Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Avrupa 16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz, Avrupa da karşılaşabilir. Türkiye yapılanları kabullenecek bir ülke değil. Olursa olur olmazsa olmaz. Sorun bizden değil, Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmından kaynaklanıyor” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 23.03.2017 22:12
Haber Güncellenme Tarihi: 24.03.2017 00:24
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Avrupa 16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz, Avrupa da karşılaşabilir. Türkiye yapılanları kabullenecek bir ülke değil. Olursa olur olmazsa olmaz. Sorun bizden değil, Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmından kaynaklanıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. 16 Nisan referandumundan sonra pek çok sürprizin yaşabileceğine işaret eden Erdoğan, “Şu anda Almanya ziyareti gündemde yok. 16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz, Avrupa da karşılaşabilir. Ben 15 ülkeyi dolaştım. Tüm gayretimi koydum ortaya, onlardan aynı samimiyeti görmedik. O atağımızdan sonra ‘Bu bir sessiz devrimdir’ dediler. Liderler zirvesinden kenara attılar. Biz uzaktan seyretmeye başladık. Türkiye bunları kabullenecek bir ülke değil. Olursa olur olmazsa olmaz. Sorun bizden değil, Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

“Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in açıklamalarından dolayı teessüf ediyorum”

Avrupa Birliği yetkililerinin Türk halkının referandumda vereceği karara müdahale etmeye hakkının olmadığını kaydeden Erdoğan, “Avrupa Birliğinin komiserleri, kimsenin Türk halkının demokratik yetkilerini belirleme hakkı yok. Avrupa’da Fransa Yarı Başkanlıkla idare ediliyor. İtalya bir anayasa değişikliği yaptı. Türkiye Avrupa Birliği’nde müzakere masasında. 1963’ten bu yana oyalayan bir yapı var. Vize, mültecilerle ilgili meseleler hepsi bir oyalama taktiğiydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanına ‘diktatör’ diyecek kadar bu tür özgürlüklerden yoksun olanların bunları söyleme hakkı yoktur. Gerek Almanya Hollanda, aynı şekilde İsviçre Danimarka neler söylüyorlar. ‘Seçimi atlatalım ondan sonra gelin’ ne demek. Seçim öncesi İngiltere’de propaganda yapabiliyorsun. İsveç’in eski başbakanı ‘Almanya’da kampanya yaparsam içeri mi atılacağım’ diye bir açıklama yaptı. ‘Hayır’ kampanyası yapanlara kapını açıyorsun, Almanya’nın parlamentosunda milletvekilleri ‘hayır’ kampanyası yapıyor. Türk, bakanların önünü kesiyorlar. Bunlar Avrupa Birliği müktesebatını çiğniyorlar. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan dolayı teessüf ediyorum. Ben Almanya’daki faşizan yaklaşımları söylüyorsam, nazi benzetmesini yapıyorsam bu tanım içinde söylüyorum. Hollanda için de geçerli. Benim kadın bakanımı arabada hapsedeceksin, kendi toprağımıza sokmayacaksın, atlarını itlerini benim vatandaşıma salacaksın, Trabzonlu Hüseyin’imi köpeklerine ısırtacaksın” ifadelerini kullandı.

Almanya ve Hollanda ile yaşanan siyasi gerilimlerin ardından dile getirilen ‘faşizm’ ve ‘nazizim’ söylemlerine açıklık getiren Erdoğan, şunları söyledi:

