MHP’li Özdağ’dan, Hacettepe Üniversitesi Rektörüne Tepki

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Haluk Özen’i eleştirerek, "Gerçekleştirdiği kadrolaşmanın yanlış ve üniversiteyi felakete götüren kadrolaşmanın olduğunun farkındayız. Hacettepe Üniversitesi’nde, Ankara Üniversitesi’nde, diğer üniversitelerde öğrenci çatışması yaşanmıyor. PKK’lı terörist çetelerin öğrencilere saldırıları yaşanıyor’’ dedi.
MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bölücü terör örgütü üyelerinin üniversitelerde öğrencilere yönelik yaptığı saldırılara değindi. Özdağ, 23 Mart tarihinde saat 12.30 sıralarında Hacettepe Üniversitesi’nde bir öğrencinin hedef olarak gösterildiğini söyleyerek, "Yanına dört arkadaşını alarak Yıldız Amfisi’ne gitti. Ankara’nın ortasında bir öğrenci, PKK’lı teröristler kendisine ders dinlemeyi yasakladıkları için tek başına ders dinlemeye gidemiyor. Bu sadece Hacettepe Üniversitesi’nde olmuyor, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde de oluyor. Henüz ders başlamadığı için amfinin yanındaki kantine geçiyorlar ve çay siparişi verir vermez etrafları bir grup PKK’lı öğrenci kılıklı terörist tarafından çevriliyor. ’Buraya giremezsiniz, burada çay içemezsiniz, sizi yaşatmayacağız’ gibi sözlü tecavüzlerde bulunuluyor ve daha sonra 35-40 kişilik grubun bir bölümü kapıları tutuyorlar ve ellerine geçirdikleri veya yanlarında taşıdıkları bıçaklarla arkadaşlara saldırıyorlar. Bir tanesi ağır yaralanıyor. Başına vurmak istiyorlar, kollarında kesikler var. Ameliyat 8 saat sürüyor. Esas saldırdıkları öğrencinin bir parmağı kopmuş, yerine dikilmiş" ifadelerini kullandı.
Olay yerine güvenlik güçlerinin gittiğini kaydeden Özdağ, "Hala saldırganların bir tanesi bile yakalanmış değil ama rektörün tavrı ilginç. Hacettepe Üniversitesi Rektörü; ’Siz oraya niye gidiyorsunuz, oraya giderseniz size saldırırlar’. Bu inanılır gibi bir şey değil. Hacettepe Üniversitesi Rektörünün görevi üniversite içinde eğitimin sağlıklı bir şekilde yapılmasının koşullarını oluşturmak. Teröristlere üniversitesinde yaşam hakkı vermemek. Hacettepe Üniversitesi’nin Ankara’nın göbeğinde bir Kandil’e dönüşmesine imkan vermemek. Öğrenci kılıklı eşkiyaların okuldaki öğrencileri terörize etmesini engellemek. Bunları almayan bu zat, saldırıya uğrayan öğrencilere hesap soruyor. Farkında değil mi ki öğrencilerine kantinde saldıranların benzerleri Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de askere, polise saldırıyor. Dün akşam polis karakoluna saldırdı. Bunların arasında bir fark yok. Bir bölümü dağda, bir bölümü şehirde, bir bölümü de Hacettepe Üniversitesi’nde, Ankara Üniversitesi’nde ve diğer üniversitelerde. Hacettepe Üniversitesi’ni PKK’nın kurtarılmış bölgesi haline getiriyorlar. Üniversite kampüsü, sözde öğrenci var. Daha iki gün önce bayan öğrencileri ’ben canlı bombayım’ diyerek üzerlerine yürüyerek korkutuyor. Yıllardır okulda olduğu halde bir dersten sürekli kalarak öğrencilik statüsünü devam ettirmeyi tercih eden ve terör örgütüne yardım ve yataklık eden bir sendikanın yöneticisi olan bir şahıs. Bunun da okul tarafından korunduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
İzmir’deki gibi kötü olayların yaşanabileceğini belirten Özdağ, "Üniversitelerde güveni sağlamakla görevli olan rektörlerdir. Benim önümde Hacettepe Üniversitesi Rektörü’nün yanındaki birinci halkadaki terör örgütüne sempati duyan öğretim görevlilerinin isimleri var. Bu terör örgütüne sempati duyduklarının kanıtı da var. Ama YÖK’ün bu konuda adım atması gerekiyor, Hacettepe Üniversitesi Rektörü’nün derhal ama derhal çevresinde terör örgütüne sempati duyan, yandaşlık yapan, destek olan ve milliyetçi öğrencilere düşmanlık yapan özgeçmişlere de düşmanlık yapan bu kadroları çevresinden uzaklaştırması gerekiyor. Aksi halde Hacettepe Üniversitesi’nde PKK terör örgütünün eylemlerden sorumlu olacaktır" diye konuştu.
