Kemal Burkay: Yeni baskı yasaları bir batak gibidir

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Kemal Burkay, yeni baskı yasalarının bir batak gibi olduğunu söyledi. Burkay, "Hükümeti bu yanlış adımdan geri durmaya çağırıyoruz. Çözüm özgürlüklerin genişlemesinde ve daha fazla demokrasidedir." dedi.

Hükümetin parlamentoya sunduğu yeni yargı paketinin haklı olarak kamuoyunda ve medyada yoğun tepkilere yol açtığına dikkat çeken Kemal burkay, yazılı değerlendirmesinde, "Bu paketle dinlemeler, arama ve gözaltına almalar kolaylaşıyor; hatta şüphelilerin telefon ve bilgisayarlarına, mal varlıklarına el konabiliyor." düşüncesini belirtti.

Burkay, son Kobani protestoları sırasında meydana gelen şiddet eylemleri ve can kayıpları bu tasarıya gerekçe yapıldığını savunduğu açıklamasına şöyle devam etti: "Oysa barışçı gösteri hakkını güvenceye alan mevcut yasalar, zaten bu hakkın kötüye kullanılmasına, şiddet eylemlerine, cana ve mala zarar veren bu tür eylemlere izin vermiyor ve bunları suç sayıyor. Yani bu tür eylemleri önlemek, faillerini yakalayıp adalete teslim etmek zaten polisin yetkileri arasındadır. Elbet suçu önleyici tedbirler de gereklidir; ama bunun için güçlü şüpheler olmalı ve yargıç kararıyla dinleme ve aramalar yapılmalıdır. Oysa “makul şüphe” gibi bir tanımlamayla polise bu yetkiyi vermek, yurttaşların özgürlüklerini ihlale varacak çok yaygın ve keyfi uygulamalara yol açacaktır."

"HÜKÜMETİ BU YANLIŞ ADIMDAN GERİ DURMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Öte yandan yönetimlerin asli görevinin toplumda var olan sorunları çözerek ve ortaya çıkan krizleri ustaca yöneterek yurttaşların sokağa dökülmesini ve şiddet eylemlerine yol açan gerilimleri önlemek olduğuna dikkat çeken Burkay, "Kobani nedeniyle meydana gelen son protesto eylemleri ve asla onaylanamayacak olan şiddet dalgası üzerinde de bu bakımdan ciddi biçimde düşünmek gerekir. Yıllardır çözülemeyen Kürt sorunu ülkede bir şiddet sarmalı yarattı ve toplum psikolojisi yara aldı. Yapılması gereken yanlış uygulamalardan dönmek ve başta Kürt sorunu olmak üzere diğer toplumsal sorunlara çözüm bulmaktır. Bu ise yeni baskı uygulamalarıyla değil, gecikmeden ve oyalamadan toplumun haklı taleplerini karşılayarak, demokrasiyi genişleterek olur. Barışçı bir ortama ancak böyle ulaşılır." ifadelerini kullandı.