“O dönemde iki şey vardı. İtalya faşizm, Almanya nazizim, bunlar ırkçılıkla alakalı olarak öne sürüldü. Bunlar bir zulmün tezahürü şu anda yapılan da bu. Almanya’da yapılan da Müslüman Tük olduğu zaman ayrı muamele, PKK olduğu zaman ayrı muamele. PKK başının posteriyle yürüyüş yapabiliyorlar. Onların Kandildeki başı video konferansla konuşabiliyor. Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanı video konferansla konuşamıyor. Buna evrensel hukukta ne denir, bunu açıklasınlar. Benim de söyleyeceklerim var elbette. İngiltere referanduma gitti ilk adımını attı. İngiltere’nin duruşunu takdir ediyorum. Para konusunda bir tavır koymuştu. Ekonomik ilişkileri devam ettirebiliriz. Siyasi ilişkileri gözden geçirmeye ihtiyacımız olabilir. Kendi ülkesine dışişleri balkanımı sokmayan AB’nin anlayışını biz kabullenemeyiz. Bunlara karşı tavrımız olmayacak mı? Genişlemeden sorumlu zat bize ‘Küstah’ diyor. Bizden aynen cevabını bulurlar. Müzakere masasında olacaksın, bir taraftan bunu yapacaksın.”

Erdoğan, AK Parti hükümetleri boyunca eğitim, sağlık, adalet alanında atılan adımları anlattığı konuşmasında, “Biz yola çıkarken dört temel direk üzerinde yola çıktık. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyettir dedik. Biz bu alanlarda çok ciddi adımlar attık. Ülkemizin belli bir kısmında üniversite yok. 81 ilimize de üniversite kuracağımızı söyledik. Adımı attık. Göreve geldiğimizde 75 üniversitemiz vardı ama şu anda 181 üniversite var. 250 bini aşkın derslik yaptık. Cumhuriyet tarihinde yapılan sayıya denk bir oran. Ben çok güzel bir okulda okudum ama yetmez onun dışında öğretmen açığı var. Bütçemizin yarısı öğretmen açığına yatırdığımız halde açığımız var. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Okullar açılırken sıraların üzerinde kitaplarımız hazır oluyor. Mali imkan sağladık, hiçbir ülkede olmayan bursları verdik. Buradan sağlıkta bir reforma gittik. İllerde değil ilçelerde hastanelerimiz var. Mersin’de, Yozgat’ta şehir hastanesi açtık. Bu yılsonuna kadar hastaneler açacağız ama asıl hedefimiz 30 ile bunları açmak. Burada dünyaya da bir mesaj var. Beyin göçünü de buraya çekmeye çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Biz yargının bağımsız olduğuna inanıyorsak, onların vereceği karara da herkes saygı duyacak”

Adalet sistemine getirilen eleştirileri cevaplayan Erdoğan, “Dünyanın hiçbir yerinde adalet sorun olmaktan çıkmaz. Amerika’da, Avrupa’da adaletten şikayet etmeyen var mı? Bu ülkede devleti yıkma eğilimine giren FETÖ’nün tüm evraklarını göndermemize rağmen alamıyoruz. Almanya’ya sadece 4 bin 500 dosya verildiği halde PKK’lıları Türkiye’ye vermiyorlar. Biz yargının bağımsız olduğuna inanıyorsak, onların vereceği karara da herkes saygı duyacak. Onlar tarafsız ve bağımsız yargı tarafından yargılanacaklarını bildikleri için şuanda Almanya’da yaşıyor. Biz şimdi sadece ülkemizi görüyoruz” diye konuştu.

Ulaşım alanında devrime imza attıklarının altını çizen Erdoğan, “Türkiye’nin temel sorunlarından biri ulaşımdı. Biz bunun üzerine 14-15 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yetmez dedik, havayolunu halkın yolu haline getirelim dedik. Göreve geldiğimizde 25 havaalanımız vardı, şimdi 59 oldu. Şuanda yapılmakta olanlar da var. En önemli yapılan Mersin ve Adananın kullanacağı Çukurova, Rize ve Artvin’e hitap edecek havaalanları yapılıyor. Yüksek hızlı trene iktidarımızda geçtik. Otoyollar otobanlar üzerinde duruyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık, Marmaray’ı yaptık şu ana kadar 200 milyon insan geçti. Osmangazi Köprüsüyle de İstanbul’u İzmir’e bağladık. İstanbul gibi, Bursa gibi belediyeler raylı bir devrim yaşıyor” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.