Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

'Pozantı'ya giderken derin devlet önce işbirliği teklif edip sonra tehdit etti'

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Pozantı'ya giderken derin devletin AKP eliyle kendilerine önce dayanışma, işbirliği teklif ettiğini sonra da tehditte bulunduğunu iddia ederek "Derin devlet refleksleri devam ediyor. 1980 darbesinden sonra...

Haber Giriş Tarihi: 26.02.2015 21:28
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2015 21:28
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Pozantı'ya giderken derin devletin AKP eliyle kendilerine önce dayanışma, işbirliği teklif ettiğini sonra da tehditte bulunduğunu iddia ederek "Derin devlet refleksleri devam ediyor. 1980 darbesinden sonra bunlar vardı, 90'larda yaşandı. 2015 yılındayız, bu derin devlet dayanışması, derin devlet refleksi devam ediyor açıkçası." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nun 65. birleşimi saat 14.35'te yoklama ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Sadık Yakut yönetiyor.

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu, Pozantı'da 28 Şubat 2012'de, tam üç yıl önce Pozantı'yla ilgili duyumlar geldiğinde oraya harekete geçmiş, yazdığı rapordan bir gün sonra Pozantı Cezaevi kapatılmıştı. O rapordan sonra, 100'den çok cezaevine gittik, 180 ziyaret gerçekleştirdik, 130 rapor yazdık, bunların 5 tanesi de kitaplaştı. Ve şu gerçeği ortaya koymak gerekir ki biz Pozantı'ya giderken derin devlet bize önce dayanışma, işbirliği teklif edip sonra da tehditte bulunuyordu AKP eliyle. Biz yoldaydık 'Üç gün geç gitseniz ne olur? Zaten bunlar taş atan çocuklar... O günkü deyimle 'TMK mağduru çocuklar' orada maruz kaldıkları işkenceyi hak eden çocuklar' demek istiyordu AKP'nin derin devleti. Biz o gün şunu söyledik: Sizin elinizde devlet denen aygıt ne hâle gelmiş olursa olsun devletin milletten ve dolayısıyla milletvekillerinden saklayacağı hiçbir şey olamaz." diye konuştu.

'DERİN DEVLET REFLEKSİ DEVAM EDİYOR'

"Biz cezaevine girerken Pozantı'ya, biz kapıdan, Adalet Bakanlığı müfettişi bacadan girdi, hemen ikinci bir müfettiş talep etti." diyen Özel, şöyle devam etti: "Biz raporumuzu 1 Mart'ta yazdık, o, 2 Mart günü cezaevini kapattı. Pozantı'yı kapatırken şüphemiz şuydu: Buradaki mağdurlar, buradaki tanıklar, bu olaya tanıklık etmiş bu mekân gözler önünden uzak tutulacak ve daha sonra bu işin üstü örtülecek. O günkü açıklamamız da aynı bu yönde oldu. Ama Şakran'da artık mızrak çuvala sığmayınca hemen bir bahar temizliğine girişmeler ve bir halkla ilişkiler operasyonu, birkaç tane gazeteciyi, yandaşı içeri çekip fotoğraf çektirmeler falan... Yani, derin devlet refleksleri devam ediyor. 1980 darbesinden sonra bunlar vardı, 90'larda yaşandı. 2015 yılındayız, bu derin devlet dayanışması, derin devlet refleksi devam ediyor açıkçası. Cezaeviyle ilgili CHP Komisyonu, şeffaflık ilkesi gereğince müdürün önce 'İç yazışmadır, Bakanlığa sorun.' deyip sonra 'Tatbikat olsun diye yazmıştım.' dediği yazışmayla ilgili müdürün ifadelerini de kamuoyu gündemine taşıdı. Yandaş medya, müdürün ifadelerini sanki Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu'nun kati kanaatiymiş gibi medyaya taşıdı, onunla ilgili de bir düzeltme yapmak zorunda kaldık. Cezaeviyle ilgili mesele şudur: Şimdi, bugün önce bir şunu kabul etmek durumundayız; Cezaevindeki herkesin başta sağlığı, eğitim hakkı, barınması ve vücut dokunulmazlığı devletin güvencesindedir, devlete emanettir. Oradaki çocukların sağlıklarından da, namuslarından da devlet sorumludur. Ona halel gelirse devletin namusuna halel gelmiş demektir. Devletin yönetirken hükûmetler bunu dikkate almalı, böyle davranmalıdır. Aksi durumda, bundan sonra ortaya çıkacak her şey hükûmetin ve bu araştırma taleplerine direnen iktidar partisinin, çoğunluk partisinin vekillerinin boynunda asılı durur. Pozantı cezasız kalınca yani Pozantı'dan diğer cezaevlerine dağıtılınca, bu sefer diğer yerlerden çığlıklar yükselmeye başladı demiştik. Bu çığlıkları kim duyacak? Duyarsa işte bu yüce Meclis duyacak ve bu yüce Meclisin organları duyacak."

Türkiye'de cezaevlerinde 2 bin çocuk olduğunu dile getiren Özel "Bin 500'ü tutuklu, 500'ü hükümlü. Yani, yüzde 75. İnanılmaz bir oran. Ve çocuk cezaevleri kapatılmalıdır. Çocukların günlük yaşamları içinde suça eğilimleri ortadan kaldırılmalı, ıslah edilmelidirler. Mussolini'nin devlet intikamıyla devlet yönetmek AKP'ye belki yakışır ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yakışmaz." ifadelerini kullandı.

Grup önerilerinin görüşülmesinin ardından Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine geçildi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.