MHP'li Tanrıkulu: 14 Aralık'ta 'Saltanat' merkezli operasyon yapıldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın gözaltına alındığı 14 Aralık operasyonunun 'Saltanat merkezli' yapıldığını söyledi. Tanrıkulu, AK Parti'nin geçen yıl gerçekleştirilen 17-25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu unutturmak için 14 Aralık'ta Bakanlar Kurulu üyelerinin bile bilmediği operasyon gerçekleştirdiğini belirterek, "Amaç, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasının kamuoyu tarafından unutulmasıydı. Ancak korkunun ecele faydası olmayacak. Rüşveti, yolsuzluğu, vurgunu, talanı, iltiması dünyanın her yerinde anlatmaya devam edeceğiz." dedi.

'KORKUNUN ECELE FAYDASI OLMAYACAK'

Tanrıkulu, partisince '17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası' etkinlikleri kapsamında Adana Büyükşehir Belediyesi'nde düzenlenen toplantıda konuştu. Tanrıkulu, Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, siyasetin belli bir noktaya gelip tıkandığını söyledi. Siyasetin kısırlaşmasında en büyük sebebin AK Parti'nin uyguladığı siyaset olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, bunun sonucunda milletin tedirginliğinin arttığını anlattı. AK Parti'nin Türkiye'de ne zaman ekonomide, siyasette dar bir alana düşse sorumluluğu bir başka siyasi hareket veya topluluğun üzerine atarak kurtulmaya çalıştığına vurgu yapan Tanrukulu, "En son örneğini 14 Aralık'ta Bakanlar Kurulu üyelerinin bilmediği bir operasyon gerçekleştirildi. Saltanat merkezli operasyon sonucu Türkiye'nin gündemi saptırılmaya çalışıldı. Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasının kamuoyu tarafından unutulmasıydı amaç. Korkunun ecele faydası olmayacak. Rüşveti ve yolsuzluğu, vurgunu, talanı, iltiması dünyanın her yerinde anlatmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

'HERKES GIRTLAĞINA KADAR BORÇLANDIRILDI'

Yolsuzluk, rüşvet, hukuksuzluk, kanun tanımazlığın Türkiye'nin gündeminde olmaya devam edeceğini anlatan Tanrıkulu, hükümetin Osmanlıca tartışmalarıyla da gündem saptırdığını anlattı.

Girişimcisinden esnafına, çiftçiden memura, emekliye kadar herkesin gırtlağına kadar borçlandırıldığını anlatan Tankıkulu, "Doğan her bebek 5 bin 220 dolar borçlu doğuyor. Bu ülkeyi borçlular ülkesi haline getirdiler. Vatandaş bir bankadan aldığı krediyi diğer bankadan aldığı krediyle kapatıyor. Poşet ekonomisi türüyle karşılaşıyoruz. Makarna, bulguru poşetle dağıt, kömürü dağıt, kap belediyeyi, vur şişeyi, ekonomi bu noktaya dayandı." dedi.

"HAKSIZ YERE ZENGİN OLANLARIN SAYISI ARTTI"

Yolsuzluğun yarattığı sıkıntıdan dolayı haksız zengin sayısının arttığını ifade eden Tanrıkulu, şöyle devam etti: "İsviçre bankası bu seneki dolar milyarderi sayısının Türkiye'de 37 olduğunu duyurdu. 17-25'ten sonra hızla bu sayı artmış. Servet ve gelir o kadar bozuk dağıtılıyor ki haksız yere zengin olunuyor. Küçük hırsızlıklar mübah görülüyor. Toplumun geniş kesimi bunu umursamıyor. Şeffaflıkta 17-25'ten sonra 10 basamak geriye düşmüşüz 65. sıraya gerilemişiz. Gerçekten kıyametlerin kopacağı bir 17-25 süreci yaşıyoruz. Ama bizim ülkemizde insanların üzerine ölü toprağı serpilmiş. Bir yorgan var çekmişler yatıyorlar. Oh ne güzel sabaha kadar güzel bir uyku. Silken millet ülkede neler oluyor demek lazım."

'DÜRÜSTLÜK VE AHLAK KAYBEDERSE O ÜLKEDE TOPLUMSAL DENGELER ÇÖKER'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, hiçbir yönetimin kalıcı ve baki olmadığını belirterek, "Tarih kendini çok iyi zanneden, kendini vazgeçilmez zanneden insanların kalıntılarıyla doludur. Bunlar da bugün gelir geçer." dedi. Tanrıkulu, bir ülkede hukuk susarsa kaosun başlayacağına dikkat çekerek, "Dürüstlük ve ahlak kaybederse o ülkede toplumsal dengeler çöker. " diye konuştu.

'BU TAPELERİN HEPSİ DOĞRU. İNGİLTERE'YE GÖNDERİLDİ İNCELENDİ'

Tanrıkulu, 17 Aralık Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili ise şunları anlattı: "4 bakan, İranlı kendisine işadamı sıfatı kazandırılmaya çalışılan 'ne idüğü belirsiz adam'dan bakın neler almışlar. Dönemin ekonomi bakanı 32 milyon Euro, 6,9 milyon dolar, 3.5 milyon TL almış. Hepsinden ayrı ayrı çalışmış arkadaş bir sepet yapmış. Mantıklı adamın yaptığı dolar, Euro, TL. Dönemin AB Bakanı 1,5 milyon dolar rüşvet almakla suçlanmış. Dönemin İçişleri bakanı hani şu 'önüne yatan' 10 milyon dolar rüşvet almış. Çevre bakanı ondan almamış. Bundan daha vahimi var. Baba-oğul arasında geçen bir telefon konuşması var. Hani fısıldayarak konuşma. Hepiniz biliyorsunuzdur. Bu tapelerin hepsi doğru. Bu tapeler İngiltere'ye gönderildi incelendi, mahkeme bilirkişi heyetine de sunulmuş durumda. Bu tapelerin hepsi gerçek. Hani diyorlardı ya montaj, sabotaj, kabotaj böyle bir şey yok. Bunlar milyarlarca kul hakkını cebine indirdi."

'VİCDANLAR YERLERDE SÜRÜNÜYOR'

Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) bakanların mal varlıklarında orantısız bir artış belirlediğini ifade eden Tanrıkulu, "Yüce divan oylaması 5 Ocak'a ertelendi. Niye ertelendi. Çünkü AKP'li milletvekilleri kendi aralarında bile karar vermiş değiller. Toptan gönderelim veya parçalı bulutlu olsun diyenler var. Ama vicdanlar yerlerde sürünüyor. 75 bin liralık faiz o İranlı adam tarafından bavulla götürülüyor. Hepsine haram zıkkım olsun. hepsinin ta kursağında kalsın. Tek bir kuruşun bile hesabını soracağız."

'İTİBARI SADECE PARA PULLA YAPANLARA ALTIN SEMER VURULAN MERKEP HİKAYESİNİ ANLATMAK GEREKİR'

Ak-Saray'la ilgili tartışmalara da değinen Tanrıkulu, 5 milyarlık bir maliyeti olduğunu bildirdi. Tanrıkulu, 'İtibarın tasarrufu olmaz' sözü için ise, "İtibarı sadece para pulla yapanlara hani şu altın semer vurulan merkep hikayesini anlatmak gerekir. Para ile itibar kazanmaya çalışmak sadece bu tip insanlara mahsus. kaçak Saray'a harcanan parayla 25 bin işsize iş bulunabiliyor."