Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Destici: Yeter artık, daha kaç işçinin ölmesi lazım

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye'yi yönetenlerden şunu duyuyoruz. 'Evet bu son olsun bundan ders alınsın' Ama maalesef son olmuyor. Bakın Soma son oldu mu? 301 kişi hayatını kaybetti. Peki daha kaç kişinin...

Haber Giriş Tarihi: 30.10.2014 19:19
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2014 19:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye'yi yönetenlerden şunu duyuyoruz. 'Evet bu son olsun bundan ders alınsın' Ama maalesef son olmuyor. Bakın Soma son oldu mu? 301 kişi hayatını kaybetti. Peki daha kaç kişinin hayatını kaybetmesi gerekiyor, adam gibi tedbirler alınması için. İleri demokratik ülkelerdeki gibi işçi sağlığına, iş güvenliğine önem veren şartların oluşturulması için daha kaç işçi kardeşimizin hayatını kaybetmesi gerekiyor?" diye sordu.

Mustafa Destici, Karaman'ın Ermenek ilçesinde su baskını nedeniyle 18 işçinin mahsur kaldığı madene gelerek incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Destici, bütün temenni ve dualarının içerdeki mahsur kalan madencilerin ailelerine kavuşması yönünde olduğunu söyledi.

Torba yasaya direnen işletmecilerin çıkış yolunu faturayı işçiye kesmekte bulduklarını kaydeden Destici, "Şu anda içeride olanlar 3 aydır maaş alamıyor. Bunu Türkiye biliyor mu? " diye sordu.

"Sadece burada değil kaza her yerde olabilir." diyen Destici, şöyle devam etti: "Ama siz tedbiri tam olarak aldıktan sonra buna kaza diyebilirsiniz. Ama ihmal, tedbirsizlik, öngörüsüzlük, denetimsizlik varsa, daha sona olan bir hadiseyi, böyle bir faciayı biz kaza deyip de mi geçiştireceğiz? Burada sorumlular açık ve net belli. Bu işin sorumlusu birinci derecede ruhsatları veren kurumlardır. Türkiye'de maden ruhsatları, fiili olarak imza olarak bizzat başbakan tarafından verilmiyorsa bile onay tamamen başbakandan geçmektedir. Peki buradaki çalışma koşulları, denetimler, kiralamalar kimler tarafından yapılmaktadır? O da ilgili Çalışma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla da buradaki denetimlerin nasıl yapıldığını, bakanlık yetkilileri de biliyor, bizler de biliyoruz. Denetimden ocak ve maden sahiplerinin günler öncesinde haberi oluyor. Gerekli tedbirleri alıyorlar. Danışıklı dövüşler yapılıyor. Diyelim ki bu civarda 9 tane maden ocağı var. Madenciler, işletmeciler bir araya gelmişler. Her birinin ayrı ayrı alması gereken malzemeyi bir takım alıyorlar. Bugün senin ocağında var denetim malzemeler orada. Yarın öbür ocakta var, öbür tarafta. Bir diğer gün başka ocakta denetim var, orada. Şimdi dolayısıyla bunlar bilinmiyor mu? Bunlar denetim yapanlar tarafından da biliniyor. Peki bile bile niye bunlara göz yumuluyor. O zaman burada başka bir ilişki başka bir mesele var. Yani buradaki en önemli meselelerden bir tanesi üzülerek ifade ediyorum ki ahlak meselesi. Siyasetçi, bürokrat ve sermaye yani maden işletmecisi arasında bir ilişkinin olduğu gün gibi ortada. Yoksa niye bunlara müsaade edilsin, niye olmayan şeyler varmış gibi gösterilsin, ya da göz yumulsun? Ya da itiraflarda da öğrendiğimiz kadarıyla araya ricacılar girerek ruhsat almaması gereken ocaklara, çalışmaması gereken kapatılması gereken ocaklara çalışma ruhsatı, işletme yapamayacak düzeyde olan firmalara Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından maden sahalarının, ya da maden işletmelerinin kömür ocaklarının kiralanması... Bunlar kabul edilebilecek şeyler değil."

"TÜRKİYE İŞ KAZALARINDA DÜNYA BİRİNCİLİĞİNE OYNUYOR"

Türkiye'nin iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya 5'incisi olduğunu hatırlatan Destici, iş kazalarında dünya birinciliğine oynadığını dile getirdi.

Soma'da verilen sözlerin çoğunun tutulmadığını söyleyen Destici, "Bugün niye Ankara'ya yürüyorlar. Niye Ankara'ya Ermenek'e Güneyyurt'a madene gelmek için yola çıkmış vaziyetteler. Çünkü kendisine verilen sözler tutulmamış. İşin fıtratında var diyerek bu işler geçiştirilemez. Bu işlerin mutlaka ama mutlaka adam denetim altına alınması lazım. Bu işlerden hatır gönül işlerinin çıkması lazım, başka ilişkilerin çıkması lazım. Yandaş kayırmacılığının ortadan kalkması lazım. Denetimlerin adam gibi yapılması lazım. Ruhsatların gerçek işletmecilere verilmesi lazım. Bütün işlemler yapılmadan, şartlar oluşturulmadan ocakların çalışmasına asla müsaade edilmemesi lazım." şeklinde konuştu.

Madende yaşanan kazanın ardından başka yerlerden alet ve edavat getirildiğine dikkat çeken Destici, bölgedeki bütün madencilerin ortak ekipman alarak önlem almalarının gerektiğine dikkat çekti. Ucuz maliyetle çok para kazanmak isteğinin bu sonucu doğurduğuna dikkat çeken Destici, siyasetçilerin bunu müsaade etmemeleri gerektiğini söyledi.

"DAHA KAÇ KİŞİNİN ÖLMESİNİ BEKLİYORSUNUZ"

Maden kazalarının bir daha yaşanmaması için bütün madenlerin kapatılması, iş güvenliği önlemleri yüzde 100 sağlandıktan sonra açılmasını teklif eden Destici, "Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, ilgili bakanlardan hükümetten benim milletim adına içerideki 18 vatandaşımız, tüm maden işçileri adına isteğim, yalvarmaksa yalvararak söylüyoruz. Ama takipçisi olarak da söylüyoruz. Lütfen bunu yapın artık. Yeter bu ya. Yeter ya yeter. Daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz? Kapatın bütün bu ocakları, adam gibi bütün bu şartlar iş güvenliği yüzde yüz sağlansın, ondan sonra yeniden işletmeyi verin. Kime istiyorsanız ona verin. Ama adam gibi şartlarına uygun olarak işçilerimizin güvenliğini sağlayarak işletsinler. Bu süre zarfında işçilerimiz mağdur edilmesin. İşsizlik fonundan maaşları ödensin." açıklamasını yaptı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.