Kılıçdaroğlu: Ak saray Osmanlı'nın batış dönemindeki Dolmabahçe'ye benziyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ak saray Osmanlı'nın batış dönemindeki Dolmabahçe'ye benziyor. Borç içinde gidip bor para alıyorlar ve saray yapıyorlar kendilerine. Türkiye ve vatandaş da borç içinde, bu devasa bina niye yapılıyor ve yasadışı. Oraya gidenlere şunu söylüyorum; gitmeyin kirlenmeyin diyorum. Giderseniz kirlenirsiniz." dedi.

Kılıçdaroğlu, Bilkent Politik Düşünce Kulübü'nün düzenlediği "Muhalefetin Çözüm Sürecine Bakışı" konulu konferansa katıldı. Kılıçdaroğlu, açılış konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı. İş ve işçi sorunlarına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de sendikacılık bitti. Sendika ağaları çıktı. Sendika ağaları da işçilerin sorunları ile ilgilenmiyor. Asıl sorun bu." dedi. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasının yasak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bazı partilerin etnik kimlik üzerinden siyaset yaptığına dikkat çekti. Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, kendi topraklarımıza yabancı askerlerin gelmesini istemediklerini vurguladı. Kobani'deki insanlık dramına dikkat çektiklerini belirten Kılıçdaroğlu, oradakilerin Türkiye'de yaşayanların akrabaları olduğunu ifade etti. Bir katliama asla izin verilmemesi gerektiğini ve bu konuda batı ile ittifak halinde olunabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizde tampon bölge olmasını istemedik. Suriye'de de tampon bölge olmasını istemedik. Uçuşa yasak bölge, onu da istemedik. Oradaki halkı koruyacaksak, doğrudan bizim yapmamız gereken şeylere inandık. Böyle bir tezkereye evet deriz dedik. IŞİD ile mücadele ise buyurun yapın. Suriye'nin içişlerine müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Sadece Suriye değil başka ülkenin içişlerine müdahaleyi asla doğru bulmuyoruz." diye konuştu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Kenan Evren ve arkadaşları tarafından yanlış anlatıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Mustafa Kemal düşmanların bile saygı gördüğü bir lider. Son olaylarda heykelleri yakıldı. Asla böyle değil. Tarihimize saygı duymalıyız. Nazım Hikmet bizden Mehmet Akif Ersoy bizden değil diye asla ayrım yapmıyorum. İkisi de bizim kültürümüzün parçasıdır. Yeni değil, yeniden bir Türkiye'yi inşa etmemiz lazım. Yeniden Türkiye dememiz lazım. Biz Atatürk'ü yanlış anlıyoruz. Kenan Evren ve arkadaşları bize yanlış öğretti. Atatürk farklı birisi. O Kuva-yi Milliyecidir. Biz aldığımız kararlar ile ona ihanet ettik." ifadelerini kullandı.

"ORAYA HARCANAN PARAYA YAZIK GÜNAH"

Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) yapılan yeni başbakanlık binası ile ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Ak saray Osmanlı'nın batış dönemindeki Dolmabahçe'ye benziyor. Borç içinde gidip bor para alıyorlar ve saray yapıyorlar kendilerine. Türkiye ve vatandaş da borç içinde, bu devasa bina niye yapılıyor ve yasadışı. Oraya gidenlere şunu söylüyorum; gitmeyin kirlenmeyin diyorum. Giderseniz kirlenirsiniz. Hem hukukun üstünlüğünden söz edeceksiniz, biz hukuk devleti diyeceksiniz, mahkeme karar vermiş, burası yürütmeyi durdurma veriyorum diyor. Sen, mahkeme ne karar verirse versin ben bildiğimi okurum; olmaz, doğru değil bu. Oraya harcanan paraya yazık günah. Orda yapılan yolsuzluklar Sayıştay raporlarında var. Neyinize yetmiyor yukarıdaki mütevazi bina. Bu şatavat neden? Nedir bu yani. O nedenle biz oraya gitmeyeceğiz zaten. CHP iktidarı döneminde biz onu ODTÜ'ye vereceğiz." karşılığını verdi.

PYD'ye yönelik 'terör örgütü olarak görmüyorum" açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Üniversite öğrencileri beni ziyarete gelmişti Salı günü, İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesinden bir öğrenci grubu. Bana PYD'yi sordular. Ben de terör tanımı yaptım onlara. Terör nedir; eline silahı alıp kendi siyasal düşüncesini, ekonomik düşüncesini veya başka bir amaçla masum insanları, kadın, kız, erkek, çoluk çocuk demeden öldürür; buna biz terörist deriz. Bunu eğer bir örgütün içindeyse ona terör örgütü deriz. Bu tanımlama çerçevesinde siz PYD'yi de PKK'yı da değerlendirin. Ama bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçek var, listelere girmiş PKK'da bir terör örgütü. Bunu söyledim." şeklinde konuştu.

Abdullah Öcalan ile görüşme sürecine ilişkin bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Ben devletin doğrudan Öcalan ile görüşmesini savunan birisi değilim. Partimiz de savunmuyor. Eğer muhatap alınacaksa, HDP var. Meşru Parlamento'da. Neden Öcalan? Neden? Bütün Kürtleri temsil ediyor mu? Hayır. Ama ben ülkede etnik kimlikten kaynaklanan bir sorun varsa çözmek istiyorum. HDP var. Oturur konuşur çözerseniz. Öcalan'a ayrı bir yer verilmesi, mekan tutulması, sekretarya vesaire gibi olguların çok doğru olduğu kanısında değilim"