Kılıçdaroğlu’nun Kadın Bakana Sözlerine CHP’li Kadınlardan Destek

CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, “önüne yatmak” ifadesinin Türkçe’de bir deyim olduğunu, karşılığının korumak ve kollamak olduğunu söyleyerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik sözlerini savundu.
CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, parlamentoda CHP’li kadın milletvekilleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik "Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette" ifadelerine destek verdi. “Önüne yatmak” ifadesinin Türkçe’de bir deyim olduğunu kaydeden Usluer, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali bugün AKP tarafından Genel Başkanımıza yönelik provakatif suçlamalar, kendi ayıplarını örtme çabasından başka bir şey değildir. ‘Önüne yatmak’ Türkçe’de bir deyimdir. Karşılığı korumak ve kollamaktır. Anadolu’da bir deyim vardır, ‘önüne yatarım, kurban olurum sana.’ O demektir ki ‘ben sana o kadar bağlıyım ki, ben seni o kadar çok seviyorum ki, senin önüne hiçbir şeyi geçirmem, gerekirse kendimi çiğnetirim, ama senin önünde yatmaya devam ederim.’ Bu deyimi ne zaman duyduk, aslında Türkiye için tarihsel bir süreçten geçerken, TBMM’deki bakanların tarihin en büyük suçunda adları geçerken her ne kadar aynı parmaklar tarafından Yüce Divan’a gitmesi engellense de bugün ABD’de tutuklu olan Reza Zarrap tapelerde o dönemin İçişleri Bakanına ‘Ne olacak şimdi benim halim?’ demiş. O dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in cevabını herkes hatırlıyor; ‘Sen rahat ol, gerekirse önüne yatarım’ demişti. Bu tarihsel söz o dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’e aittir. Bir erkek başka bir erkeğin ‘önüne yatarım’ dediğinde cinsel anlam taşımıyorsa, bugün bir makama, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bugün için bakan bir kadın olur, yarın erkek olur, önemli olan suçlu mudur bunun cevabıdır. Kullanılan bu terime cinsiyetçi bir yaklaşımla bakmak, tam anlamıyla kendi ayıbıyla yüzleşmemek, özeleştiri yapmamaktır” dedi.