CHP'den Davutoğlu'na 'araba kaçakçılığı' soruları

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Dışişleri Bakanı’na "Türkiye-Suriye arasında gerçekleşen araba kaçakçılığının önlenmesi için yapılan çalışmalar nelerdir?" diye sordu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için TBMM Başkanlığı’na soru önergesi sunan Faruk Loğoğlu, "Suriye’de devam etmekte olan iç çatışmalar sadece Suriye halkını değil aynı zamanda vatandaşlarımızı da olumsuz etkilemektedir. Farklı ulusal basın organlarında bir süredir yer alan haberlere göre, Suriye rejimine muhalif gruplar ve onlarla ilişkili olan Türkler, Türkiye’den kaçırdıkları otomobilleri Suriye’de daha ucuz fiyatlara satmaktadırlar. Muhalif grupların araba kaçakçılığı faaliyetleri sadece Suriye’ye komşu olan illerimizle sınırlı kalmamaktadır. Bursa ve Antalya’da çalınan lüks arabaların daha sonra Suriye’ye kaçırıldıkları tespit edilmiştir. Hatta bazı vatandaşlarımızın çalınan arabalarını Suriye’de bulup tekrar satın aldıkları bilinmektedir." dedi.

Arabaların genellikle galerilerden kiralandığı ve araç takip sistemleri çıkarıldıktan sonra Suriye’ye sokulduğuna işaret eden CHP’li Loğoğlu,
"Turizm Taşımacıları ve Butik Otel İşletmecileri Derneği, Türkiye’den çalınarak Suriye’ye kaçırılan yaklaşık 5 bin aracın piyasa değerinin yaklaşık 250 milyon dolar olduğunu açıklamıştır. Galeri sahipleri araçlarının patlayıcı yüklenerek tekrar Türkiye’ye sokulmasından endişe etmektedirler.
Söz konusu araba kaçakçılığı faaliyetinde Özgür Suriye Ordusu’nun da aktif rol oynadığı, kaçırılan araçlardan bin ila 5 bin dolar arasında pay aldığı ileri sürülmektedir." izahını yaptı.

CHP'NİN DAVUTOĞLU'A SORULARI

Loğoğlu bu kapsamda Ahmet Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:
"Türkiye-Suriye arasında gerçekleşen araba kaçakçılığının önlenmesi için yapılan çalışmalar nelerdir?
Türkiye’den kiralanan araçlar Suriye’ye nasıl girmektedir? Sınırda uygulanan kontrol tedbirleri nelerdir?
Kaçırılan arabaların Türkiye sınırına çok yakın bölgelerde satıldığı bilinmektedir. Bu satışlara bugüne kadar müdahale edilmiş midir?
Arabaları çalınan vatandaşlarımızın zararları ne şekilde karşılanmaktadır?
Sınırda görev yapan kamu personelinin söz konusu kaçakçılık olaylarına rüşvet karşılığında göz yumdukları doğru mudur?"