Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “AK Parti bireyleri önemser ama kendi anlayışı, kendi istikameti ve kendi güzergahı vardır. Bu güzergahı belirleyen milletir. Bugün bu çok net bir şekilde anlaşılmaktadır” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 10. Yıl temalı Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında Belgeli Hatıralar isimli serginin açılışına katıldı. Açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Soylu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
“EMEKLİ PROMOSYONLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMAYI TAMAMLADIK”
Emekliler promosyonuyla ilgili çalışmayı tamamladıklarını belirten Soylu, şöyle konuştu:
“Kendi Bakanlığımız ve Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesindeki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çok kapsamlı bir çalışma yaptılar. Gerek kamu bankaları gerek özel bankalarla birlikte çok iyi bir çalışma yürüttüler. Bazı dayanağı olmayan haberlerle de karşılaşmıyor değiliz. Bu konuda bizim herhangi bir sonucu ulaşmadan bir rakam vermemiz hem emeklilerimize hem de bu konuyla ilgili haber bekleyenlere karşı bir haksızlık olur. Çünkü bugünlerde, özellikle bazı gazetelerde, basın ve yayın organlarında ortaya çıkan rakamlar afaki rakam. Bunların hiçbir ölçüsü ve değeri söz konusu değildir. Çünkü bu bir promosyon. Bu konuda bizim bankalarda bulunan meblağ belli, emeklinin aldıkları maaş belli, bunun ölçeğinin ne olacağı belli, bankaların bu konuda ne kadar tasarrufta bulunabileceği üç aşağı beş yukarı belli. Bu konuda makul bir ölçeği inşallah emeklerimiz ile buluşturmak için biz çalışmaları tamamladık. Yeni hükümet bu konudaki adımı atacaktır. Şu anda bütün çalışmalarımız hazır. Biz yaptığımız çalışmaları, kurum yaptığı çalışmaları yeni hükümete, 65. Hükümetin bakanına iletir ve bu konu üzerinden de gerekli değerlendirme yapılır. Buradaki ölçek budur.”
Asgari ücret konusuna da değinen Soylu, şunları söyledi: “Asgari ücret konusunda kıymetli Maliye Bakanımızla, tekrar ifade etmek istiyorum Sayın Başbakanımızın da bilgisiyle gerçekleştirdiğimiz bir görüşme söz konusuydu. Asgari ücret görüşmeleri sırasında, özellikle çalışan kesimin, işçi kesimin şöyle bir talebi oldu; ‘Biz gelir vergisi dilimi münasebetiyle bunun altına düşebilme endişesi taşıyoruz.’ Eylül ayından itibaren böyle bir endişe söz konusu. O gün hem Maliye Bakanımızla yapmış olduğumuz değerlendirme hem çalışan kesim ile yapmış olduğumuz değerlendirmeler sonucu; bunu Ağustos ayında oturacağız, konuşacağız ve çalışanımızın bundan etkilenmemesi için, özellikle asgari ücretlilerin bundan etkilenmemesi için gerekli hazırlıkları ve çalışmaları Ağustos ayı içerisinde gerçekleştireceğiz dedik, sözümüzdeyiz. Ağustos ayı başından itibaren buna ait bir çözüm gerçekleştireceğiz. Çünkü burada şöyle bir farklılık var, çalışan kesiminde bu konuda ortaya koyduğu talep yanlış bir talep değil. Çünkü geçen yıllarda bu fark çok yüksek bir fark değildi. Takdir edersiniz ki asgari ücretin bin liradan bin 300 liraya çıkması, vergi diliminin de bu açıdan önemli bir barem oluşturması bir fark ortaya çıkartıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da kendisine arz ettiğimizde, asgari ücretin altında bir ücretin oluşmasının doğru olmayacağı yönünde bize bir telkini ve talimatı oldu.”
