Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

CHP’li Tanrıkulu’ndan insan hakları uyarısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Eğer Türkiye darbe ve darbecilerle mücadele edecekse, hükümet mücadele edecekse, bunu insan haklarına saygıyı esas alarak yapmak durumunda” dedi.TBMM’de basın toplantısı...

Haber Giriş Tarihi: 15.08.2016 15:27
Haber Güncellenme Tarihi: 15.08.2016 15:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Eğer Türkiye darbe ve darbecilerle mücadele edecekse, hükümet mücadele edecekse, bunu insan haklarına saygıyı esas alarak yapmak durumunda” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, darbe girişimini lanetlediğini belirterek, “Türkiye büyük bir badireyi halkın ve bütün siyasi partilerin desteğiyle atlattı ve başarısız kıldı. Şimdi demokrasimizi yeniden inşa etme zamanı. Parlamento içerisinde Olağanüstü Hal uygulamaları ile ilgili olarak görüş ortaya koyabilecek ve canlı yaşamış tanıkları varsa onlardan biri de benim. 80-90’lı yıllarda Olağanüstü Hal uygulamalarının tanığı, mağduru, avukatı oldum. Birçok uygulamayı İnsan Halkları Mahkemesi’ne taşıdık ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi pratiği de Avrupa pratiğine örnek oldu” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Uluslararası Af Örgütü doğru söylemiyor, işkence yoktur” sözlerini eleştiren Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Tespitleri bütün dünyada dikkate alınan bir örgüttür. Bu kuruluşları karşımıza alarak, itibarsız hale getirerek Türkiye’de darbe girişimini boşa çıkartamayız. Darbe girişimini boşa çıkartacak uygulamalar, insan haklarını, saygıyı esas alarak yapılabilir. Bize gelen onlarca, yüzlerce, binlerce işkence şikayeti vardır. İşkence uygulamaları yaygın ve sistematik hale gelmiştir. Eğer Türkiye darbe ve darbecilerle mücadele edecekse, hükümet mücadele edecekse, bunu insan haklarına saygıyı esas alarak yapmak durumunda. İlk günden beri ifade ettik; ’Kanun Hükmünde Kararnameler insan haklarını askıya alan kanun hükmünde kararnamelerdir. Bunlar olmadan da darbe ve darbecilerle hukuk içerisinde insan haklarına saygı gözetilerek mücadele edilir’ dedik. Ama bizi dinlemediler. 30 günlük gözaltı süresi tek başına işkencedir. Dolayısıyla bu sürenin derhal kısaltılması lazım. Gözaltı süresince avukatla erişim yasağının kaldırılması lazım, gözaltındakilerin aileleriyle görüşme olanaklarının yeniden sağlanması lazım ve gözaltı merkezleriyle, cezaevlerindeki işkence iddialarının şeffaf ve adil biçimde soruşturulması lazım.”
Hakkari ve Şırnak’ın il olmaktan çıkarılmasının da yanlış olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Türkiye’nin bir bölgesindeki yurttaşlarımızı karşımıza alarak, onların taleplerine aykırı biçimde, daha çok siyasi saiklerle bir ilin ilçe yapılması doğrudan doğruya yurttaşlarımızı Cumhuriyet’ten koparacak adımdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Kurul’da bu hafta görüşülecek bu konuyu yeniden gözden geçirmesi ve Hakkari ve Şırnak’ın il olarak kalması için gerekli adımı atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Belediyelere kayyum atanmasının da yanlış olduğunu iddia eden Tanrıkulu şunları kaydetti:
“Biz yerinden yönetim ilkelerini geliştireceğimize, merkezi hükümetin yetkilerini daha çok yerele devredeceğimize şimdi terör, şiddet gerekçeleriyle bunu yok sayacak uygulamalarda Türkiye’nin Kürt meselesini çözmeye hizmet etmez, kopuşu daha çok hızlandırır. Burada hükümetin dikkat etmesi gerekir.”
Tanrıkulu, cemaatlerle dini dayanışmanın kamuya taşınmasına karşı çıktıklarını vurgulayarak, “FETÖ denilen cemaatler dışında örgütlenen cemaatler var, bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Bunlara bugün dahi güvence veriliyor. ‘Bizim hedefimizde Fetullah Gülen cemaati vardır, onun dışında cemaat yoktur’ diye güvence veriliyor. İki gün önce Dicle Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı yapmış bir profesörün beyanlarını okuduk. ‘Biz koalisyon olarak birlikte Dicle Üniversitesi’ni yönettik ve cemaatlerin dışında kimseyi almadık’. Şimdi bunlar halen görevde ve bunlar görevlerine devam edecekler. Sayın Numan Kurtulmuş ve bakanların sözlerinin anlamlı olması için bütün bu örgütlenmelerin kamuya taşınmasına karşı çıktıklarını, bu hiyerarşiye ve dayanışmaya kamuda ve kamu gücüne dönüşmesine izin vermeyeceklerini açıklaması lazım” dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.