Mustafa Kamalak’tan 'çatı aday'a şartlı destek

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak milli kriterleri ve Anadolu’nun ruh kökünü özümsemiş bir aday olursa çatı adaya destek verebileceklerini söyledi. Kamalak ayrıca “Cumhurbaşkanlığı için Sayın Başbakan Anadolu’yu dolaşıyor, yurt dışına çıkıyor. Hatta belediye başkanıyken İstanbul’da Sayın Başbakan’ın gönlünden Cumhurbaşkanı'nın geçtiğini ifade ediyor.” dedi.

Kamalak, Cihan Network tarafından hazırlanan Anadolu’da Sabah programına katıldı. Manisa Soma’da yaşanan maden faciasında ailelere sabır dileyen Kamalak, “Öncelikle şehitlerimiz Cenab-ı Allah rahmet eylesin diyorum. Orada bir facia aşandı. Hayatını kaybetmedi o kardeşlerimiz, 'hayatları kaybettirildi'. O yangın birçok ocağı söndürdü. O yangın yetmiş altı milyon insanımızın yüreğini yaktı. Şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyorum. Onların kederli ailelerine Rabb'im sabrı cemil ihsan eylesin. Gerçekten bir faciadır o. Öyle olunca Meclis’in toplanması fazla bir şey değildir. Çünkü bu tür olaylara alışık olmasa bile alıştırılıyoruz, kanıksıyoruz bunları. Çünkü Meclis işini ciddi tutacak olsa bu tür olaylar cereyan etmez.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu'nun maden raporuna atıf yapan Kamalak, “Bundan çok ama çok daha önemlisi oradaki bu facia bir sabotajmış birilerine göre. Emin olun bu tür iddiaları ben dinlerken yüzüm kızarıyor. Niçin bu sabotaj yapılmış? Hükümeti devirmek için. El insaf diyorum. Ey akıl, ey vicdan, ey basiret bu kadar mı körleştin, bu kadar mı nasırlaştın deme ihtiyacını duyuyor insan.” şeklinde konuştu.

“CHP VE MHP 'KENDİ ADAYIMLA SEÇİME GİDERİM' DİYORSA SAYIN BAŞBAKAN’I DESTEKLEMİŞ OLURLAR”

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de açıklamalarda bulunan Kamalak, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ülkemiz bakımından son derece önemlidir. İlk defa halk tarafından seçilecek. Biz Milli Görüş olarak Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini ısrarlı bir şekilde talep ediyorduk. Niye? Çünkü aksi halde dayatma biçiminde cumhurbaşkanı seçiliyordu. 'Yer misin, Yemez misin?' başka çaren yoktu. Meclis'in üzerinden uçaklar uçtuğunu biliyoruz. Aylarca Cumhurbaşkanı’nın seçilemediğini biliyoruz. Meclis'in sürekli dayatma ile karşı karşıya olduğunu biliyorduk. 40 sene sonra 'halk seçsin' denildi. Pozisyon değişti, cumhurbaşkanlığı için Sayın Başbakan Anadolu’yu dolaşıyor, yurt dışına çıkıyor. Hatta belediye başkanıyken İstanbul’da Sayın Başbakan’ın gönlünden Cumhurbaşkanı’nın geçtiğini ifade ediyor. Hani cezaevindeyken biz partiyi asıl orada kurmuştuk. Cumhurbaşkanlığı projeleri de orada hazırlanmıştı söylem olarak. Şu an eğer çatı kavramı yahut ortak aday talebi gerçekleşebilirse kanaatimce Sayın Başbakan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi kolay olmayacaktır. Ama CHP 'ben kendi adayımla cumhurbaşkanlığı seçimine girerim', MHP 'ben kendi adayımla cumhurbaşkanlığı seçimine girerim' diyorlarsa otomatik olarak Sayın Başbakanı cumhurbaşkanlığı konusunda desteklemiş olurlar.” görüşünü savundu.

Çatı aday formülüne bakış akışlarını da açıklayan Kamalak şöyle devam etti: “Kimin cumhurbaşkanı olması sorusundan ziyade 'nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı' sorusu önemlidir dedik. Milletin derdi ile dertlenen, dışarıdan gelen baskılara, telkinlere boyun eğmeyen, milletin aslı değerlerini esas alan, milli kriterleri Anadolu’nun ruh kökünü özümsemiş bir adayı destekleriz biz. Eğer böyle bir aday gündeme gelirse destek veririz biz ona.”

“YEMEN’DEN DE ŞEHİT GELMİYOR, LİBYA’DAN DA GELMİYOR”

Terör örgütü PKK’nın yaptığı eylemler ve çözüm süreci hakkında da açıklamalarda bulunan Kamalak açıklamalarını şöyle tamamladı: “Elbette hiç kimse bu ülkede kan aksın istemez ama bu ülkenin bölünmesini de istemeyiz katiyen. Efendim şu söyleniyor, 'şu zamandan beri şehit gelmiyor.' Elbette insanlarımız hayatını kaybetmemesi önemli bir şey ama bu süreç ülkenin bölünmesine doğru götürüyorsa hazın bir durumdur bu. Yürüyen sürecin muhtevasını bilmiyoruz. Şehit gelmemesi meselesine gelince, bugün Yemen’den de şehit gelmiyor Türkiye bakımından, Libya’dan da şehit gelmiyor. Dün bizim olan birçok yerden şehit gelmiyor ama oralar da bizden ayrılmıştır, kan gölü halinde oralar da. Türkiye bakımından Irak’tan şehit gelmiyor, Libya’dan şehit gelmiyor, Suriye’den şehit gelmiyor, Mısır’dan şehit gelmiyor. Dün beraberdik, bugün de kardeşler topluluğunun yaşadığı yer orası. Peki ne durumdalar. İsteriz ki yarın da Türkiye böyle olmasın.”