Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Destici’den Erdoğan’a Türk okulları cevabı: Sadece arkanızdan gülüyorlar

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ülkelerine seyahati, sırf oradaki Türk okullarını kapatmak için yaptığını söyledi. Bu seyahatlerinin Türkiye adına ve bunu gerçekleştirenler...

Haber Giriş Tarihi: 29.01.2015 14:00
Haber Güncellenme Tarihi: 29.01.2015 14:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Destici’den Erdoğan’a Türk okulları cevabı: Sadece arkanızdan gülüyorlar
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ülkelerine seyahati, sırf oradaki Türk okullarını kapatmak için yaptığını söyledi. Bu seyahatlerinin Türkiye adına ve bunu gerçekleştirenler adına bir utanç vesikası olduğunu ifade eden Destici, “Düşünün birkaç sene önce gitmişsiniz okulları kurdele ile açmışsınız, aynı devlet başkanına o okullarla ilgili övgü dolu sözler söylemişsiniz, birkaç sene sonra gidiyorsunuz ve diyorsunuz ki bu sefer bunları kapatın. Size gülerler, ancak başka bir şey yapmazlar ve neticede başka bir şey yapmıyorlar. Sadece arkanızdan gülüyorlar. Artık kendinize güldürmekten vazgeçin. Siz o kararlılığınızı, o cesaretinizi o duruşunuzu Türk okullarına karşı değilde Ermenistan’a karşı gösterin, Kafkasları kan gölüne çeviren zulmün, Çeçenlere Ahıskalılara oradaki bütün topluluklara karşı zulmün her türlüsünü yapan Rusya’ya karşı gösterin. Doğu Türkistan’daki Uygur kardeşlerimizi inim inim inleten hayat hakkı tanımayan, Çin’e karşı gösterin. O zaman ben anlarım sizin ne kadar kararlı olduğunuzu. Barzani’ye karşı gösterin diyebiliriz.” açıklamasında bulundu.


Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) 22. kuruluş yıldönümünde BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, parti kurucuları, MKYK üyeleri, kadınlar kolu genel merkez yöneticileri,il, ilçe başkanları ve Alperen Ocaklarının yöneticileri ile bir araya geldi.

İktidar olanların tamamen kendileri göre bir adalet sistemini belirlediğini belirten Destici, “Asla toplumun genelini kapsayacak, toplumun genelini kucaklayacak ve toplumun tamamında adalet duygusunu yerleştirecek güven tesis edecek bir düzenlemeyi bugüne kadar yapmadılar ve yapmayacaklar. Çünkü her bir iktidar bugün ki iktidar da dahil olmak üzere kendi iktidarlarını devam ettirmek adına hangi yasal düzenlemeler gerekiyorsa bu yasal düzenlemeleri yaptılar ve bugünde süratli bir şekilde yapmaya devam ediyorlar.” diye konuştu.

Bir başka kurumun haksızlığa uğraması ve mağduriyet yaşamasının bunların umurunda olmadığını ifade eden Destici, “Müslüman bir topluluğuz ve yüce Allah’ın Kuran-ı Kerim’inde bir topluma karşı olan kininiz öfkeniz sizi adaletsizliğe haksızlığa yöneltmesin emrine rağmen hiç sanki böyle bir ilahi emir yokmuş gibi maalesef kendi çıkarları adına ya da kendi yanlışlıklarını örtme adına maalesef herkese karşı bir adaletsizlik içerisinde olmaktan çekinmiyorlar. Bugün Türkiye’de adalet tam anlamışla yerleşmiş gerçekten adaletin hukukun üstünlüğü tesis edilmiş midir diye baktığınızda asla bunu söylemek mümkün değil. Dünde bugün de maalesef Türkiye’de hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku hakim olmuş ve bu hakimiyetini devam ettiriyor.” Şeklinde konuştu.

