Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Faruk Loğoğlu: Çok konuşan ama sözü dinlenmeyen bir ülke haline geldik

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin bugün uluslararası camiada dalga geçilen bir ülke haline geldiğini ifade etti. Bunun altında ‘paralel yapı’ gibi farklı...

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2014 10:42
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2014 10:42
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Faruk Loğoğlu: Çok konuşan ama sözü dinlenmeyen bir ülke haline geldik
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin bugün uluslararası camiada dalga geçilen bir ülke haline geldiğini ifade etti. Bunun altında ‘paralel yapı’ gibi farklı adreslerin aranmaması gerektiğini kaydeden Loğoğlu, “Bunu (kötü imajı) kendi elleriyle kendileri yapıyor. Saray’ı biz yapmadık.” dedi. Loğoğlu, Türkiye’nin bugün dışlanmış bir ülke konumuna düşürüldüğünü ve bölge ülkelerinde esamesinin okunmadığını kaydetti.

Birçok ülkede büyükelçilik vazifesinde bulunan CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Cihan Haber Ajansı’nın () dış politikaya dair sorularını cevaplandırdı. CHP Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin bugünkü dış politikasını tek kelime ile ‘felaket’ olarak değerlendirerek, “Türkiye, bugün alay edilen, dalga geçilen bir ülke. Bunu da cumhurbaşkanına, başbakana ve diğer hükümet yetkililerine borçluyuz.” diye konuştu. Türkiye’nin, yurt dışındaki imajının kötü olmasının altında yatan sebebin AK Parti içinde aranması gerektiğini kaydeden Loğoğlu, “Diyecekler ki ‘Efendim bu paralel yapının işi, öbürünün işi. Türkiye ile uğraşıyorlar. Türkiye için gerçeklere uymayan bir algı yaratmaya çalışıyorlar’ Hayır. Bunu (kötü imajı) kendi elleriyle kendileri yapıyor. Saray’ı biz yapmadık.” dedi.

Avrupa Birliği’nden (AB) hükümete demokratik ilkeler çerçevesinde ciddi bir tepkinin gelmediğini ifade eden Loğoğlu, “AB’nin tepkisi yetersiz olmuştur. Bu konulara sıra savmak babında ilerleme raporlarında değinmişlerdir.” değerlendirmesinde bulundu.

"KEŞKE TÜRKİYE, BU NEDENLERLE ULUSLARARASI GÜNDEMİN ÜST SIRALARINA OTURMASAYDI"

Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki imajını ‘çok üzücü’ bulduğunu ifade eden Faruk Loğoğlu, “Keşke Türkiye, bu nedenlerle uluslararası gündemin üst sıralarına oturmasaydı. Türkiye hakkında haber olmaması Türkiye’nin önemsiz bir ülke olduğunu göstermez. Bugün, Türkiye bu hükümetin yaptıklarıyla ve söylemleriyle alay konusu haline geldi. Televizyonlarda, gazetelerde, karikatürlerde, yayınlanan yazılarda ‘Kaçak Saray’dan tutun, Amerikan kıtasının Müslümanlar tarafından keşfi, Küba’da cami falan. Bunlar gayri ciddi şeyler. Bir ülkeye yakışmaz. Hele hele bir ülkenin başbakanına, cumhurbaşkanına hiç yakışmaz.” şeklinde konuştu.

"DALGA GEÇİLEN ÜLKE OLMAMIZI CUMHURBAŞKANI VE HÜKÜMETE BORÇLUYUZ"

Türkiye’nin yurt dışındaki imajının kötü olmasının altında yatan sebebin AK Parti içinde aranması gerektiğini kaydeden Loğoğlu, “Diyecekler ki ‘efendim bu paralel yapının işi, öbürünün işi. Türkiye ile uğraşıyorlar. Türkiye için gerçeklere uymayan bir algı yaratmaya çalışıyorlar’ Hayır. Bunu (kötü imajı) kendi elleriyle kendileri yapıyor. Saray’ı biz yapmadık. Kendileri 1000 odalı saray yaptı.” diye konuştu. Türkiye’nin hiçbir zaman bugün düştüğü hallere düşmediğinin altını çizen Faruk Loğoğlu, “Türkiye, bugün alay edilen, dalga geçilen bir ülke. Bunu da cumhurbaşkanına, başbakana ve diğer hükümet yetkililerine borçluyuz.” diye konuştu.

