Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bakan Zeybekci, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı.Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Zeybekci, yeşil pasaportla ilgili soruya, “Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu...

Haber Giriş Tarihi: 10.11.2016 21:31
Haber Güncellenme Tarihi: 10.11.2016 21:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Zeybekci, yeşil pasaportla ilgili soruya, “Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu itibarlı hale getirmektir. Vatandaş yazıyor, ‘2 bin kişi çalıştırıyorum. Gidiyorum Avrupa Birliği üyesi ülkelerde vize için kuyruklarda dolaşıyorum.’ Öğretmen, imam eşi yeşil pasaport alıyor, dünyayı geziyor. Bunun hoyratça kullanıldığını altını çizerek katılıyorum. Yaklaşık 15 bin civarında yeşil pasaport verilecek. Millete hizmetkar olmakla görevli insanların bu görevlerinden dolayı milletten daha iltimaslı bir kimliğe sahip olmaları benim anlayışıma karşı” yanıtını verdi.
FETÖ Terör Örgütü’ne ilişkin olarak milletvekili uyarısına Zeybekci, “Yurtdışındaki FETÖ örgütünün her alandaki tam anlamıyla tam saha ihanet propagandasının devam ettiğini görüyoruz. Hemen hemen tüm dünyayı dolaşıyor. Bütün dünyada bu örgütlenme karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Küçük yaşta çocukların tekstil sektöründe çalıştığına dair iddialara ilişkin soru üzerine ise Zeybekci, “İngiltere’de BBC televizyonu ‘Panorama’ adlı programı iki tane Suriyeli çocuğun birinin ayakkabı diğerinin tekstilde çalıştığını, bunların hangi marka için üretim yaptığını gösteriyor. İngiltere’ye gidiyor. ‘Bakın sizin giydiğiniz tekstiller, konfeksiyonlar var ya’ Türkiye’nin yazdığı insanlık destanından bir kelime bahsetmeden, kendi ülkelerinde belki yüzlerce örneğine görebileceğimiz kötü örneği sadece ve sadece Türk ekonomisine zarar vermek için Türkiye’nin en büyük istihdam havzası olan tekstil, konfeksiyona zarar vermek, ihracatına zarar vermek için kasıtlı, bilinçli, bilerek saldırıyorlar. Birilerinin tetiklemesiyle bunu yapıyorlar. Biz de karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Gerek Çalışma Bakanımız gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız gerekse bunların koordinasyonundaki Ekonomi Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyoruz” diye konuştu.
Avrupa Birliği ile hızlı bir Gümrük Birliği süreci yaşadıklarını belirten Zeybekci, “TTİP biraz gevşetilerek, biraz ötelenerek 4-5 yıl içinde gerçekleşecektir. Burada kendimiz için şans olarak görüyoruz. Türkiye olarak Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesini planladığımız şekilde gerçekleştirebilirsek, TTİP girmemizde hiçbir engel kalmamış olacak. Ekonomik kapsam olarak sağlamış olmuyoruz, entegrasyon olarak sağlamış oluyoruz, Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmaları ve benzerlerine otomatik olarak taraf oluyoruz” ifadelerini kullandı.
İlerleme Raporu’na ilişkin soruyu Zeybekci, “Verilen cevap son derece yeterli bir cevaptır. Türkiye’nin Avrupa Birliği, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak koyduğu muasır medeniyetler seviyesi ile ilgili yolculuğunu 1952 yılından beri resmi olarak Avrupa Kömür ve Çelik Birliği, Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Birliği gibi bütün süreçlerde hep varım diyen her türlü yükümlülükleri yerine getiren, bizim hedefimiz bellidir. Bizim hedefimiz Avrupa Birliği standartlarını tutturmaktır. Biz o standartları hukukta, özgürlüklerde, insan haklarında Avrupa Birliği’ne üye olmuşuz, olmamışız hiçbir anlam ifade etmiyor. Ama yaşadığımız süreçte bu bir hedef. Bu milli bir hedef. 20 yıldan beri yaşadığımız bir süreç var” diye yanıtladı.
Zeybekci, Avrupa’ya seslenerek açıklamalarını şöyle tamamladı:
“15 Temmuz, 16 Temmuz, 17 Temmuz, 18 Temmuz günü neredeydiniz? 16-17 Temmuz günlerinde Türkiye’de milyonlarca insan, hangi görüşten olursa olsun, tankların önünde dururken, Avrupa Birliği’nden ellerinizde Avrupa Birliği, Türkiye bayraklarıyla niye yürüyüşe geçmediniz? Avrupa Birliği başkentlerinde niye sokağa çıkmadınız? Bu açıklamaları yapanları Türkiye’nin arkasında güçlü bir şekilde nasıl durmadınız? İnsan hakları, demokrasiye müdahale yok muydu?”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.