'Milli Görüş hükümet oldu, belediyeleri de yönetti; yolsuzluk iması hiç olmadı'

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, mazlumun alın teri sofrasındaki ekmeğine konan bir Milli Görüş eri görülemeyeceğini iddia ederek, "Bakınız; Milli Görüş bu ülkede, defalarca hükümet oldu. Defalarca koalisyon ortağı oldu. En önemli bakanlıkları yönetti. Yerel yönetimlerde defalarca iktidara geldi. Peki soruyorum? Ne belediyelerimizde, ne de bakanlarımız hiç bir yolsuzluğa şahit oldunuz mu? Hiçbir başkanımızın, bakanımızın bir tane usulsüzlük gördünüz mü? Bir söz duydunuz mu? Bir tane yolsuzluk imasına şahit oldunuz mu? Hayır. " dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Büyük Anadolu Oteli’nde, Türkiye genelindeki tüm il ve ilçe başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen ‘Seçime Hazırlık Kampı’na katıldı. Programın açılışında konuşan Kamalak, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Programa Saadet Partisi Kurucular Kurulu üyeleri Yasin Hatipoğlu ve Şevket Kazan’da katıldı. Saadet Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Yasin Hatipoğlu, biri Arapça ve biri Türkçe olmak üzere iki şiir okudu.

MİLLİ GÖRÜŞ İKTİDARINDA TEK KURUŞLUK YOLSUZLUK GÖREMEZSİNİZ

Milli Görüş iktidarında yetim hakkı yiyen bir bakan, bir belediye başkanı olmadığını belirten Kamalak, “Onu göremezsiniz. Mazlumun alın terine sofrasındaki ekmeğine konan bir Milli Görüş eri göremezsiniz Elhamdülillah. Bakınız; Milli Görüş bu ülkede, defalarca hükümet oldu. Defalarca koalisyon ortağı oldu. En önemli bakanlıkları yönetti. Yerel yönetimlerde defalarca iktidara geldi. Peki soruyorum? Ne belediyelerimizde, ne de bakanlarımız hiç bir yolsuzluğa şahit oldunuz mu? Hiçbir başkanımızın, bakanımızın bir tane usulsüzlük gördünüz mü? Bir söz duydunuz mu? Bir tane yolsuzluk imasına şahit oldunuz mu? Hayır… Hayır… Hayır… Hiçbir Milli Görüş iktidarında tek kuruşluk yolsuzluk göremezsiniz. Elhamdülillah pırıl pırıl bir mazimiz var. Bizim milli görüş tarihimizde yolsuzluğa rüşvete rastlayamazsınız. Çünkü biz, Milli Görüşçüler, ülkenin ikbal ve istikbalini, her zaman kendi ikbal ve istikbalimizden önde tuttuk.” diye konuştu.

Dünyada en acınacak insanın idealini yitirmiş, ülküsünü kaybetmiş ve davasını satmış olan adamlar olarak niteleyen Kamalak, “Bu tür insanlar Karuni yaklaşıma göre belki önem arz eden bir takım mevki ve makamlara gelebilir. Bu tür insanlar belki yedi ceddine yetecek kadar gelir ve servet sahibi olmuş olabilir. Hatta Karunlara taş çıkaracak servet sahibi olabilirler. Ama emin olun bunlar dünyanın en zavallı insanlarıdır. Görünüş itibariyle belki yaşıyor ama ruhen ölüdürler. Buna karşılık en saygıdeğer insan anlı ak, başı dik olan davası uğruna icabında zerre kadar tereddüt etmeden başını veren yiğitlerdir bu tür insanlar belki bedenen ölür öldürülebilirler ama emin olun ruhen diridirler zaten onlara ölüler demek caiz değildir onlar gerçekte diridirler ama siz idrak edemezsiniz işte sizler bu ikinci gruptaki insanların temsilcilerinizi saygı duyuyorum size Allah hepinizden razı olsun.” şeklinde konuştu.

"GENEL BİR AF İLE ÖCALAN İÇİN SİYASET YOLUNU AÇIP ONU MECLİSE Mİ TAŞIYACAKSINIZ ?"

Ülkemizin önemli meselelerinden birinin de terör meselesi olduğunu kaydeden Kamalak, “Terör bu milletin ortak dramı ve ortak acısıdır. Ortak acılar ortak kararlılık gerektirir. Türkiye, iki yılı aşkın bir süredir, sihirli bir kelime ile ‘Çözüm Süreci’ ile yatıyor, ‘Çözüm Süreci’ ile kalkıyor. Peki, nedir bu çözüm süreci? Bilen var mı? Maalesef AK Parti iktidarı da, tıpkı dış politikada olduğu gibi, çözüm sürecinde de rotasını kaybetmiş bir gemi gibi, bir sağa bir sola yalpa yapıp duruyor. Bu yüzden bir o yana, bir bu yana savrulup duruyor. Ne yapacağını bilemiyor. Açılım süreciyle iktidar misalen, Güneydoğu’yu ‘Özerk Bir Bölge’ mi oluşturmak istiyor. Ey Davutoğlu, ey iktidar sahipleri planınız ve süreciniz nedir. Güneydoğu’da bir özerk bölge mi oluşturmak. Yoksa büyük dostumuz ABD’nin çizdiği harita gibi orada bağımsız bir devlet mi kuracaksınız. Veya genel bir af ile Öcalan için siyaset yolunu açıp onu Meclis'e mi taşıyacaksınız ? Nedir şu planınız, ne olur bu planınızı bu ülkenin gerçek ve asli sahibi milletten saklamayın. Kanaatim odur ki bu sorunların cevabını başta başbakan olmak üzere iktidar sahipleri dahi bilmemekte.” açıklamasında bulundu.

Hükümetin, bir yıldan beri hakla, hukukla, adaletle, Anayasa'yla ve hayran oldukları peşine düştükleri Batı normlarıyla asla bağdaşmayan kanunlar çıkarmasının bir amacı olduğunu ifade eden Kamalak şunları söyledi: “Hükümetin bohça bohça çıkardığı kanunlarda hukuk politikası ile insan hakları ile bağdaşmamakta. Adına bohça diyorlar ama bohça değil çuvaldır aslında çuval çuval kanun çıkarıyorlar. Bu kanunların iki amacı var bir amacı ‘dağ gibi ortaya çıkan pisliğin üzerini örtmekse’ diğer amacı da ‘Olağanüstü bir yönetim’ için hazırlık yapmaktır. Çözüm sürecinin doğru dürüst ilerlemediğinin işin Saadet Partisi’nin işaret ettiği noktaya gittiğini iktidar sahipleri herhalde fark etmiştir. Kendilerinin iş başına geldiklerinden daha geriye doğru bir gidiş içindeler. Ancak ben iktidar sahiplerini uyarmak istiyorum. Salt kanunla bir pisliğin üzerini kapatmak mümkün olsa da bir ülke bütünlüğünü sağlamak mümkün değildir. Eğer salt kanunlarla ülkede birliği bütünlüğü dirliği düzeni mümkün olsaydı Osmanlı’nın bölünüp, parçalanmaması icap ederdi. Çünkü 1876 Kanun-i Esasimize göre ‘Memalik- i Osmanî bölünmez, parçalanmaz bir bütündü.’ Ama kanunla anayasa ile bile o bütünlük sağlanamadı.”