Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: “Gelişi güzel bu askeri alanlar maalesef ranta peşkeş çekildi”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, askeri birliklerin şehir dışına taşınmasıyla ortaya çıkan alanlara ilişkin, “Gelişi güzel bu askeri alanlar maalesef ranta peşkeş çekildi” dedi.Cumhuriyet Halk Partisi...

Haber Giriş Tarihi: 26.09.2016 14:06
Haber Güncellenme Tarihi: 26.09.2016 14:06
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, askeri birliklerin şehir dışına taşınmasıyla ortaya çıkan alanlara ilişkin, “Gelişi güzel bu askeri alanlar maalesef ranta peşkeş çekildi” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Merkezi’nde askeri birliklerin şehir dışına taşınmasıyla ortaya çıkan alanlara ilişkin basın açıklamasında bulundu. Torun, 15 Temmuz darbesi ve sonrasında büyük acıların yaşandığına dikkat çekerek, “Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, çok sayıda insanımız mağduriyetler yaşadı. Ordumuz ise yaşadığı bu ağır travmadan sonra toparlanmaya çalışıyor. 15 Temmuz sonrasında Türkiye KHK’larla yönetilir hale geldi. Bu olağanüstü süreçte darbe girişimi gerekçe gösterilerek hükümet tarafından özellikle büyük kentlerimizde yer alan askeri alanların kent dışına çıkarılması yönünde bir karar alındı. Bu kararı tartışabilirsiniz, ancak nihai olarak bu siyasi bir karardır” şeklinde konuştu.
“Ancak bugün önümüzde duran önemli soru şudur, boşaltılan askeri alanların geleceği ne olacak?” diyen Torun, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu konuda birçok sivil toplum kuruluşu, meslek örgütü ve ilgili kuruluşlar gibi bizler de kaygı taşıyoruz. Bu kaygıların gerisinde bu büyük alanların birçok başka kamu arazisinin başına geldiği gibi üç beş müteahhit üzerinden ranta peşkeş çekilmesi ve hali hazırda büyük sorunlarla baş edemeyen kentlerimizin daha büyük sıkıntılara itilmesi olasılığı vardır. Öncelikle özellikle üç büyük şehrimizde ve ülke genelinde bu alanların büyüklüğüne dikkat çekmek istiyorum. Her ne kadar Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Özhaseki İstanbul’un yüzde 2’sinin askeri alan olduğunu söylüyorsa da TMMOB Mimarlar Odası’nın yaptığı ölçüm harita üzerinde yerlerini de işaretleyerek bu alanların İstanbul’un yüzde 10’una tekabül ettiğini gösteriyor.”
Askeri alanların rant tesisine çevrilmesine yönelik çok sayıda örnek olduğunu dile getiren Torun, “Sarıyer Zekeriyaköy 15’nci Füze Üs Komutanlığı’nın bulunduğu alanda bugün TOKİ ve Emlak Konut marifetiyle yapılan konut ve AVM füzelerinin yükseldiğini hepimiz biliyoruz. Bir zamanlar Ayazağa Jandarma Genel Komutanlığı olarak kullanılan alanında TOKİ ve benzeri kurumların ayak oyunlarının sonrasında bugün şu ünlü Maslak 1453 projesi yükselmektedir” ifadelerini kullandı.
“Eğer bir avuç rantçıya kulak verilirse, ağır bedellerin ödendiği kangren olmuş bir kentleşme anlayışını sürdüreceğiz demektir”
Torun, boşaltılan askeri alanlarda söz konusu yapılaşmasının tekrarlanmasını istemediklerini belirterek, “O nedenle başta Çevre ve Şehircilik Bakanı olmak üzere tüm ilgili çevreleri uzman kurumlara ve meslek odalarının bu konudaki önerilerine kulak vermeye davet ediyorum. Başta Mimarlar Odası olmak üzere meslek odalarımız yapıcı eleştiriler sunarak, boşaltılan askeri alanların bütünlük içinde, sistematik ve planlı bir yaklaşımla ele alınmasını, özenli tasarım projeleri yoluyla farklı kamusal ihtiyaçlara hizmet edecek kamusal alanlar olarak ayrılmasını istiyorlar. Eğer bu sese kulak verirsek, bu alanları büyük kentlerimizin içinden çıkılmaz hale gelen sorunlarını çözmek için kullanabiliriz. Eğer bir avuç rantçıya kulak verilirse, ağır bedellerin ödendiği kangren olmuş bir kentleşme anlayışını sürdüreceğiz demektir. O yüzden yetkililere buradan sesleniyorum, kentlerimizin geleceği için, bir kez olsun kulağınızı rantçılara kapatıp, kamusal taleplere açınız” diye konuştu.
“Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler ve geçmişte yaşadığımız sanık olduğumuz konular bizi endişeye sevk etmiyor değil”
Yaptığı açıklama sonrasında basın mensuplarının sorularını değerlendiren Torun, Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmış oldukları görüşmeyle ilgili sorulan soruya, “Sayın Başbakanla Sayın Genel Başkanımızın görüşmesi esnasında bu konu gündeme geldi. Sayın Başbakan da bu konu ile ilgileneceğini söyledi ama geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler ve geçmişte yaşadığımız sanık olduğumuz konular bizi endişeye sevk etmiyor değil. Yani OHAL yasası çıkmadan önce 15 Temmuz darbesi olmadan önce bile bunlara tanık olduk ve gelişi güzel bu askeri alanlar maalesef ranta peşkeş çekildi. Yani füze okulu bina füzelerine dönüştü. O canım alanlar aslında şehirlerin sorunlarını çözmek adına güzel bir fırsatken rant alanı oldu biz şimdiden testiyi kırmadan uyarıyoruz. Tekrar hükümeti bu anlamda doğru yapmaya, doğru düşünmeye sevk ediyoruz. Kendilerinin yapacağı, atacağı bir olumsuz adımından takipçisi olduğumuzu ifade ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ’cülerin iletişim sistemi Bylock programına ilişkin bir soruya ise Torun şu cevabı verdi:
“Bu cadı avı devam ediyor. Maalesef hükümet bu işin içerisinden çıkamıyor. Kendi içinde de aslında şuanda karar mekanizmasında FETÖ’cü olanları bildiği için ne yapacağını şaşırmış durumda ama sonuçta görülüyor ki birçok masum vatandaşımızda bu süreçten çok olumsuz bir şekilde etkilenmekte. İşin askeri, adli, eğitim ayakları kuruldu ama siyasi ayağında hala bir değerlendirme olmadı. Siyasi ayağı maalesef gündeme getirilip oradaki FETÖ operasyonu gerçekleşmedi. Biz bunun da gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu anlamda birçok insan bedel ödüyor.”
Gündemde yer alan 2’nci darbe girişimiyle ilgili sorulan soruyu değerlendiren Torun, söz konusu iddialar için “15 Temmuz’dan sonra da hepinizin tanık olduğu ihbarlar oldu. Yok Cuma günü, cumartesi günü, şu tarih falan denildi. Tabi hala bir kaygı bir endişe var ama bu saatten sonra ben böyle bir tehdidin olduğunu düşünmüyorum. Burası Türkiye bir yandan da acaba demekten de geri kalamıyorum. 15 Temmuz öncesi bana sorsaydınız ‘Türkiye’de bir darbe olur mu?’ deseydiniz. Asla olmaz derdim. Asla bunu bugünün Türkiye’si ile yaşamayız derdim ama karşı karşıya kaldık fakat gene böyle bir şey olacağını düşünmüyorum ama burası Türkiye” açıklamasında bulundu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.