Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"Vahim sorunlar ortaya çıkar!"

"Musul, Musullularındır" diyen Kurtulmuş, "Musul’daki demografik dengeleri değiştirmek, vahim sorunları ortaya çıkarır" uyarısında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 17.10.2016 13:29
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2016 13:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
"Vahim sorunlar ortaya çıkar!"
Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklama yaptı. Soruları yanıtlayan Kurtulmuş dün gece başlayan Musul operasyonuna dair de değerlendirmede bulundu. "Musul, Musullularındır" diyen Kurtulmuş, "Musul’daki demografik dengeleri değiştirmek, vahim sorunları ortaya çıkarır" uyarısında bulundu.

İşte Kurtulmuş’un sözlerinden satır başları:

Halep'te ateşkes zaruruidir. İnsani yardımların ulaşabilmesi için uluslararası yardım konvoyu üzerinde çalışılabilir.

Altını çizdiğimiz konu Halep’te acil ateşkes olmasıdır. İnsanalar en temel ihtiyaç malzemelerinden yoksun vaziyetteler. Bunun sağlanması için Halep’e gidecek olan yardım konvoylarının korunması şarttır.

Dünyanın gözü önünde, Halep’e giden yardım konvoyları bombalanmış, hem malzemelerin gitmesi engellenmiş, hem de çok sayıda sivil yardım gönüllüsü öldürülmüştür. Uluslararası bir yardım konvoyu oluşturulur. Bunun bombalanması önlenmiş olur.

Bölgedeki krizin sona erdirilmesi bakımından kilit şehitlerden birisi Halep’tir. Burada siyasi sonucu elde edene kadar, Halep’teki insani yardım konusuna yoğunlaşmak zorundayız. Bu bütün insanların ortak meselesidir. Bundan sonraki toplantılarda, çok taraflı yada ikili görüşmelerde ilgili muhataplarımıza Türkiye’nin Halep konusundaki tavrını net şekilde paylaşmaya devam edeceğiz.

“MUSUL HALKI TARAFI TARAFINDAN YÖNETİLMESİNİN ALTINI ÇİZDİK”

Bölgedeki ikinci önemli şehir Musul’dur. Burada ortaya çıkacak sonuç, bölgedeki siyasi sonucu da etkileyecek olan önemli gelişmelerdir. Biz başından itibaren Musul’un DEAŞ’tan kurtarılması için eğitilmesi ve Musul halkı tarafı tarafından yönetilmesinin altını çizdik.

Oradaki dengeleri de, mezhebik dengeleri de bozmamak bakımından hassas davranılması gereken bir yer. Türkiye, uluslararası koalisyonun destek vermesini, DEAŞ’a karşı savaşacak unsurların ağırlıklı olarak yerel unsurlar olmasını savunuyor.

"MUSUL VALİSİNİN TALEBİYLE EĞİTİM KAMPI KURULDU"

Biliyorsunuz Başika kampı, o zamanki merkezi hükümetin talebi, Musul valisinin talebiyle Türkiye bir eğitim kampı kuruldu. 4 bine yakın Musul’un yerli unsurlarından, çok sayıda insan eğitildi. Bunlara Ninova adını, Ninova mücahitleri adını veriyorlar. Bunların içerisinden 3 bin kişi peşmergelerle birliktedir. Peşmergeler ağırlıktadır, Irak ordusu işin içine katılacaktır. Türkiye’nin eğitim verdiği 3 bin kişi de DEAŞ’a karşı mücadelenin içerisindedir.

“MUSUL MUSULLULARINDIR”

Bölgede çok ciddi bir oyun oynanıyor. Devam eden savaşların işgallerin vekalet savaşlarının arkasındaki esas niyet, bölgenin etnik bakımdan daha çok bölünüp parçalanmasıdır. Musul Musullularındır.

"VAHİM SORUNLAR ORTAYA ÇIKAR"

Musul’daki demografik dengeleri değiştirmek, vahim sorunları ortaya çıkarır. Şii milis, Sünni milis gibi laflar kullanıyoruz ya bunların hepsini bir kenara atmak lazım. Bölgedeki mesele bir siyasi alt üst oluş meselesidir. Ve buradan bütün bölge halkları olarak siyasi çözümler bularak sonuçlar elde edeceğiz.

Terör örgütlerinden Musul’u kurtarırken, ne buraya başka bir milis gücü yerleştirmek ne de PYD YPG gibi bir terör örgütünü Musul’a yerleştirmek sorunun çözümüne katkıda bulunmaz. Musul DEAŞ’tan temizlendikten sonra da söz sahibi olabilecekleri bir düzeni kurmaktan geçiyor.

