Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erdoğan: 40 yaş üstü dershane öğretmenleri de kamuya alınacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dershaneler ilgili yapılan düzenlemeler çerçevesinde 40 yaş üstü dershane öğretmenlerinin de mülakatla okullara alınacağını söyledi. Öğretmenler Günü dolayısıyla Trabzon'da gerçekleştirilen bir programda...

Haber Giriş Tarihi: 24.11.2013 12:29
Haber Güncellenme Tarihi: 24.11.2013 12:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Erdoğan: 40 yaş üstü dershane öğretmenleri de kamuya alınacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dershaneler ilgili yapılan düzenlemeler çerçevesinde 40 yaş üstü dershane öğretmenlerinin de mülakatla okullara alınacağını söyledi. Öğretmenler Günü dolayısıyla Trabzon'da gerçekleştirilen bir programda konuşan Erdoğan, "Şunu unutmayalım eğitim bir süreçtir, eğitimle ilgili her reform da süreç içinde gerçekleşir. Bıçakla keser gibi 'ben yaptım oldu' mantığı ile gerçekleşen reform eğitime fayda değil zarar verir. Biz dönüşümler yapıyoruz." dedi.

Başbakan Erdoğan, Trabzon'daki temasları kapsamında Trabzon Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Erdoğan, salonda bulunan öğretmenlere yaptığı kısa konuşmada dershane meselesine de değindi. Türkiye'de 16 büyükşehir varken bu sayının 30'a ulaştığını belirten Erdoğan, "Bu ne demek? Artık eğitim öğretim çok farklı hale geliyor. Buradan esinlenerek civarlarındaki 51 il bir bunlarla etkileşim içerisine girecektir. Eğitim imkanlarından eğitimin içeriği kadar her alanda eşitliğin özgürlüğün ve demokrasinin eğitime hakim olması en büyük arzumuz." dedi.

11 yıl boyunca eğitimin kalitesini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, fırsat eşitliği sağlamak için kararlı bir mücadele verdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu noktada çok çok önemli adımlar attık reformlar yaptık sonuçlarını aldık almaya devam edeceğiz. Ama bu alanda daha fazla reform yapılmasının gerekliliğini de biliyoruz. Büyük Türkiye'yi böyle bir eğitim sistemi ile inşa edemeyiz. 2023 hedeflerine mevcut sistemin aksaklıklarını muhafaza ederek ulaşamayız. Çocukların ana okulundan başlayarak adeta bir yarış atına dönüştürüldüğü, üniversite bitinceye kadar hayattan koptukları bir sistem sağlıklı bir sistem değildir. Çocuklarımız oyun oynayamıyor, sohbet edemiyor, spor yapamıyor, sanata vakit ayıramıyor. Hafta için 5 gün git gel okul, haftasonu iki gün git gel dershane. Bana Anadolu'da anneler şunu söylüyor; okullar varsa dershane niye var? Dershane varsa okullar niye var? Bana anneler babalar şunu söylüyor. Ben ahırımda davarımı sattım dershane ücreti ödüyorum. Bir tarafta da bana diyor ki ben aldığım maaş ortada, kimisi asgari ücret kimisi bin lira, iki bin lira, aldığım paradan en ucuz dershane ücreti yılda yaklaşık 2 bin lira, ayda ortalama 250 lira. Ben her ay bunu ödüyorum. Evimin kirası, neyle geçineceğim diyor? Ama vermek zorundayım diyor böyle bir durumla karşı karşıyayım diyor. Biz zannediyoruz ki maalesef her taraf, çok kolay, herkes rahat rahat bu parayı veriyor. Böyle bir şey yok. Şu anda yıllık 22 bin liraya kadar bu çıkıyor. Kimlerden çıkıyor biliyor musunuz. Az önce Fen Lisesi Öğrencilerini burada dinledik. İnanın soralım bu yavrularımızın bir çoğu dershaneye gidiyordur. Okudukları yer neresi? Fen Lisesi. Bizim yaptığımız araştırmalarda Fen Lisesi ve Sosyal Liselerden yüzde 95'i dershaneye gidiyor. Fen Lisesi bu ya, Sosyal Bilimler lisesi. Bu benim oradaki hocalarıma saygısızlık değil mi? 800 bini aşkın öğretmenlerimiz yok farz ediliyor. Ta ilkokulda, ortaokulda, lisede bu yavrularımızı hazırlayan yetiştiren öğretmenlerimize bana göre saygısızlık yapılıyor. Adeta sanki bu öğretmenlerimiz bu yavruların üzerinde hiç emeği yok, dershaneye git, üniversite imtihanlarını neticeyi al, ondan sonra da sırtına bir tane tişört giydir. Bak bizim dershanenin başarılı öğrencisi. Senin dershaneni başarılı öğrencisi değil okulunun başarılı öğrencisi. Demek ki bu devletin bu okulları bu yavrularımıza hiçbir şey vermemiş, 6 ay 9 ay kursa gitmiş, öğrendiği sadece test tekniği. Yoksa 11 yılın veya 12 yıl zorunlu eğitim bir de okul öncesi var 13 yılın özetini hemen orada mı veriyorlar? Böyle bir şey yok. Birbirimizi lütfen aldatmayalım, kandırmayalım."

