Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Hak kazanan herkes öğretmen olmayacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Bilim Ödülleri ödül töreninde önemli açıklamalarda bulundu

Haber Giriş Tarihi: 24.12.2014 16:32
Haber Güncellenme Tarihi: 24.12.2014 17:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
 “Hak kazanan herkes öğretmen olmayacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Bilim Ödülleri ödül töreninde önemli açıklamalarda bulundu

Kadroların büyük çoğunluğunun Milli Eğitim Bakanlığı'na verildiğini söyleyen Erdoğan, "Öğretmenlik hakkını kazanan herkes öğretmenolmayacak, bütçeye göre bu atamalar olacaktır. " dedi.

Osmanlıca tartışmalarına ilişkin de açıklamada bulunan Erdoğan, "En büyük sıkıntılardan birini de maalesef dilde yaşadık. Bizim bilime son derece müsait dilimiz varken, bir gece yattık, sabah kalktık baktık ki o dil yok. İşte şimdi yabancı dillerle bilim öğrenen ve öğreten bir ülke derecesine getirildik. Binlerce kelime ve kavram unutuldu." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;

“GİZLİ UR BÜNYEYİ SARDI”

Milli gelirin yüzde 1'ini AR-GE'ye ayırdık. Ama ne oldu. Bir gizli yapı sinsice TÜBİTAK'ın içinde  büyüdü, adeta bir ur gibi gizlice bünyeyi sardı, bünyeye hakim oldu ve başka  gayelere hizmet etmeye başladı. Bilim üretmesini, bilimi teşvik etmesini  beklediğimiz TÜBİTAK, kendi ülkesinin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, Genelkurmay  Başkanını, bakanlarını dinlemek gibi uluslararası istihbarat servislerine hizmet  vermek gibi haince bir planın ne yazık ki zemini oldu.

 

“HAK KAZANAN HERKES ÖĞRETMEN OLMAYACAK”

 

Öğretmenlik hakkını kazanan herkes öğretmen olmayacak, bütçeye göre bu atamalar olacaktır. Kadroların çoğu her zaman Milli Eğitim Bakanlığı’na verildi. Bizim sahip olamadığımız imkanlara sahip bir nesil geliyor.

 

"TÜRKİYE PARALEL YAPIYLA MÜCADELESİNİ KAZANMIŞTIR"

 

Ben TÜBİTAK'ı da ilim camiasının yüz karalarından aktarma süreci olarak görüyorum. Bilgiyi ülkemiz için insanlarımız için önemli bir yönetim amacı olarak kullanma noktasında hedef olarak görüyorum. Oradan elde edilecek hasılanın da çok önemli kaynak olduğunu ifade etmek istiyorum. Türkiye paralel yapıyla mücadelesini kazanmıştır, kazanmaya devam ediyor. Bu önümüzde engeldi, şimdi bu açığa çıktı. Bu engelin aşılmasıyla toplumsal hayatın yanında eğitimin ve bilimin yönü daha da açılmıştır.

Amerika'ya Müslümanlar ulaştı dediğimde birileri kıyameti kopardılar. Halbuki eserler ortada. Tabi bu ülkenin gençleri okumak yerine araştırmak yerine kompleks içinde alay edebiliyor. Çünkü bizlere yalan söyleyen bir tarih öğrettiler. Bunun sıkıntılarını yaşıyoruz.

Bize lazım olan kompleks değil, özgüvendir. Taklit etmek takip etmek değil geçmişte olduğu gibi bugünde bu toprakların bereketinin gereğini yapmaktır. Kendisi olamayan bir toplum altını çiziyorum başkası olur.

 

“SABAH KALKTIK Kİ DİL YOK”

 

En büyük sıkıntılardan birini de maalesef dilde yaşadık. Bizim bilime son derece müsait dilimiz varken, bir gece yattık, sabah kalktık baktık ki o dil yok. İşte şimdi yabancı dillerle bilim öğrenen ve öğreten bir ülke derecesine getirildik. Binlerce kelime ve kavram unutuldu. Kelime ve kavram üretmeye elverişli olan dil yapısı adeta törpülendi.

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.