Kart: IŞİD'e katılımın potansiyel bir kitle yarattığını artık görmek gerek

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 27 Ağustos’tan bu yana IŞİD gerçeğini anlattıklarını, gelinen süreçte; Türkiye’nin muhtelif illerinden ‘Cihada katılım’ ağırlıklı yönelişlerin olduğunu ve bu durumun potansiyel bir kitle oluşturduğunu artık görmek gerektiğini belirtti.

Atilla Kart, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında "Bu katılım ‘Benim de bir hikayem olsun’ saikiyle yapılan bir katılımdan ibaret değildir. Eşleri ve çocuklarıyla örgüte katılanlar, ‘ideolojik bağımlılıklarını ve inanmışlıklarını’ gösteriyorlar. Türkiye’de bu iklim yaratılmış durumdadır. Bu iklim AKP iktidarlarında daha da beslenmiş ve yeşermiştir. Bu ideolojik bağımlılığı kullanan örgüt, bir taraftan da stratejisini hayata geçiriyor. Sıcak çatışma ortamında aileleri ve çocukları ‘canlı kalkan’ olarak kullanmak dahil, birçok yöntemin şimdiden geliştirildiği anlaşılıyor." dedi.

Türkiye’nin muhtelif illerinden gelen yurttaşların, ağırlıklı olarak ve sırasıyla Gaziantep, Urfa, Ceylanpınar ve Hatay’da belli merkezlerde toplandığına işaret eden CHP'li Kart, yaşananları şöyle özetledi: "Her 3 ilin sorumlularının isimlerini ve takma adlarını, Gaziantep’teki adres bilgilerini ilgili mercilere ilettik. Bu sorumluların kişi başına 150 TL karşılığında bu işi organize ettikleri ifade edilmiştir. Konya’dan tarafımıza ulaşan 16 kişilik listeden, 12-13 kişinin Gaziantep’ten geçiş yaptığı bilgisi teyid edilmiştir. Türkiye’nin muhtelif illerinden gelen yurttaşlarımızla birlikte, 53 çiftin yanlarında çocuklarıyla 11-12 Eylül gecesi Gaziantep’ten geçiş yaptığı bilinmektedir. Bu kişilerin pazar günü -14 Eylül itibariyle Rakka’dan ayrılıp, daha (örgüt adına) güvenli olduğu gerekçesiyle Irak’a geçtikleri ya da geçmek üzere oldukları ifade edilmiştir."

90 KİŞİLİK ÖLÜM LİSTESİ

90 kişilik ölüm listesini kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan CHP’li Kart, "Hükümetten bu dökümanla ilgili herhangi bir talep gelmedi. Sadece Adapazarı Emniyeti dönüş yaptı. Akabinde de Adapazarı Valisi kendince gündeme gelmek ve 'kayıkçı kavgasına' girmek istedi. 'Zaten O kişiyi Biz biliyorduk….' diyerek; Devletin valisi olamadığını, partinin valisi olduğunu gösterdi. Biz, tarafımıza ulaşan bilgileri kollukla paylaşıyoruz. Adapazarı havzasından söz ediyoruz; IŞİD olayının, tarafımıza ulaşan bilgilerden ibaret olmadığını, gerçek tabloyu devletin- kolluğun araştırması gereğini dile getiriyor ve uyarıyoruz." ifadelerini kullandı.

Büyük merkezlerde tetikte olan yapılanmalardan söz ederek kaygılarını dile getiren Kart, “Hükümet ne yapıyor? Suriye sürecinin başından bu yana yaptığı hataları, öngörüsüzlüğü, dirayetsizliği sürdürmeye devam ediyor. Geçiş yapan 'yabancı sayısının daha fazla olduğu' yaklaşımıyla, olayı geçiştirmeye ve sorumluluğunu kamufle etmeye çalışıyor. Oysa, sorun şudur; geçiş yapan yabancıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının geçişini neden engelleyemiyoruz? Hükümet olarak bunun cevabını ve çözümünü bulmak zorundayız. Konya’dan, Samsun’dan, Ankara’dan, İstanbul’dan şehirlerarası otobüslerle seyahat eden ve yanlarında suç unsuru bulunmayan insanların seyahat özgürlüklerinin engellenemeyeceğini biliyoruz. Ancak bu kişiler, Gaziantep’te, Hatay’da, Urfa’da, Ceylanpınar’da 'belli adres ve merkezlerde' toplanıp, akabinde gece yarıları Suriye’ye geçiş yapıyorlarsa orada artık devletin müdahale etmesi gereken kriminal ve toplumsal bir tablo var demektir. Devletin gözü önünde bu geçişler yapılıyor. Bu geçişlerin hangi amaçla yapıldığı belli. Devlet olarak bu vahim tabloya seyirci kalamazsınız, kalmamalısınız….İnsani esas alan çağdaş ülkelerin gösterdiği duyarlılığı ve sorumluluğu göstermelisiniz." izahında bulundu.

"DEVLET TARAFINDAN BİLİNDİĞİ HALDE NEDEN ENGELLENMEMEKTEDİR?"

Kart açıklamasında, gelinen aşamada analiz edilmesi gereken temel sorunları ise "Bu gençleri, bu insanlarımızı ‘Cihada katılım’ anlayışıyla Suriye’deki, Irak’taki çatışma ortamına yönelten motivasyon ve iklim nasıl yaratılmıştır? Bu iklimden hangi siyaset anlayışı beslenmektedir? Mağdur ailelerin feryatlarına neden seyirci kalınmaktadır? Gaziantep, Urfa, Ceylanpınar ve Hatay’daki örgütlenmeler ve geçişler, devlet tarafından bilindiği halde neden engellenmemektedir?" diye sordu.

    "Bu soruların cevabı da aslında belli ve açıktır” diyen CHP’li Atilla Kart, "Suriye politikasında ilk günden beri dirayetsiz, öngörüsüz bir yaklaşım içinde olan hükümet, yaptığı yanlışların önünü alamıyor. Ortaya çıkan tablodan dolayı paniklemiş bir haldedir. İdeolojik bağımlılık iklimi, hükümet eliyle beslenmiş ve yeşertilmiştir. Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın bu konulardaki asli sorumluluğunu şimdiki hali bir tarafa bırakarak; toplumda paniğe yol açmadan bu temel sorunları dikkat ve kararlılıkla bundan böyle de takip edecek; kolluk gücünü ve hükümeti uyarmaya devam edeceğiz.” görüşünü belirtti.