Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Davutoğlu Sur’u İhya Planının Açıkladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2016’nın önemli bir yıl olduğunu ve bir yol ayrımında olunduğunu belirterek, “Ya yüreğimiz ile birlikte vatanımız, vatanımız ile birlikte gönül coğrafyamızla birlikte bütün ideallerimiz birleşecek. Ya da...

Haber Giriş Tarihi: 01.04.2016 16:23
Haber Güncellenme Tarihi: 01.04.2016 16:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2016’nın önemli bir yıl olduğunu ve bir yol ayrımında olunduğunu belirterek, “Ya yüreğimiz ile birlikte vatanımız, vatanımız ile birlikte gönül coğrafyamızla birlikte bütün ideallerimiz birleşecek. Ya da bizi lime lime parçalamaya çalışacaklar. Diyarbekir’den ilan ediyorum, terörle mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Beraberindeki eşi Sare Davutoğlu ve başbakan yardımcıları ile bakanlarla birlikte Diyarbakır’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur ilçesindeki tarihi Ulu Cami’de kıldığı Cuma namazı ve çıkışında yaptığı konuşmanın ardından tarihi Hasanpaşa Hanı’na geçti. Burada, “Sur’u ihya planını” açıklayan Davutoğlu, öncesinde terör olaylarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasına, “Yüreği olan Diyarbekir’i anlar, Diyarbekir’in yüreğini anlayan insanlığı anlar” diyerek başlayan Davutoğlu, “Ancak insanlarda yürek yoksa, ecdada insanlık birikimine saygıyı kaybetmişlerse o yüreği parçalamaya kalkarlar. İki grup insan görürsünüz, yürekleri birleştirenler, yürekleri parçalayanlar. Diyarbekir hep yürekleri birleştirenler tarafından inşa edildi, ihya edildi. Ancak yürekleri parçalayanlar da geldi. Dün yolculuğa hazırlanırken, dün akşam saat 17.00 sıralarında yürekleri parçalayan haber aldık. 7 canımız, korkaklar tarafından şehit edildi. Eminiz bu acıyı en çok Diyarbekir hissetti. Bu sokakların bu kültürün mirasından mahrum olanlar, nasipsiz olanlar Diyarbekir halkına huzur vermek için, burada güvenliği sağlamak için gelen 7 kardeşimizi şehit ettiler. 30’a yakın vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz de şuan hastanede. Sabahleyin onları memleketlerine uğurladık. Onlar buraya farklı şehirlerden gelmiş olabilirler. Ama artık hepsi Diyarbekirlidir. Ebediyen Diyarbekir’in hafızasında ve duasında olacak” ifadelerinde bulundu.
“DİYARBAKIR İNSANLIK TARİHİNİN HÜLASASI GİBİDİR”
Herkesin kültürün temellerinden kopmadan düşünmesi gerektiğini anlatan Davutoğlu, “2013 Mart’ında Dışişleri Bakanı olarak Diyarbakır’daydım. Dicle Üniversitesi’nde konuşma yapmıştım. Çözüm sürecinin oluşum aşamasındaydı. Orada ifade etmiştim Diyarbekir’in bize ne anlam ifade ettiğini. Şimdi yürek ölçeğinden bakarak, kısaca bizim dünyamızdaki yerini ifade etmek isterim. Diyarbekir, insanlık tarihinin hülasası gibidir. Sanki her şey burada yaşanmış. Kudüs’te ve Diyarbekir’de bunu hissedersiniz. Kadimdir Diyarbekir. İnsanlığın en eski mirasını barındırır bünyesinde. Herkes, ‘Bizden buraya bir iz kalsın diye’ bir şeyler bırakmıştır. Emeviler, Abbasiler, Eyyübiler, Artuklular, Osmanlılar. Burçlara bakarsanız bunu hissedersiniz. Herkes bir şey koymuş. Ulu Cami’ye herkes bir hediye bırakmak istemiş. Herkes Ulu Cami’de bir eserim bir hatıram kalsın istemiştir. Aynen Mescid-i Aksa gibi. Ta ki bizden sonra gelirken, bu diyarda yaşayanlar bu izleri korusun diye. Her ırk, her millet nereden geldiklerinden bağımsız olarak Diyarbekir’e hürmet göstermişler. Bugün sizinle paylaşacağım bütün düşüncülerimizi. Her şeyden önce düşüncelerimiz Diyarbekir’e saygımızın, hürmetimizin eseridir. Biz bu perspektifle 3 yıl önce yüreğimden gelen sesle Dicle Üniversitesi’nde yaptığım konuşmada ‘Diyarbakır’a doğunun Paris’i diyorlar, Paris ne ki’ demiştim. Diyarbekir şehir iken Paris köy bile değildi. Diyarbakır dünyanın en güzel eserlerine sahip iken Paris her şeyden yoksundu. Bir Dört Ayaklı Minare’yi düşünün bir de Eyfel kulesinin. Biri ne kadar zarif ise diğeri o kadar kaba. Dört Ayaklı Minare’ye bakan herkes kendisinden bir şey bulur. İşte biz bunun için buradayız. Her an dua ediyoruz” dedi.
