Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Nazlıaka: Erdoğan, cumhurbaşkanı oldu ama bekçiliğe devam ediyor

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “Kadını, birey olarak değil kuluçka makinesi olarak gören bu zihniyet Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artırdığının farkında mıdır acaba? Merak ediyorum. Acaba Erdoğan çocuk doğurabiliyor olsa...

Haber Giriş Tarihi: 22.12.2014 17:31
Haber Güncellenme Tarihi: 22.12.2014 17:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “Kadını, birey olarak değil kuluçka makinesi olarak gören bu zihniyet Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artırdığının farkında mıdır acaba? Merak ediyorum. Acaba Erdoğan çocuk doğurabiliyor olsa yine kadın bedeni üzerine bu kadar pervasızca konuşabilecek miydi?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri üzerine yazılı açıklama yapan Aylin Nazlıaka, “Erdoğan, cumhurbaşkanı oldu ama bekçilik görevine devam ediyor. AKP’nin kadın bedenine ilişkin politikalarının bir numaralı konuşmacısı olan Erdoğan, yine kadınları hedef almıştır. Kadını birey olarak değil kuluçka makinesi olarak gören bu zihniyet, Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artırdığının farkında mıdır acaba? Merak ediyorum. Acaba Erdoğan, çocuk doğurabiliyor olsa yine kadın bedeni üzerine bu kadar pervasızca konuşabilecek miydi? Doğumu kontrol altına almaya çalışan sözler yerine kadın katillerini, tecavüzcülerini, tacizcilerini kontrol altına alan laflar etsin.” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK BAKANININ SEZARYENLE İLGİLİ SÖZLERİ

Bekçilik görevini Erdoğan’dan devralmışçasına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun sezaryenle ilgili söylediklerinin en basitinden Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyen Nazlıaka, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanı, ‘sezaryen hak değildir’ cümlesini kurarken, kadınların doğum hakkına müdahale etmektedir. Sezaryeni hak olarak görmeyen bu zihniyet, yine fıtrat mevzusuna sığınmıştır. AKP hükümetleri dönemi kadının fıtratına cinayetleri, şiddeti, tecavüzü, tacizi yakıştıran bir dönem olarak tarihe geçecektir. Kadının bedeni üzerinden yürütülen siyaset her seferinde ‘gündem değiştirme’ konusu olarak değerlendirilmiştir. Bu politikaların daha çok seslendirilmesiyle artan kadın cinayetlerinin doğrudan bir ilişkisi olduğu artık herkes tarafından görülmek zorundadır.”

Nazlıaka, CHP’nin sezaryenle doğuma ilişkin ‘tıbbi zorunluluk’ kriteri için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun reddinin de bu beden politikalarının bir parçası olduğu görüşünü belirterek, “Anayasa'nın 17. maddesi ve 15. maddesi, kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını ve kendi vücut bütünlükleri hakkında karar verme hakkını içerir. Anayasa'nın bu maddeleri, kadının çocuğunu ne şekilde dünyaya getireceğine ilişkin seçim yapma hakkını güvence altına almaktadır. Yöntem seçme hakkı, 'insan onuru, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı' ile yakından ilgilidir.” dedi.

“TÜRKİYE’DE KADINLAR MAALESEF ÖLDÜRÜLMEYE DEVAM EDECEKTİR”

“Kadınlara kaç çocuk yapacağını, bu çocukları nasıl dünyaya getireceğini sipariş eden erkek siyasetçiler tarafından yönetildiğimiz bir dönem yaşıyoruz.” diyen Aylin Nazlıaka, “Bu karanlık zihniyetler kafalarındaki toplum modelini, kadını beden politikaları üzerinden baskı altına alarak yaratabileceklerini sanıyorlar. Hem ‘muhafazakarız’ deyip hem de mahrem alana ilişkin konuşmaktan geri durmayan bu erkekler kadının gülmesinden, kırmızı ruj sürmesinden, hatta hamile olarak sokakta dolaşmasından bile rahatsız. AKP’nin sezaryen üzerine açtığı tartışmalar sonrasında haberlerin konusu ‘normal doğum ısrarı anneyi öldürdü’ cümlesiyle özetlenir hale gelmiştir. Şunu bilin: bu karanlık zihniyet susmadığı sürece Türkiye’de kadınlar maalesef öldürülmeye devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.


En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.