Vural: Okullara yapılan baskılar velileri ve öğrencileri rencide ediyor

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, özel okullara yönelik yapılan operasyonları eleştirdi. “Okullarda terörist mi yetişiyor?” diye soran Vural, “Bu baskılar velileri ve öğrencileri rencide ediyor. Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri arıyor, ‘biz suçlu değiliz, bizi şucu bucu diye attılar’ diyor. Yazıktır, günahtır, insanları toptancı bir yaklaşım ile kötülemek yerine bu konuda sorumluluğu olan varsa o sorumlularla ilgili işlemi yaparsın. Ama asıl amaç kitleleri sindirmek ve korkutmaktır. Velilerin ve öğrencilerin bir suçlu muamelesine tabi tutulması kabul edilebilir değildir” diye konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi.

'TUĞRUL TÜRKEŞ'İN MHP’Lİ SIFATI İLE ÜSTLENEBİLECEĞİ HİÇBİR GÖREV YOK'

Tuğrul Türkeş’in partili sıfatıyla herhangi bir görev üstlenemeyeceğine dair tedbir kararı alındığını, bu kararın TBMM Başkanlığına sunduklarını söyleyen Oktay Vural, “Gerekli bildirimlerimizi TBMM Başkanlığına yaptık. Dün, TBMM Başkanlığına ‘anayasa gereğince siyasi partilerin oranlarına göre üye alınır’ hükmü çerçevesinde seçim hükümetine MHP olarak katılınmayacağına, MHP’ye teklif gelmesi halinde kabul etmeyeceğine dair parti politikasına aykırı hareket eden Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş’in parti üyeliğinden tedbirli olarak kesin çıkartılma cezasıyla Merkez Disiplin kurulu Başkanlığına gruba gönderdiği yazıyı dün TBMM’ye gönderdim. Bugün kendilerine bu tedbir kararının ne anlama geldiğini yazı ile ilettim. Siyasi Partiler Kanunun 59. maddesi uyarınca partiden geçici çıkartmayı veya kesin çıkartmayı gerektiren hallerde disiplin cezası verilmesi için karar almaya yetkili parti organları, tedbir niteliğinde olmak üzere disiplin kuruluna sevk edilen üyeyi parti içindeki görevlerinden derhal uzaklaştırabilirler. Derhal uzaklaştırılmıştır, derhal. Bu zatın MHP’li sıfatı ile üstlenebileceği hiçbir görev yoktur.” diye konuştu.

Açıklamalarının ardından Vural basın mensuplarının sorularını cevapladı. Tuğrul Türkeş’in “Beni kimse MHP’den atamaz” sözlerine cevap veren Oktay Vural, “İşte yok diyorum kardeşim yahu. MHP’nin böylesine bir siyasal iradesi varken, hala MHP’nin siyasal iradesini temsil etme konusundaki ısrar, aslında bu kişinin hangi görevle Davutoğlu tarafından atandığını ortaya koyuyor. Ben bu güne kadar PKK, HDP’nin çözüm ortaklığına helal oyları karıştırmadım, hiç kimse karıştıramaz” dedi.

'DAVUTOĞLU’NA YILDIRIM GİBİ GİDEN BİR TUĞRUL VAR'

Bir gazetecinin, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın Tuğrul Türkeş’ten bahsederken soyadını söylememesi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Oktay Vural, “Doğru bir tavır. Türkeş soyisminin bu davranışa yakışmadığını… Türkeş soyismini hukuki olan bir süreç ile ilgili kullandık, siyaseten aslında kullanmamak doğrudur. Bundan önce Ahmet Kutalmış Türkeş AKP milletvekiliydi. AKP milletvekilliğinden ayrıldığında, AKP Türk adını anayasadan çıkartmak istediğini, PKK’nın istek ve talepleri ile birebir örtüşen çözüm sürecini sürdürdüğü, Atatürk adından bahsetmediği, Ahmet Davutoğlu’nun babası hakkında dil uzatan ifadeleri dikkate alarak, AKP’nin milli ve manevi değerlerden koptuğunu ifade edip partiden ayrılmıştı. Şimdi partisinin verdiği görev yerine AKP Genel başkanının verdiği görevi yerine getirmek üzere yıldırım gibi koşan bir Tuğrul var. Türkeş soyisminin bu şekilde bir siyasi kumpasın parçası olarak kullanılmasından teessüf ediyorum. Böyle bir konuda Türkeş soyismini kullanmayalım. Bizim için artık sadece Davutoğlu’na yıldırım gibi giden bir Tuğrul vardır.” cevabını verdi.

'ASIL AMAÇ KİTLELERİ SİNDİRMEK VE KORKUTMAKTIR'

Okullara yönelik yapılan operasyonların sorulması üzerine Oktay Vural, “Okullarda terörist mi yetişiyor? Bu baskılar velileri ve öğrencileri rencide ediyor. Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri arıyor, ‘biz terörist değiliz, suçlu değiliz, bizi şucu bucu diye attılar’ diyor. 'Bizi suçu bucu diye mülakatta elediler' diyor. Yazıktır, günahtır, insanları toptancı bir yaklaşım ile kötülemek yerine bu konuda sorumluluğu olan varsa o sorumlularla ilgili işlemi yaparsın. Ama asıl amaç kitleleri sindirmek ve korkutmaktır. Velilerin ve öğrencilerin bir suçlu muamelesine tabi tutulması kabul edilebilir değildir.”