“TÜRKİYE’NİN MUSUL KONUSUNDA B VE C PLANLARI DA VARDIR”

Kimse karışıklığı fırsat vererek, mezhebi ve etnik siyaset geliştirmek için fırsat kollamasın. Musul meselesi dikkatle takip ettiğimiz bir harekattır. Türkiye bu hareketin içinde nasıl yer alacağını ilgili taraflara anlatmıştır. Türkiye’nin Musul konusunda B ve C planları da vardır.

“BU ASKERİMİZİN VARLIĞINDAN TÜRKİYE ASLA VAZGEÇECEK DEĞİLDİR”

Bu anlamda bizi Musul konusunda ilgilendiren somut meselelerden birisi de Başika’daki varlığımızdır. Bir miktar askerimiz orada bulunuyor. Bu askerimizin varlığından Türkiye asla vazgeçecek değildir. Oradaki insanlarımızı eğitmeye donatmaya, oradaki durum iyileşir belki Türkiye durumu gözden geçirir. Başika’da bulunan TSK mensuplarının ciddi şekilde güvenliklerinin korunması da Türkiye’nin operasyona ilişkin önemli hassasiyetlerden birisidir.
Ayrıca Musul, Irak ve Suriye’deki gelişmeler Türkiye’yi yakinen olarak ilgilendirir. Buradaki gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendirir.

BAŞBAKAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ

Saat 13:30’da başbakanımız ve MHP lideri Bahçeli görüşme yapacaklar. Bu diyaloğun artırılması bakımından önemlidir. Bütün partilerin, özellikle FETÖ’ye karşı verilen milli mücadeleden sonra ortak zeminlerde buluşması, görüşlerini aktarmasına çok büyük önem veriyoruz.

Sayın Bahçeli ile Sayın başbakanımız, bu toplantıda anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmaları gözden geçirecekler. FETÖ ile mücadelede gelinen nokta, Fırat Kalkanı ve Musul operasyonunu müzakere edeceklerdir.

Tahmin ediyoruz ki bu görüşmede, daha evvel dile getirmiş olduğu başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini paylaşacaktır. Bizim de görüşlerimiz son derece açık. Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesinin daha doğru olacağını, mevcut durumun ikili bir yapıyı ortaya çıkardığı, daha etkin yönetimin ortaya konabilmesi için, atılması önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. İnanıyoruz ki bir mesafe alınır.

SORU & CEVAP

SORU: Musul’da operasyon devam ediyor dediniz. B ve C Planına ilişkin detay vermeniz mümkün mü? Operasyonlara ilişkin oradan kaçabilecek teröristlere ilişkin, yeni bir güvenlik önlemi alınacak mı?
İtalya’da açıklanan bir rapor var. Türk fındığının kanserojen madde içerdiği bilgisi birinci sırada yer aldı. Türkiye bu noktada nasıl bir atım atacak?


HALT ETMİŞLER

CEVAP: Son sorudan başlayayım. Bu haberi yapanlar halt etmişlerdir. Türk fındığı kanserojen değildir. Türkiye’nin en büyük fındık üreticisi olmasını çekemeyenlerin çıkardığı manipülatif bir haberdir. Endişe edecek bir durum yoktur. Gerekli cevapları veririz.

“ALLAH MUHAFAZA MUSUL’DA İŞLERİN TERS GİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜN”

Bir çok ülke için koalisyonun içinde yer alsalar dahi Suriye’deki Irak’taki mesele ta uzaklarda bir meseledir. Bizim için ise her sokağında mahallesindeki gelişme Türkiye’yi etkileyen bize ait bir gelişmedir. Hiçbir şey olmasa 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Allah muhafaza Musul’da işlerin ters gittiğini düşünün. Nereye gelecekler? Herhalde Washington DC’ye gelecekleri yok, gelecekleri yer Türkiye’dir.

“TÜRKİYE BİRİNCİ DERECE ETKİLENECEK OLAN ÜLKEDİR”

Dediğiniz gibi Musul’dan kaçacak olan DEAŞ militanları gidecekleri yer İtalya Milano, Almanya Berlin değildir, Türkiye’yi tehdit etmeye çalışacaklardır. İlk yapacakları şey Türkiye’de terör eylemi yapmaktır. Herkesin samimi ve açık olması lazım. Türkiye birinci derece etkilenecek olan ülkedir. Soruna en yakın şekilde ilgiyi de gösterecektir. Hiç kimse Türkiye bu meseleyle niye bu kadar ilgileniyor diye sormaması lazım.

“EVET B VE C PLANLARIMIZ VAR AMA…”

Evet B ve C planlarımız var ama, ortalık yerde konuşacak değiliz.

“Şİİ MİLİSLER, SÜNNİ MİLİSLER LAFINI KULLANDIKÇA, BÖLGEDE OPERASYON YAPMAK İSTEYENLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRERİZ”

SORU: Musul ile ilgili Türkiye’nin kırmızı çizgileri vardı. O bölgeden Ankara’yı ilgilendiren bilgiler geliyor mu?