“BUGÜNE KADAR GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ EN KAPSAMLI KIDEM TAZMİNATI ÇALIŞMASINI TAMAMLAMIŞ DURUMDAYIZ”
Soylu, kamuoyuna sunulmayan, çalışma hayatı içinde bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı kıdem tazminatı çalışmasını tamamladıklarının müjdesini verdi.
Soylu, gerek çalışanların gerek işverenlerin çok net bir şekilde, kendi var olan durumlarını da çok iyi görebileceği bir çalışmayı tamamladıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda dünyada birçok ülke örneklerini inceledik, bizatihi arkadaşlarımızın gittiği ülkeler oldu, bu konuda dünyanın en iyi kuruluşlarıyla beraber çalıştık. Kendi arkadaşlarımız tecrübelerini ortaya koydular. Şimdi iyi bir ürün hazırladığımızı düşünüyoruz, iddialı bir ürün hazırladığımızı düşünüyoruz. Özellikle kıdem tazminatıyla ilgili ve Türkiye’de yüzde 86 çalışanın kıdem tazminatını alamadığını düşündüğümüzde aslında sessiz milyonların sahip çıkıldığı bir kıdem tazminatı çalışmasını biz kendi açımızdan teknik açıdan tamamlamış durumdayız. Bundan sonra biz sosyal güvenlik projelerimizi açacağız. Biz sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı değiliz, aynı zamanda bir sosyal diyalog bakanlığıyız da. Bu pencereyi açacağız. Hem sendikalarımızla hem işveren temsilcilerimizle hem sanayi, ticaret odalarımızla hem çalışanlarımızla hem sendikasızlar ile yani Türkiye’de çalışan kesim nerede varsa hepsiyle diyalog ortaya koyacağız.”
Taşeron işçiler konusunda çok küçük bir teknik detayın olduğunu söyleyen Soylu, “Bu detay konusunda İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı arasında bir görüşme, yani yüzde 99.9’u tamamlanmış durumda. Zannediyorum önümüzdeki dönemin kamuda istihdamı bekleyen alt işverenlerimiz ile paylaşacağımız ilk ve önemli bir adım olacağı düşüncesindeyim” diye konuştu.
“AK PARTİ SİYASİ HAYATIMIZIN EN KURUMSALLAŞMIŞ ŞEKLİ OLARAK ORTADA DURMAKTADIR”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan seçimi konusunda konuşan Soylu, şunları kaydetti:
“AK Parti siyasi hayatımızın en kurumsallaşmış şekli olarak ortada durmaktadır. Bu bir siyasi parti için çok önemlidir. Yani neyi, nasıl ve ne şekilde yapabileceği, kendi kurumsal anlayışı içerisinde gerçekleşmiş ve bu konuda kafasında soru işareti bulunmayan bir siyasi partidir. Bu demokrasi açısından büyük bir kazançtır, bu Türkiye açısından büyük bir kazançtır, bu istikrarımız açısından büyük bir kazançtır, milletimiz açısından büyük bir kazançtır."
Soylu, büyük bir transatlantikten bahsettiklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu büyük transatlantiğin özellikle kendi istikametinde, millet istikametinde ve ülke istikametindeki yürüyüşünden bahsediyoruz. Kodları bugün belirlenmiş bir siyasi parti değildir. Bireyleri önemser ama kendi anlayışı, kendi istikameti ve kendi güzergahı vardır. Bu güzergahı belirleyen milletir. Bugün bu çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Yani bugün biz Türkiye’de sistem problemi var derken aslında AK Parti’den aldığımız güçle bunu söylüyoruz. Çünkü AK Parti siyasal sistemdeki en önemli problemlerden birini çözmüş ve siyaseti bir sistemle beraber buluşturmuştur. Bugün belki de işlerimizin tıkır tıkır yürümesinin en önemli sebeplerinden biri budur. Bakın bugün Türkiye’de önümüzdeki günlerde kongremizi gerçekleştireceğiz, ardından yeni genel başkanımızla birlikte yürüyüşümüze başlayacağız.”