Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Davutoğlu'ndan Alevilere: Devlet yeni bir üslup benimseyecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yapmamız gereken şey yeni bir üslup. Devlet yeni bir üslup benimseyecektir. Bu bizim size taahhütümüzdür. Eski üslup terk edilecek. Dayatmacı, baskıcı üsluba artık siyasetimizde yer olmayacak. Ama sizden ricamız...

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2014 18:28
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2014 18:28
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yapmamız gereken şey yeni bir üslup. Devlet yeni bir üslup benimseyecektir. Bu bizim size taahhütümüzdür. Eski üslup terk edilecek. Dayatmacı, baskıcı üsluba artık siyasetimizde yer olmayacak. Ama sizden ricamız şu; Dersimliler olarak herkes birbiriyle selamlaşsın, konuşsun." dedi.

Davutoğlu, Tunceli Üniversitesi’nde konuştu. Daha önce Dersim olaylarına atıfta bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Dersim'de yaşananlar dolayısıyla Muharrem ayında Kerbela'ya atıfla yaptığım konuşmadan sonra gelen tepkileri göze almama rağmen bu konuşmayı yapmamın sebebi, artık bütün gönülleri birleştirmenin vaktinin geldiğinin ilanıydı. Tenkil ve tedip dendiğinde yüreğimize bir sızı düşüyor. Hiçbir şekilde bu topraklarda bir daha bu acıların yaşanmaması gerektiğine inanıyoruz. Kimse geçmiş acıların bu şekilde yüzleşmemizden rahatsız olmamalı. Geçmiş acılarla yüzleşmek aynı zamanda geçmiş muhabbetlerle de yüzleşebilmektir. Geleceği muhabbetle inşa etme çabasıdır."

Davutoğlu, "Yeni Türkiye kavramıyla yola çıkarken aslında yeni bir sözleşmeyi de halleşmeyi de öngörerek yola çıktık. Yeni bir halleşmenin, helalleşmenin yeni bir sözleşmenin temel zemini ise geçmişteki ortak birikimimizi keşfetme yanında, acılar yaşanmışsa acılar, bazı zulümler yaşanmışsa zulümler, dolayısıyla da gerektiğinde özür dileme erdemini gösterebilmektir." diye konuştu.

Davutoğlu, "Başbakan vasfından önce hepimiz bu toprakların evladıyız, hepimiz bu toprakların evladı olmanın öncesinde hepimiz insanız, sadece insanız." dedi.

Davutoğlu, "Biz eğer dilden kulağa konuşuyor olsaydık, tercümana ihtiyaç vardı, gönülden gönüle konuşanların tercümeye de tercümana da ihtiyacı yoktur. Onun için bu topraklarda yüzlerce yıl konuşulmuş hakim olmuş Zazacayı, Kürtçeyi yasaklamanın insani bir yönü olabilir mi?" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Siyaset eğer gönülleri buluşturuyorsa siyasettir, siyaset eğer gönüllerde düşmanlık tohumu ekiyorsa anlamını kaybeder. Biz bu muhabbeti tekrar inşa etmek için 'Yeni Türkiye' dedik." şeklinde konuştu.

Davutoğlu, şunları söyledi: "Bu acılar sadece tek bir kesimde tek bir yerde yaşanmadı. Bizler biraz önce Yavuz Bingöl'ün ifade ettiği şeyler kulağımıza hep fısıldandı. Sadece Alevilere değil hepimize bir şeyler fısıldandı. 'Aman oğlum dikkat et, aman kendini gösterme, kendini belli etme'. 1970'li yıllarda ben lisede ve üniversitede okurken, bütün o hareketlerin içinde yer aldım, bunu da gururla söylüyorum. Çünkü bir kaygımız, derdimiz vardı. İnsanlık ve ülkemiz için bir idealimiz vardı. Ama anam rahmetli, her sabah 'dikkat et, kendini gösterme, belli etme, öne çıkma' derdi. Öne çıkma demek bir korkunun işareti. Aynen Aleviliği saklamak gibi. Aslında herkes bu topraklarda bir şeyleri sakladığı onlarca yıl. Şimdi saklanma vakti değil; şimdi herkesin onurla gururla öne çıkıp, ne düşüncedeyse, ne ideolojideyse, hangi etnik veya mezhebi veya arka plandan gelmişse açıkça, gururla, onurla onları dile getirme vaktidir."

"Burada tekrar söylüyorum bu toprağı herhangi bir nedenle terk etmek zorunda kalmış kim varsa hepsine kapımız açık." diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Herkesin Dersim olaylarıyla ilgili kanaatleri farklı olabilir. Bunları tarihi araştırmalar içine sokabiliriz, o tarihi araştırmaların neticesini de bekleyebiliriz. Ama bana kimse, 75 yaşında bir yaşlının idama giderken feryadına sessiz kalıp, önce onun gözü önünde oğlunu öldüren zihniyet, kimi temsil ediyorsa etsin, o zihniyet zalimce bir zihniyettir. O zihniyeti savunanlar devleti savunmuş olmazlar, o zihniyet üzerinde devlet beka bulamaz. O zihniyetle yüzleşmeden de devlet, yeniden milletiyle buluşamaz. Biz yüzleşiyoruz. Evet, size zulmedildi, ayıp edildi." dedi.

Davutoğlu, "Her dönemde birileri dışlandı. Şu anda huzurunuzda olan başbakan 28 Şubat’ta farklı görüşlere sahip olduğu için davet edildikleri üniversitelerde kabul edilmedi. Yazdığım bir yazı nedeniyle 'aman dikkat' dendiğinde istifamı verdim." şeklinde konuştu.

Davutoğlu, "Eğer ben şu anda Başbakan olmayıp da hep planladığım gibi akademisyen olsaydım bugünleri yaşayan sorumlu bir kişi olarak Alevi-İslam’ın temsilcileriyle buluşup, Kürt halkının temsilcileriyle buluşup 'acaba bu ülkenin geleceği nasıl olacak' diye sivil toplum örgütü olarak faaliyet yapmayı planlıyordum." diye konuştu.

"Öncelikle psikolojik eşiğin aşılması lazım. Psikolojik eşik, empati yapmak, acıları paylaşmak, dar kalıpların dışına çıkılmasıdır." diyen Davutoğlu, şunları ifade etti: "Yapmamız gereken şey yeni bir üslup. Devlet yeni bir üslup benimseyecektir. Bu bizim size taahhütümüzdür. Eski üslup terk edilecek. Dayatmacı, baskıcı üsluba artık siyasetimizde yer olmayacak. Ama sizden ricamız şu; Dersimliler olarak herkes birbiriyle selamlaşsın, konuşsun. Artık zihnimizdeki duvarı yıkalım. Öylesine yıkalım ki bir daha kimse bizim aramızda bir duvar örme cesareti göstermesin."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.