Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TUSAŞ TEİ İleri İmalat Teknolojileri Binası açılış töreni

Milli Savunma Bakanı Fikri ışık, “Dünyanın her yerine mal satan, dünyanın her yeriyle ticaret yapan sanayicimiz, iş adamımız var. Sizler de iletişimde olduğunuz, ilişki içerisinde olduğunuz tüm ülkelere bu FETÖ’nün nasıl bir örgüt...

Haber Giriş Tarihi: 21.09.2016 12:34
Haber Güncellenme Tarihi: 21.09.2016 12:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Milli Savunma Bakanı Fikri ışık, “Dünyanın her yerine mal satan, dünyanın her yeriyle ticaret yapan sanayicimiz, iş adamımız var. Sizler de iletişimde olduğunuz, ilişki içerisinde olduğunuz tüm ülkelere bu FETÖ’nün nasıl bir örgüt olduğunu lütfen anlatın. Bazen devletten devlete resmi bildirimlerin etkisi azalabiliyor. Ama iş insanlarımızın, sanayicilerimizin bu noktada muhatapları aracılığıyla özellikle Batı’da bu konuyu işlemelerinin kısa sürede bile çok olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Buradaki çağrımız Türkiye’deki tüm sanayicilerimiz, iş insanlarımız bu noktada ilave gayret göstersin" dedi.
Milli Savunma Bakanı Işık, Eskişehir’deki TUSAŞ TEİ İleri İmalat Teknolojileri Binası’nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin birçok tehdidi fırsata dönüştürmeyi başardığını belirterek, “Şimdi Türkiye böyle bir konjonktürde dünyanın merkezinde eğer varlığını güçlü şekilde devam ettirecekse, güçlü Türkiye olarak yolumuza devam edeceksek üç tane temel unsura hayati derecede önem vermek durumundayız. Bunlardan bir tanesi güçlü demokrasi. Türkiye’nin güçlü demokrasiden başka bir seçeneği yoktur. Güçlü demokrasi Türkiye için bir tercih değil mecburiyettir. Onun için demokrasinin üzerinde hangi vesayet olursa olsun, bunları demokrasinin üzerinden kaldırmak, bertaraf etmek, milli iradeyi tam anlamıyla hakim kılmak, anayasal düzeni, demokratik değerleri Türkiye’de yerleştirmek en temel önceliğimizdir. Bu açıdan özellikle son dönemde demokrasi üzerindeki en büyük vesayet girişimi olarak gördüğümüz FETÖ ile mücadeleyi bu noktada çok önemsiyoruz. FETÖ Türk demokrasisinin üzerindeki en son ama en tehlikeli vesayettir. Nitekim bu girişimini demokrasiye darbe vurmak, demokrasiye ara verdirme, inkıtaye uğratma girişimi 15 Temmuz’da biliyorsunuz ete kemiğe büründü. Başarısız bir darbe girişimine yeltendiler. Bu terör örgütüne biz iki yıldır özellikle bu bir terör örgütüdür, ülkenin geleceği için çok tehlikelidir demiştik ama maalesef bazı dostlarımız bu konuda bizi çok fazla anlamak istemedi. 15 Temmuz’da Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara, alanlara, sokaklara çıkan milletimiz bu tehlikenin Türkiye’nin demokrasisi üzerinde artık bir vesayet unsuru olmasını ortadan kaldıran en önemli adımı attı ve bu vesayeti ortadan kaldırdı” diye konuştu.