SENİN KARDEŞ DEDİĞİN PKK’LILAR MI SAYIN BAŞBAKAN BUNU DA AÇIKÇA ÇIK VE TÜRK MİLLETİ İLE PAYLAŞ

Hükümetin, Adalet ve Kalkınma Partisi asla ve kata yeni sivil demokratik bir anayasa yapmayacağını ifade eden Destici, “Peki nasıl bir anayasa özlemi var. Dün yine sayın Cumhurbaşkanı gündeme getirdi. Kendilerinin zatı şahanelerinin devlet başkanı yapacak, iki partili siyasi hayata geçirecek ve Türkiye’de eyalet sistemini getirecek. Özellikle 21. Yüzyıl eşkıya sürüsünün tek hedefi olan Türkiye’nin bir bölgesini özerk federasyon ya da konfederasyon haline getirecek bir anayasa değişikliği istiyorlar. Bu seçimlerdeki hedefleri bu.” dedi.

Cumhurbaşkanı ve başbakanının son 3 gün içindeki konuşmalarında ne türlü bir çelişkiye ve yaman bir çelişkiye, milleti aldatmak için nasıl farklı konuştuklarının görüldüğünü ifade eden Destici, “Pazar günü Sayın Başbakan Diyarbakır kongresinde sırf o bölgedeki insanlara yaranma adına ya da gerçekten içinden geçenleri söylüyor biz bilemiyoruz. Kendini kaybediyor aynen şu cümleyi kullanıyor. ‘Kobani’deki kardeşlerime selam olsun’ diyor Kobani de kim var Sayın Başbakan. Kobani’de PYD yok mu? Senin cumhurbaşkanın PYD eşittir PKK demedi mi? Senin kardeş dediğin Salih Müslim mi Sayın Başbakan. Senin kardeş dediğin PYD’liler mi, senin kardeş dediğin PKK’lılar mı Sayın Başbakan bunu da açıkça çık ve Türk milleti ile paylaş. Suriye’nin sadece kuzeyinde değil, her tarafında Irak’ta da yaşayan ister Kürt ister Arap ister Türkmen bütün Müslümanlar ve mazlum milletler bizim kardeşimizdir ama ne PYD ne PKK ne de onun her türlü unsuru asla ve kata bizim kardeşimiz değildir. Sizin kardeşliğiniz size mübarek olsun sayın Başbakan.” şeklinde konuştu.

BİR İLÇEYİ YÖNETMEKTEN BİR İLÇEDE GÜVENLİĞİ SAĞLAMAKTAN ACİZ BİR HÜKÜMET OLABİLİR Mİ?

Çözüm süreci diye bir süreç başlatıldığını ifade eden Destici, “Kim çözüm istemez ki. Herkes çözüm ister ama adı çözüm kendisi bölünme ayrışma ve parçalanma olan bir süreci bu büyük Türk milleti Kürdiyle Türkmen’iyle hiçbir unsuruyla istemez. Gelinen noktada bugün bakıldığında Güneydoğu Anadolu’nun pek çok ilçe ve şehrinde güvenlik kaybolmuştur. Paralel yapılar oluşturulmuş mahkemeler kurulmuş, vergi daireleri kurulmuş kolluk kuvvetleri kurulmuş asker alma daireleri kurulmuş her türlü kurum ve kuruluş paralel bir şekilde tesis edilmeye çalışılıyor. Sayın başbakanın ağzından hiç düşürmediği iki cümlesinden biri olan kamu düzeni diye bir şey kalmamış. Buradan sayın başbakana sesleniyorum Türkiye sınırları içindeki bir ilçeyi Cizre’yi yönetemiyorsunuz bir ilçede Cizre’de güvenliği sağlayamıyorsunuz. Cizre’de güvenliği sağlayamıyorsanız bir ülkeyi yönetemiyorsanız o koltukta başbakan bakan cumhurbaşkanı olarak nasıl oturuyorsunuz. Bir ilçeyi yönetmekten bir ilçede güvenliği sağlamaktan aciz bir hükümet olabilir mi? bir devlet olabilir mi? sayın cumhurbaşkanı sarayda her gün birilerini ağırlıyor. Benim sayın cumhurbaşkanına tavsiyem bir gün de Cizre’de ağırlayın. Şırnak’ta Hakkâri’de ağırlayın. Sarayda ağırlamak kolay bir de orada ağırlayın orası da bu vatanın toprağı değil mi? bu ülkenin ilçesi değil mi oradakilerde bu ülkenin vatandaşı değil mi?” açıklamasında bulundu.