Erdoğan, ardından dershane sahiplerine seslendi ve 40 yaş üstü öğretmenlerin de kamuya alınacağını şu ifadelerle anlattı: "Biz diyoruz ki eğer eğitim öğretimde bir katkınız olsun istiyorsanız ey dershane sahipleri! Bir araya mı gelirsiniz kendiniz mi size teşvik verelim, gidin o size teşvik verdiğimiz yerlerde okullarınızı kurun, sizlere ucuz kredi verelim, sizlere vergide belli oranda muafiyet getirelim, enerji harcamalarında muafiyet getirelim, gidin oralarda çocuklarımızı yavrularımızı alın. Ve size sınıflarda öğrenci garantisi verelim, limitimiz bizim 30 öğrenci, kaç öğrenci buldun? 15. Kaç açığın var? 15. Onun, o 15 öğrencinin maliyeti neyse onu biz ödeyelim. Hiç olmazsa şunu da biz söyleriz devlet olarak. Fakir fukaranın çocuğunu da biz böyle bir özel okula gönderdik. Hadi gelin samimiyseniz bunu yapalım. Daha ne diyeceğiz, daha ne yapacağız? Efendim benim elimde birikmiş öğretmenler var, bugün bir gazetede onu okudum. 40 yaşın üstündekiler ne yapacak diyor. Biz 40 yaşın üstündekini de alacağız. Hiç bize bahane uydurmayın. 40 yaşın üstündekileri alacağız, mülakatla alacağız devletin okullarına koyacağız."

BIÇAKLA KESER GİBİ 'BEN YAPTIM OLDU' MANTIĞI ZARAR VERİR

Erdoğan, sözlerine şöyle deva metti: "Mesele bu ülkede bir nifak oluşmasın, birbirimize farklı nazarlarla bakmayalım. Şu yavrularımızı rahat rahat...Ben çamurun içinde büyüdüm, toprakla ben oynaştım kokuştum. Ama istiyorum ki bizim çocuklarımız da hafta sonlarında spordur sanattır ne bileyim sokaklarında bahçelerinde yeşilde yuvarlansın koşsun bir şöyle çocukluğunu yaşasın yahu çocuklar çocukluğunu yaşamıyor. Bunları kurtarmamız lazım. Bunları benim öğretmenlerim sizler benden çok daha iyi biliyorsunuz. Çocuğun psikolojik pedagojik yapısını çok daha iyi biliyorsunuz. Bunların üzerinde durmak bizim görevimizdir diye düşünüyorum. Çocukluğunu gençliğini sağlıklı yaşayamayan bir toplum huzurlu bir toplum olamaz. Bizim artık bunu aşmamız bu sorunu aşmamız gerekiyor. Şunu unutmayalım eğitim bir süreçtir, eğitimle ilgili her reform da süreç içinde gerçekleşir. Bıçakla keser gibi ben yaptım oldu mantığı ile gerçekleşen reform eğitime fayda değil zarar verir. Biz dönüşümler yapıyoruz."

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda da dershanelerle ilgili sözlerine "9 ayda öğrenciye test çözme tekniği öğreten öğretmen kadar 13 yıl boyunca öğrenciyi adeta bir elmas gibi sabırla işleyen öğretmenimize de vefa borcumuzu ödeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bizlere destek verirse hedeflere bu reform süreçleri daha sağlık işleyecek hedeflere kısa sürede olaşacağız. Türkiye'de güzel şeyler oluyor hiç endişe etmeyin." diye konuştu.

ÇOCUK SAYISINA GÖRE HEDİYE

Programın sonunda bir başörtülü iki öğretmen sahneye çıkarak Erdoğan'a çiçek hediye etti. Erdoğan, öğretmenlere kaç çocuğu olduğunu sordu. Öğretmenlerden 3 çocuğu olana 3, iki çocuğu olana da iki hediye verdi. Erdoğan ayrıca başörtülü öğretmenle ilgili olarak, özgürlüklere vurgu yaptı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.