"İlişki içerisinde olduğunuz tüm ülkelere bu FETÖ’nün nasıl bir örgüt olduğunu lütfen anlatın"
Bakan Işık, konuşmasına şöyle devam etti:
“Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. İçeride bu terör örgütüyle amansız mücadele ederken, bunun artık küresel bir ölçek kazandığı bilinciyle de bütün dünyada FETÖ ile mücadele içinde gerekli tüm çalışmaları yürüteceğiz. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı gerçekten bütün dünyaya adeta bir uyarı niteliğindeydi; ’Bu bir küresel tehdit haline gelmiştir. Bu ülkeler özellikle FETÖ yapılanmasının güçlü olduğu ülkeler bu noktada mücadeleyi hemen başlatmalıdır.’ Türkiye’deki tüm sanayici ve iş adamlarımıza Eskişehir TEI’den bir çağrı yapmak istiyorum. Biz devlet olarak bütün dünyaya bu örgütün ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama Allah’a şükürler olsun dünyayla entegre bir ekonomimiz var. Dünyanın her yerine mal satan, dünyanın her yeriyle ticaret yapan sanayicimiz, iş adamımız var. Sizlerde iletişimde olduğunuz, ilişki içerisinde olduğunuz tüm ülkelere bu FETÖ’nün nasıl bir örgüt olduğunu lütfen anlatın. Bazen devletten devlete resmi bildirimlerin etkisi azalabiliyor. Ama iş insanlarımızın, sanayicilerimizin bu noktada muhatapları aracılığıyla özellikle Batı’da bu konuyu işlemelerinin kısa sürede bile çok olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Buradaki çağrımız, Türkiye’deki tüm sanayicilerimiz, iş insanlarımız bu noktada ilave gayret göstersin. İlişki içerisinde bulundukları, alışveriş yaptıkları, ticaret yaptıkları, mal sattıkları, aldıkları insanlara bu hain terör örgütünün iç yüzünü lütfen anlatsınlar. Türk demokrasisine karşı girişilen hain darbe girişiminin öyle basite alınacak, hafife alınacak, acaba mı falan denebilecek bir girişim olmadığının bütün dünyaya anlatılması gerekiyor. Bu noktada sanayicilerimize ve iş insanlarımıza büyük görev düştüğü kanaatindeyim.”
“Çok güçlü bir ekonomiye sahibiz"
İkinci olmazsa olmazın güçlü ekonomi olduğunu söyleyen Işık, “Türkiye güçlü demokrasisini, güçlü ekonomiyle perçinlemek durumundadır. Allah’a hamdolsun Sayın Başbakanımızın ifadesiyle ‘pişmiş tavuğun başına gelmeyenler bu ülkenin başına geldi’. Her türlü krizi yaşadık. Yaşamadığımız daha ne var diye sorduğumda benim aklıma başka bir şey gelmiyor. Bütün bunlara rağmen ekonomimiz sapasağlam dimdik ayakta. Bu ekonominin sarsılması için içeriden ve dışarıdan bir takım gayretlerin olduğunun da bilincindeyiz. Ama Allah’a hamdolsun milletimiz demokrasiye sahip çıkmakta olduğu gibi ekonomisine de sahip çıkmakta tereddüt etmedi. 15 Temmuz’dan hemen sonra 11 milyar dolar parasını bozdurdu ve bu ülkede spekülasyonun önüne geçmesini bildi. Çok güçlü bir ekonomiye sahibiz. Daha düne kadar yardımına koşulan ülke olan Türkiye, bugün dünyada ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan bir ülke haline geldi. 12 milyar dolar civarında parayı sadece devlet olarak Suriyeli kardeşlerimize harcadık. Şuanda pek çok büyük ülke bu insanlara yapması gerektiği halde yapmadığı destekten dolayı utanç yaşıyor. Türk halkı olarak bizim başımız dik. Kapımıza gelen hiç kimseyi geri çevirmedik. Bize muhtaç olan hiç kimseyi eli boş döndürmedik. Bugünler de geçecek. Bu insanlar yarın mutlaka evlerine dönecekler. Nasıl 1780’lerde İrlanda’ya gönderdiğimiz birkaç gemi yardım hala bugün konuşuluyorsa, yüzyıllar sonra Suriye’ye gösterilen misafirperverlik Türk halkının bir alicenaplığı olarak konuşulmaya devam edecek. Ekonomimizi güçlü tutmak zorundayız. Bugüne kadar Türk ekonomisine ve Türkiye’ye güvenen hiç kimse kaybetmedi, hiçbir şirket kaybetmedi” ifadelerini kullandı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.