Önce tekrar söyleyeyim. Şii milisler, Sünni milisler lafını kullandıkça, bölgede operasyon yapmak isteyenlerin ekmeğine yağ süreriz. Evet bir grup vardır, operasyon içerisinde değildir. Irak’ın ordusu işin içinde ama, Peşmerge önde olduğu için ırak ordusu beklemektedir. Bir takım başka milislerin, şehre ait olmayan, dışardan bir unsurların getirilip Musul’a konulması, Musul’daki dengeyi bozduğu gibi, bundan sonra ortaya çıkacak çözüm arayışını da baltalayacaktır.

“ŞU ANA KADAR TÜRKİYE’NİN GENEL ÇERÇEVESİNİ ZORLAYACAK ŞEKİLDE DEVAM ETMİYOR OPERASYON”

SORU: Türkiye’nin Musul operasyonunda olmamasının ne sakıncası var?

Türkiye Kuzey Irak yönetimiyle yakın ilişki içinde. Türkiye’nin eğitmiş olduğu güçlerin de Peşmergeyle katıldığını söyledim. Türkiye kendi kırmızı çizgilerini koruyor. Israrla Musul’un bir örgütten kurtarırken, başka örgüte teslim edilmesinin sakıncasını konuşuyoruz. Herkesle bunlar konuşuluyor. Şu ana kadar Türkiye’nin genel çerçevesini zorlayacak şekilde devam etmiyor operasyon. Ama biz olası beklemediğimiz gelişmeler karşısında tedbirlerimizi almış olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz.

"KAMUDA ASLA PERSONLE AÇIĞI OLMAYACAK"

SORU: Sayın Çalışma Bakanı, memur alımlarını durdurduk demişti. Süre söylenebiliyor mu? İhtiyaçlar nasıl giderilecek?Doların yükselişi söz konusu. Bunun karşısında Türk lirasının değer kaybı söz konusu. Konu gündeme geldi mi, önlem hazırlanıyor mu?

Toplantıda gündeme gelmedi. Çok endişe edecek bir durum yoktur. Türkiye ekonomisi dengeleri sağlam şekilde, hem 15 Temmuzun ortaya çıkardığı sarsıntıyı atlatmıştır. Dövizdeki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu ifade edeyim.

Kamuya personel alımı bakımından, kamuda ciddi arındırma süreci içerisindeyiz. Çalışmalar devam ediyor. Diğer taraftan ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Çalışma bakanlığı, 60 bin kamu personelinin alınacağını açıkladı. Bir kısmı sözleşmeli, bir kısmı kadrolu olabilir. Ama sonuç itibariyle kamuda asla personel açığı olmayacak, açıklar da süratle giderilecektir.

SORU: Orhan Buyruk isimli Türk vatandaşı, İsrail’de 3 haftadır da gözaltında. Bununla ilgili bir girişiminiz olacak mı?

CEVAP: Şimdi Orhan beyin gözaltına alındığı andan itibaren meseleyi takip ediyoruz. Sivil bir vatandaşımız turistik gezi için Kudüs’e ziyaret yaparken, 19 gündür gözaltındadır. Her safhada meseleyi takip ediyoruz. Temaslar yapılmıştır. Ümit ediyorum ki mahkemede serbest bırakılması mümkün olur. Çünkü sivil bir vatandaşın böyle bir suçlamayla karşı karşıya bırakılması doğru değildir.
Hazırlıklarımız var. Ama tarih boyunca bu ülkenin ortak özelliği, dünyanın esenlik adasıyız. Kimin nerede başı sıkışırsa, gelip kaçtığı emniyet aradığı bu topraklardır.

SORU: B ve C planıyla ilgili, Suriye’de olduğu gibi Özgür Suriye ordusu arkada ilerliyor ama Türkiye Musul’da bu şekilde mi olmak istiyor? Erdoğan da hem masada hem operasyonda olacağız dedi. Fırat Kalkanı harekatında 55 gün geride kaldı. Bundan sonraki süreçte El Bab ve Rakka mı olacak? Türkiye ne kadar daha orada olacak?

CEVAP: Rakka operasyonu Fırat kalkanı operasyonunun dışındadır. Bizim bütün bu şehirlerle ilgili şeyin modelini Suriye’de ortaya koyduk. Musul’u Musul halkı kurtarsın diyoruz. Buradaki sivilleri eğitelim, donatalım, bunlar ortaya çıksınlar mücadele etsinler. Aynı şeyi Rakka için söylüyoruz, Cerablus’ta uyguladık. Yerel unsurlar gitsin, çünkü o adamların memleketi orası. Biz de Türkiye olarak bunlara lojistik destekler verelim. Bunun dışında başka unsurlar da girerse, Türkiye buna sessiz kalmayacaktır.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.