Bakan Yılmaz: Kimse çözüm sürecinin getirdiği rahatlamayı istismar etmemeli

Başbakan Ahmet Davutoğlu, göreve geldiği günden bu yana devam ettirdiği istişare toplantıları çerçevesinde partisinin Doğu Anadolu Bölgesi'den milletvekilleriyle bir araya geldi. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, tezkerede ve sınırda yaşan gelişmeler olmak üzere bölge sorunlarının toplantıda konuşulduğunu söyledi. Yılmaz, Kimse Yok Mu Derneği’nin yardım toplama yetkisinin Bakanlar Kurulu tarafından kaldırılması konusuna ise "Detaylı bir bilgim yok. Yorum yapmam doğru olmaz." diye cevap verdi.

Davutoğlu, parti genel merkezinde düzenlenen istişare toplantısının ikincisini gerçekleştirdi. Toplantıya, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Bülent Arınç ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da katıldı. Basına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık 3,5 saat sürdü. Toplantı sonrası basına değerlendirmelerde bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bölgenin sorunlarının konuşulduğu toplantıda, son günlerde yaşanan çözüm süreci hakkında da Başbakan Davutoğlu’nun değerlendirme yaptığına değindi. Yılmaz, "Bugün tezkereye denk gelmesi sadece tezkerenin konuşulduğu anlamına gelmiyor. Bölgenin konuları gündeme geliyor ve tartışılıyor. Esas itibariyle terörden en fazla sıkıntı yaşayan bölgelerden biri olması nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi çözüm sürecinde daha çok gündeme geldi. Çözüm süreci ve sosyoekonomik sorunlar, bölgeler arası dengesizliğin giderilmesi, eğitim ve sağlık gibi hizmetler toplantıda gündeme geldi. Başbakanımız da genel politika ile ilgili milletvekillerini bilgilendirdi ve görüşlerini paylaştı." dedi.

Çözüm sürecine büyük bir sahiplenmenin olduğunu kaydeden Yılmaz, süreci baltalayacak adımların da atıldığına dikkat çekti. Yılmaz şöyle devam etti: "Diğer taraftan çözüm süreciyle hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak kamu düzenini bozucu bir takım hadiselerden dolayı da ciddi bir rahatsızlık var hem bölge halkında hem de milletvekillerimizde. İş adamlarından para istenmesi, yatırımlara zarar verilmesi, insanlara özgür iradeleriyle tercih etmesini engelleme noktasında rahatsızlıklar var. Bununla mücadele etmek bütün partilerin görevi. Siyasete inananların böyle bir görevi var. Hiç kimse çözüm sürecinin getirdiği rahatlamayı, özgürlük ortamını istismar etmemeli. Anti demokratik ve kamu düzenini bozan uygulamalar için kullanmamalı. Kobani ve Suriye’de çok yanlış algılar oluşturuyor. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan Suriye’de yaşanan hadiseler karşısında fedakarlık yapan ülkelerden birisidir. Biz gerek insani anlamda, gerekse siyasi anlamda yardımlarımızı yapıyoruz. Kobani’den şuanda 160 bin kişi sığınmış durumda. İyi ki Türkiye var. Türkiye’de bir istikrarsızlık olsaydı bugün çok farklı bir noktada olacaktık."

Mültecilerin durumunun ülke ekonomisine getirdiği yükün kontrol altında olduğunu belirten Yılmaz, "Bugüne kadar harcanan tutar 4,5 milyar dolar. Türkiye bölgemizde yaşanan olayların etkisiyle dünyada insani yardım oranlarından birinci sıraya yükseldi. Kalkınma yardımlarında da İngiltere ve ABD’den sonra 3’ü duruma geldi. Büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Türkiye’nin makro dengelerini sarsacak şekilde bir durumdan da bahsetmiyoruz. Güçlü bir ekonomimiz ve bütçe disiplinimiz var. Dünyadaki küresel krize rağmen, Kuzeyde Ukrayna, Güneyimizdeki jeopolitik gelişmelere rağmen büyümelere devam ediyoruz. Mali dengelerimizde çok dikkat ediyoruz. Ekonomimiz istihdam üretmeye devam ediyor. Makro ekonomik dengelerimizi bu hususları ön planda tutarak yapıyoruz." ifadelerini kullandı.