Herkesi kucaklayacaklarını, asla ayrımcılık göstermeyeceklerini, hangi etnik kökenden gelirse gelsin, hangi mezhebi anlayışa sahip olursa olsun herkesi kucaklayacaklarını ifade eden Destici, “Ama elbetteki gayri müslimlere Türkiye’nin azınlıklarına onlarda bu ülkenin vatandaşı onlarında bu ülke de huzur içinde güven içinde yaşaması için her türlü düzenlemeyi yapacağız. Ama Ermenistan hala Karabağ’da işgal ettiği topraklardan çekilmezken hala soykırım sözde soykırım masalıyla bütün dünya devletlerini Türkiye’ye karşı yaptırıma zorlarken, kendi sınırları içinde bir tane bile Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşına bir Müslüman'a yaşama hakkı vermezken, biz de buradaki 100 bin kaçak Ermeni’ye müsaade etmeyeceğiz. BBP iktidara geldiği gün onlara olduğu gibi Erivan’a Ermenistan’a göndereceğiz. Aklını başına alacak. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyüklüğünü kabul edecek. Ağabeyliğini, kabul edecek. Türkiye Cumhuriyeti devletinin taleplerini kabul edecek. Ermenistan’daki ve Azerbaycan’daki işgal ettiği topraklardan çekilecek. Sözde soykırım iddiasından vazgeçecek.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Afrika ülkelerine yaptıkları seyahatleri sırf oradaki Türk okullarını kapatmak için yaptıklarının anlatan Destici şunları söyledi: “Bu seyahatlerinin aslında bu Türkiye adına ve bunu gerçekleştirenler adına aslında bir utanç vesikası. Düşünün birkaç sene önce gitmişsiniz okulları kurdele ile açmışsınız aynı devlet başkanına o okullarla ilgili övgü dolu sözler söylemişsiniz birkaç sene sonra gidiyorsunuz ve diyorsunuz ki bu sefer bunları kapatın. size gülerler ancak başka bir şey yapmazlar ve neticede başka bir şey yapmıyorlar. Sadece arkanızdan gülüyorlar. Artık kendinize güldürmekten vazgeçin. Siz o kararlılığınızı, o cesaretinizi o duruşunuzu Türk okullarına karşı değilde Ermenistan’a karşı gösterin. O duruşunuzu, kararlılığınızı Türk okullarına karşı değil Kafkasları kan gölüne çeviren zulmün Çeçenlere Ahıskalılara oradaki bütün topluluklara karşı zulmün her türlüsünü yapan Rusya’ya karşı gösterin. O duruşunuzu Türk okullarına karşı yaptığınız duruşu gidin Doğu Türkistan’daki Uygur kardeşlerimizi inim inim inleten hayat hakkı tanımayan Çin’e karşı gösterin. O zaman ben anlarım sizin ne kadar kararlı olduğunuzu. Daha pek çok örnekleri sıralayabiliriz. Barzani’ye karşı gösterin diyebiliriz. PYD’ye, PKK’ya Esed’e karşı kendi sözleriyle Esed’e karşı ne oldu hani Suriye bizim içişlerimizdi sayın Cumhurbaşkanımız 3 sene önce suriye bizim içişlerimiz diyordunuz, dışişlerimiz bile olamadı.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.