Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

HAK-PAR: Kürt sorununun çözümünde iki tarafın da söyledikleri inandırıcı değil

Hak ve Özgürlükler Partisi(HAK-PAR) Kürt sorununun çözümünün özünün Kürt halkının temel haklarının tanınması olduğunu belirtti. Açıklamada, "Diyalog sürecinde ne PKK’nın ne de hükümetin böylesine gerçekçi bir çözüme yönelik...

Haber Giriş Tarihi: 26.08.2014 17:21
Haber Güncellenme Tarihi: 26.08.2014 17:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Hak ve Özgürlükler Partisi(HAK-PAR) Kürt sorununun çözümünün özünün Kürt halkının temel haklarının tanınması olduğunu belirtti. Açıklamada, "Diyalog sürecinde ne PKK’nın ne de hükümetin böylesine gerçekçi bir çözüme yönelik projeleri oldu. Öyle olunca çözüm konusunda iki tarafın söyledikleri de inandırıcı değil." dedi.

HAK-PAR, iki gün süren Başkanlık Kurulu toplantısından sonra yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 26 Ekim’de yapılacak 6’ıncı büyük kongrelerinin hazırlık çalışmalarını ve kısa süre önce sonuçlanan cumhurbaşkanı seçimi sonuçları ile son politik gelişmeler, özellikle de IŞİD adlı terör örgütünün Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının değerlendirildiği belirtildi. Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olarak bu konuda ne rol oynayacaklarını önümüzdeki sürecin göstereceği vurgulanan açıklamada, "Bize göre bu ülkede yenilik ve değişim Kürt sorununun eşitlikçi çözümü ve çağdaş bir demokratikleşme ile mümkündür. Ülkeye barış da ancak böyle gelir. Bunun için çağdaş anlamda demokratik bir anayasaya ve gerçekten sorun çözücü cesur projelere ihtiyaç var." görüşü dile getirildi.

Hükümetin çözüm süreciyle şu anda sadece PKK’ya silah bıraktırmayı amaçladığı kaydedilen açıklamada şöyle denildi: "Biz de elbet öteden beri şiddet yoluyla sorunun çözülemeyeceğini söylüyor, PKK’nın tümden silah bırakmasını ve çatışma ortamının bir kez daha geri gelmemesini, bunun için iki tarafın da sorumlu davranmasını istiyoruz. PKK silah bırakmada ayak sürümemeli. Devlet ise bunun için gerekli yasal zemini hazırlamalı. Öyle ki dağdakiler tümden insin, cezaevindekiler çıksın ve yurt dışındakiler serbestçe dönsünler. Aynı zamanda bu insanlar için de serbest siyasetin yolu açılsın. Bu yapılmadıkça, iki taraf bakımından da oyalama yöntemlerine başvuruldukça, çatışma ortamının her an geri dönmesi riski vardır."

'PKK’NIN DA HÜKÜMETİN DE GERÇEKÇİ ÇÖZÜME YÖNELİK ADIMLARI OLMADI'

Kürt sorununun çözümü sadece PKK’nın silah bırakması ve şiddetin son bulması değil, sorunun özünün Kürt halkının temel haklarının tanınması olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşler ifade edildi: "Bu da bize göre federal bir çözümle mümkündür. Oysa şu diyalog sürecinde ne PKK’nın ne de hükümetin böylesine gerçekçi bir çözüme yönelik projeleri oldu. Öyle olunca çözüm konusunda iki tarafın söyledikleri de inandırıcı değil. Böylesi bir tutum ve anlayışla Kürt sorunu çözülemez, ülke çağdaş bir demokrasiye ve barışa ulaşamaz."

Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütün El Kaide’nin bir bileşeni olarak ortaya çıktığı vurgulanan açıklamada, "Savunduğu Vahabi-Selefi görüşler ve şiddete dayalı, acımasız eylem tarzının kökeni uzak geçmişe uzanmaktadır. Bu örgüt, Irak ve Suriye’deki iktidar ve mezhep kavgaları ortamında güçlendi, bölgede nüfuz yarışı içinde olan kimi devletlerce desteklendi, Musul’u ele geçirdikten sonra para ve silahça daha da donandı. IŞİD’in Ağustos başında Kürdistan’ın Şengal yöresine ve Mahmur’a yönelik saldırısı özellikle Êzidi Kürtler bakımından yeni ve büyük bir trajediye yol açtı. Şimdi orada, benzer şekilde göç yoluna düşmüş diğer bölgelerden Kürtler, Türkmenler ve Şii Araplarla birlikte yüz binleri bulan bir mülteci kitlesi oluşmuş bulunuyor. Son saldırıyla IŞİD denen örgütün ne denli vahşi ve sapkın bir örgüt olduğu bir kez daha dünyanın gözleri önüne serildi. Diğer yandan, IŞİD’in söz konusu baskını ve ortaya çıkan güvenlik zaafı nedeniyle, zaten Kürdistan Bölgesel Yönetimine dost olmayan, burada öteden beri bağımsız ya da federal bir Kürt ulusal varlığı istemeyen bazı çevreler, yoğun bir dezenformasyona başvurarak, bire bin katarak Kürt bölgesel yönetimini ve onun Peşmerge güçlerini karalamaya, yıpratmaya yönelik çaba içindeler. HAK-PAR olarak, bu çevrelerin tutumunu kınıyor, Kürdistan hükümetine ve Başkan Mesud Barzani’ye olan dayanışmamızı dile getiriyoruz. Bu dar günde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki halkımızın buna ihtiyacı var."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.