"ÇOK KONUŞAN AMA SÖZÜ DİNLENMEYEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİK"

Türkiye’nin, bugünkü dış politikasını tek kelime ile ‘felaket’ olarak değerlendiren Loğoğlu, Türkiye’nin bugün yalnız, dışlanmış bir ülke konumuna düşürüldüğünü ve bölge ülkelerinde esamesinin okunmadığını kaydetti. “Çok konuşan, sesi çok çıkan ama sözü dinlenmeyen bir ülke haline gelmiş bulunmaktayız.” diye konuşan Loğoğlu, Türkiye’nin dış politikada izlediği politikaların neticesinde çok ciddi tehditlerle karşı karşıya bırakılmış bir ülke olduğunu vurguladı.

AK Parti iktidarının Suriye politikasının, ‘Esad’a karşı kim savaşıyorsa benim dostum, ben ona yardım ederim’ denklemine dayandığını belirten Faruk Loğoğlu, bugün Suriye’nin teröristlerin cirit attığı bir ülke haline geldiğini kaydetti. IŞİD, El Nusra gibi örgütlerin Türkiye’ye de yuvalandığını söyleyen Loğoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Suriye ve Beşar Esad’la bu kadar iç içe yaşayan AKP iktidarı bu ülkenin iç işleri doğrudan doğruya müdahale etmek, bu ülkenin rejim ve yönetim biçimini şekillendirmek iddiası ile ortaya çıkıp, bu yönde taleplerde bulunduğu için Esad da bunu kabul etmediği için Türkiye’nin Suriye politikası olumsuz sonuçlar vermeye başladı. Suriye’de çatışmalar ve şiddet yaygınlaştı. Türk hükümeti Suriye’deki iç çekişmelere taraf oldu.”

AK PARTİ’NİN ESAD’DAN HANGİ TALEBİ İPLERİN KOPMASINA NEDEN OLDU?

Hükümet tarafından Beşar Esad’ın 24 saat içinde ‘Esed’ olarak anılmaya başlanmasının altında yatan sebebin AK Parti’nin Suriye rejiminden Müslüman Kardeşler talebi olduğunu kaydeden Faruk Loğoğlu, “Ana neden, AKP hükümetin Beşar Esad’dan Müslüman Kardeşleri hükümete alması talebi. Esad bunu reddedince, ‘Müslüman Kardeşleri ben almam, benim iç işlerime karışamazsınız. Üstelik ben laik bir rejimim’. Ondan sonra ipler koptu.” değerlendirmesinde bulundu.

‘YOLSUZLUKLARA KARŞI AB’NİN TEPKİSİ YETERSİZ OLMUŞTUR’

Türkiye'nin, inanılmaz bir seyir içinde olduğunu ve dünyada kimsenin Türkiye’yi ciddiye almadığını belirten Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’daki barış sürecinden tamamen dışlandığını, içerdeki anti demokratik uygulamalarından dolayı da Arap Baharı’nda ‘örnek ülke’ konumundan çıktığını anlattı. Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ardından Avrupa Birliği’nden (AB) hükümeti demokratik ilkeler çerçevesinde caydırıcı bir tepkinin geldiğine inanmadığını kaydeden Loğoğlu, “AB’nin tepkisi yetersiz olmuştur. Bu konulara sıra savmak babında ilerleme raporlarında değinmişlerdir. Elbette, yani konunun ciddiyetini kağıt üzerinde seçtikleri kelimelerle ifade etmişlerdir. Ama (birliğe) katılma hedefini hala terk etmemiş olan Türkiye’ye daha fazla, daha ciddi uyarılar yapılabilirdi. Örneğin, AB’nin Türkiye’ye verdiği paraların nerelere gittiğini sorma konusunda daha titiz davranabilirlerdi. Bunu yapmıyorlar, yapmaları lazım.” şeklinde konuştu. Faruk Loğoğlu, bunun altında yatan nedenin ise Türkiye’nin tamamen AB’den uzaklaşacağı endişesi olduğunu belirtti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.