“PARÇALAYANLAR KARŞISINDA BİRLEŞTİRENİZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005’te yaptığı konuşmadan itibaren başlattıkları çözüm sürecinin aslında yeni bir inşa süreci olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Bizi parçalayanlara karşı bir restorasyondu. Biz parçalayanlar karşısında birleştirenlerden olmak için büyük çaba sarf ettik. Hala sarf ediyoruz. Hep diyorum 2016 kritik bir yıl. Ya yüreğimiz ile birlikte vatanımız, vatanımız ile birlikte gönül coğrafyamızla birlikte bütün ideallerimiz birleşecek. Ya da bizi lime lime parçalamaya çalışacaklar” diye konuştu.
"BU TOPRAKLARA SEVGİ TOHUMLARI EKECEĞİZ"
7 Haziran seçimlerinden sonra bölücü terör örgütü ve hain odakların içerde ve dışarda harekete geçtiklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“6-7 Ekim’de yaptıkları gibi şehirleri tarumar etmek için bütün güçleri ile harekete geçtiler. Zannettiler ki onlar bu ana değerleri parçalayabilecekler. Ve 23 Temmuz’da huzur ve demokrasi operasyonlarını başlattık. Barışı, huzuru hakim kılmaya çalıştık. 1 Kasım’dan sonra bu gayretimize devam ettik. Biz çözüm süreci ile bütün tıkanıkları aşmaya çalışırken, onlar verdikleri, yaptıkları bütün eylemlerle yeni barikatlarla şehirlerimizi ilçelerimizi parçalamaya çalıştılar. Çukurlar kazdılar, barikatlar kurdular. El yapımı bombalarla insanların günlerini gecelerini kararttılar. Ve zannettiler ki bu devlet acizdir ve onlarla mücadele etme kararlığı göstermeyecek ve bölge halkı yanlarında olacak. İki hususta da yanıldılar. Ben buraya Diyarbekir’e teşekkür etmeye geldim aynı zamanda. Bu provokasyonlara karşı dimdik durdukları için. Nevruz’da dimdik durup, provokasyonlara kapılmadıkları için. Devletimizin şefkat gücünü de, şefkat elini de, kudret elini de birlikte kullandık, kullanacağız. Devletimiz dediğimizde bu 78 milyonun devleti. Kimse bu devlete tek başına malik değildir ve kimse bu devletin vatandaşlarını ayırma hakkına sahip değildir. Kamu düzeni derken hepimizin huzurundan ve güveninden bahsediyoruz. Terörle mücadelede hiçbir tereddüt göstermedik ve bir kez daha Diyarbekir’den ilan ediyorum. Sur’un Cizre’nin, Silopi’nin, Diyarbekir’in, Mardin’in, Bitlis’in bütün güzel şehirlerimizin sokakları, bütün dağlar ovalar vadiler huzur bulana kadar gece gündüz uyumayacağız, terörle mücadeleye devam edeceğiz. Bir tarafta bu kararlığımız var iken emin olunuz ki şefkat elimizle de bütün halkımızın yanında olacağız. Gözlerine bakacağız, ‘Bu yürekleri kimse parçalayamayacak’ diye haykıracağız. Hiçbir vatandaşın mağdur olmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye 90’ların Türkiye’si değil. Biz bize oy versin vermesin her vatandaşımızı hem temsil ediyoruz hem de hakkını korumaya kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Biz bu topraklara sevgi tohumları ekeceğiz.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.