Davutoğlu: Bizim için 17 Aralık Şeb-i Arus'tur

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bizim için 17 Aralık, sadece Şeb-i Arus'tur, sadece vuslattır ve sadece Şeb-i Arus, sadece vuslat olarak kalacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Hazreti Mevlana'nın 741. Vuslat Yıldönömü Uluslararası Anma Törenleri'ne katılan misafirlere Konya Valiliği tarafından Dedeman Otel'de verilen akşam yemeğine katıldı.

Başbakan Davutoğlu, yemekte yaptığı konuşmada, "Hayatımızın her bir safhasını ve her bir alanını nasıl son anımızdaki vuslat ile ilişkilendiriyorsak, siyasetimizdeki temel felsefeyi de millet ile devletin vuslatı, buluşması üzerine inşa ediyoruz. Bu anlamda geçen sene tam da bugün gerçekten hepimizi ciddi şekilde bir muhasebeye sevk eden bir süreç başlatılmıştı, 17 Aralık 2013'te. Tam da biz Sayın Cumhurbaşkanımızla burada Konya'da tekrar Konyalılarla bir vuslat günü buluşmak için yola çıktığımızda, Türkiye'de bazı çevreler o vuslatı koparacak, anlamını kaydıracak bir başka oyun ve düzen içine girdiler. 17 Aralık'ın o engin irfanının dışına anlam taşıyan bir komplonun, oyunun, düzenin parçası olarak Türkiye'nin geleceğini karartacak bir dizi olayların planlaması içine girdiler. Bugün bir yıl sonra, tekrar bu bir yılın muhasebesini yaptığımızda, geçen sene Sayın Cumhurbaşkanımızla buraya geldiğimizde ben kendisine 'Sayın Başbakanım' diye hitap etmiştim. Bugün bu bir yıl içinde yaşanan zorlu mücadelelerden sonra ve milli iradeye darbe vurma çabalarından teşebbüslerinden sonra kendisine 10 Ağustos'ta tecelli eden milli iradenin bir işareti olarak 'Sayın Cumhurbaşkanım Konya'ya hoşgeldiniz' demekten büyük onur duyuyorum." ifadelerini kullandı.

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanımız ve muhterem eşleri geçen sene burada birlikte bir taraftan o vuslatı Şeb-i Arus'u yaşarken hep beraber acaba karşı karşıya kaldığımız bu yeni durumu anlamak hem de bir çerçeve içinde bu yeni duruma en doğru şekilde cevap vermek sorumluluğunu taşıyorduk. Bir taraftan deruni bir şekilde Şeb-i Arus'u yaşama arzusu içindeydik ve o çaba içindeydik ama diğer taraftan da zihnimiz acaba önümüzdeki haftalarda aylarda, yıllarda ülkemizin geleceği için hangi adımları atmak gerekir ki bu çabalar akamete uğratılır ve millet ile devletin vuslatı hakim ve egemen kılınır sorusuyla iştigal ediyorduk. O günlerden bugünlere 17 Aralık'ın adını karalamak isteyen, 17 Aralık'ta başka yıldönümleri neredeyse hayal edenlerin hayal ettiklerinin aksine başta Sayın Cumhurbaşkanımızın o başbakan olarak gösterdiği engin dirayet, daha sonra da milletimizin bu çabalar karşısında kendi içinden çıkan temsilcilerine sahip çıkması ve önce 30 Mart'ta sonra da 10 Ağustos milli irade dersi vermesiyle bütün bu oyunlar akamete uğradı. Bir kez daha Konya'da bir 17 Aralık gününde şunu ifade etmek isterim ki; bizim için 17 Aralık, sadece Şeb-i Arus'tur, sadece vuslattır ve sadece Şeb-i Arus, sadece vuslat olarak kalacaktır. O mübarek günde, millet ile devletin buluşmasını, vuslatını engellemek isteyenler, bundan sonra hangi gerekçeyle ve hangi günde böyle bir çalışma içine girerlerse girsinler, onların bütün çabalarını akamete çıkarmak da bizim için ulvi bir görevdir. Eğer son 12 yıl içinde milletimiz bütün mensupları ve kesimleriyle çok sağlam bir aidiyet bilinci etrafında tekrar tarihini varlık ve ahlak bilincini keşfetmişse bunda milletimizin kendi içinden çıkan temsilcilerine olan güveni yatmaktadır."