Özdağ şunları kaydetti:
"Rektörün kendine çeki düzen vermesinin vakti gelmiştir. Bu konuda kötü bir miras devraldığını biliyoruz. Ondan dolayı sınırlar içinde tutuyoruz. Gerçekleştirdiği kadrolaşmanın yanlış ve üniversiteyi felakete götüren kadrolaşmanın olduğunun farkındayız. Hacettepe Üniversitesi’nde, Ankara Üniversitesi’nde, diğer üniversitelerde öğrenci çatışması yaşanmıyor. PKK’lı terörist çetelerin öğrencilere saldırıları yaşanıyor. Polisin de tavır alırken iki grubu ayırmak gibi ’bir tavır içerisinde’ olması kabullenebilir değil. Bir gruptan bir tanesi İstiklal Marşı’nı, Türk bayrağını, vatanın birliği ve bütünlüğünü korumaya çalışan, kendilerini bunun için yetiştirmeye çalışan gençler, diğerleri ise Türkiye’nin her yerinde asker, polis ayırt etmeden insanları katleden terör örgütü yandaşları, taraftarları. Bunlar iki ayrı grup değil. Polisin bu şekilde bakması gerekir."
Özdağ, Hacettepe Üniversitesi güvenlik elemanlarının öğrencilerin yakınlarını araçla içeri almamasına ilişkin de, "Eğer kampüs güvenliği konusuna gelirsek Hacettepe Üniversitesi’ne kadar konuşacak çok şey var. Hacettepe Üniversitesi’nde güvenlik oradan mı başlamalı, alınması gereken başka önlemler mi var? Kanaatim Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi’nde terör örgütüne karşı başka önlemler var" ifadelerini kullandı.
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’NDEN AÇIKLAMA
Öte yandan, Hacettepe Üniversitesi, iki grup arasında çıkan olaylarla ilgili çıkan haberlerin tamamen gerçek dışı olduğunu açıkladı.
Hacettepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, "Üniversitemiz Beytepe Yerleşkesi’nde yaşanan olaylar hakkında basında durumu çarpıtarak farklı şekillerde algılanmasına yol açacak haberler yayınlanmaktadır. İki grup arasında çıkan ve kampüs geneline yayılmayan durumda, hiçbir akademik personelimizin taraf olmadığı, aksine olayların yatışması için üstün gayret gösterdiği, buna karşılık asılsız şekilde suçlandığı, hedef gösterildiği haberler tamamen gerçek dışıdır" denildi.
Üniversite yönetiminin, çalışanlarıyla gerek olayların yatıştırılmasında fedakarca rol aldığı, gerekse talihsizce yaralanan öğrencilerin tedavisi için ivedilikle gerekenleri yaptığı vurgulanarak şöyle denildi:
"Bu arada herhangi bir siyasi içerik taşıyan, terörü destekleyen simgenin,afişin hiçbir şekilde asılmasına ve yayılmasına müsade etmemiştir. Müsade edildiğine dair haberlerin aslı yoktur ve haberlerde kullanılan görseller güncel değildir. Rektörümüzün veya diğer yöneticilerimizin açıklamaları olarak gösterilen haberlerde bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Üniversitemiz Şubat 2016 itibariyle resmi iletişim kanalı olarak üniversite internet sitemizden açıklama yapma yolunu seçerek kamuoyunu, çalışanlarını ve öğrencilerini kampüslerimizde gelişen durumlar hakkında ivedilikle bilgilendirmeyi benimsemiştir".