Ege, Doğu Akdeniz ve Küçük Menderes havzalarını da öncelikli havzalar olarak belirledik. Bu havzalardaki suların sulama suyu olarak kullanılması, bir yandan insan sağlığını tehdit ederken, diğer yandan da topraklarımızın ve yer altı sularımızın kirlenmesine neden olmaktadır.”
“SULARIN ARITILMASIYLA HAVZALARDAKİ SU KALİTESİNİ YÜKSELTİP, BU SULARIN TARIMDA KULLANILABİLİR HALE GELMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Atık suların arıtılması ile havzalardaki su kalitesinin yükseltilip daha sonrasında bu suların tarımda kullanılabileceğini belirten Sarı, “İşte biz bu atık suların arıtılmasıyla havzalardaki su kalitesini yükseltip, bu suların tarımda kullanılabilir hale gelmesin sağlayacağız. Bu havzalardaki su kalitesini yükselteceğiz. Bunu gerçekleştirmek için de bu havzalara, 2 milyar lira atıksu altyapı yatırımı yapacağız. Yerel yönetimlerle yapılan çalışmalarda önemli rol oynayan Bakanlığımızın öncü kurumu İller Bankası ile bu projeyi yürüteceğiz. Bakanlığımızın yaptığı bu proje kapsamında nüfusu 25 binin üzerindeki yerel yönetimlerin atıksu altyapı yatırımlarının kredisini Bakanlığımız verecek. Yine nüfusu 25 binin altında olan yerel yönetimlerimize, İller Bankamız tarafından kredi verilecek” şeklinde konuştu.
“SOSYAL VE EKONOMİK KÜRESELLEŞMENİN TAM ORTASINDAYIZ”
Bugünün dünyasında çevre sorunlarının eskiye nazaran çok daha karmaşık hale geldiğini vurgulayan Bakan Sarı, “Sorun küreseldir. İnsanoğlunun geleceğini yakından ilgilendiren bu tehdidi bertaraf etmek hepimizin görevidir. Buradaki en büyük sorumluluk sizlerin, yerel yönetimlerimizin omuzlarında. Sosyal ve ekonomik küreselleşmenin tam ortasındayız. Artık, bilginin ve kültürel hayatın merkezi olabilen, modern şehirler ön plana çıkıyor. 2008 yılında dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşıyordu. 2050 için öngörülen oran ise yüzde 70’lerde. Biz hükümet olarak bu akışı iyi okuduk. Bildiğiniz gibi 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planımızı hazırladık. Plan doğrultusunda çevre konusunda yerel yönetimlerin rolünün arttırılmasını ve sürdürülebilir şehirler yaklaşımının geliştirilmesini esas aldık. Şehirlerimizi afetlere dayanıklı, daha az enerji harcayan, az su tüketen, toplu taşıma sistemleriyle ulaşım sorununu çözmüş, çevreye duyarlı hale getirmek istiyoruz. Bu doğrultuda da yerel yönetimlerimiz bizim en büyük destekçimiz olacaktır” ifadelerini kullandı.
“GERİ KAZANIM, İSTİHDAM VE DOĞAL KAYNAKLARIN KORUNMASI”
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak atıklarla ilgili çalışmalarımız geri kazanım, istihdam ve doğal kaynakların korunmasıdır” diyen Sarı, depolama sahası oluşturma hızının çok önemli bir seviyeye taşındığının altını çizerek şunları söyledi:
“Bu entegre yönetim şeklini çalışmalarımıza yansıttık. Bu sayede katı atık düzenli depolama sahası oluşturma hızımızı, çok önemli bir seviyeye getirdik. Bugün 81 katı atık düzenli depolama sahası ile 1091 belediyede vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. 2023 yılında ülkemizin tamamının bu hizmetten faydalanmasını hedefliyoruz. Atık toplama tesislerimizde toplanan çöplerimizden dahi enerji üretmeye başladık. Depolama sahalarımızda çok yoğun depo gazı oluşuyor. Şu anda, toplam 24 tesisimizde bu gazlardan 155 megavatlık enerji elde ediyoruz. Bu değer 4 milyon nüfuslu bir yerleşim yerinin bir yıllık elektrik enerjisi ihtiyacına eşdeğerdir. Buna ilave olarak biyogaz konusunda da vizyon niteliğinde bir alan çalışması yaptık. Ülkemizde 2 megavat kapasiteli 890 adet biyogaz tesisi kurduğumuz zaman üreteceğimiz elektrik enerjisi ile bir yıllık toplam elektrik ihtiyacımızın yüzde 5’ini karşılayabileceğiz. Bu potansiyelimizin hayata geçirilmesiyle yaklaşık olarak yıllık 150 milyon avro gelir elde etmek mümkün olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak öncelikli amaçlarımızdan biri de bugünün konusu olan su kaynaklarımızı korumaktır. Bu kapsamda Bakanlığımızca atıksu yönetimine yönelik çok kapsamlı çalışmalarımız var. Bu çalışmalara ilişkin sizlere özet bazı bilgiler vermek isterim. Konuşmamın başında da vurguladım, atıksu arıtma konusunda Avrupa Birliği ile tam uyumlu bir mevzuata sahibiz. Kentsel atıksu yönetiminin yerel ölçekte en verimli şekilde uygulanması hedefiyle belediyelerin atıksu arıtma tesislerinin ülke ihtiyaçlarına uygun önceliklerde yapılmasını sağlıyoruz. Atıksu yatırımlarından elde edilecek faydayı en üst seviyeye çıkarmak üzere, 2015-2023 yıllarını kapsayan Atıksu Arıtımı Eylem Planı’nı hazırladık. Yaptığımız çalışmalar sonucunda 2015 yılı sonu itibarıyla atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayımızı 551’e çıkardık. Ülkemizde bugün 653 atıksu arıtma tesisi faaliyet gösteriyor. Eylem Planına göre 2023 yılına kadar, ülke genelinde 1501 adet atıksu arıtma tesisinin daha yapılmasını hedefledik. Bu tesislerin, enerjiye ihtiyaçları var. Atıksu arıtma tesislerinin etkin çalıştırılmasını ve doğal kaynakların korunmasını sağlamak için, atıksu arıtma tesislerinin enerji giderlerinin yüzde 50’si kadarını biz karşılıyoruz. Bu kapsamda, 2011-2015 yıllarında atıksu arıtma tesislerine toplam 156 milyon lira üzerinde ödeme yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bugünkü protokolümüz de bunun en önemli örneğidir.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.