Bakan Yılmaz: Kavga çıkarmak isteyenlere fırsat tanımayacağız

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, partisinin Sivas İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Konuşmasında CHP’nin geçmişte yaptıklarını anlatan Bakan Yılmaz, "Kavga çıkarmak için fırsat arayanlara fırsat tanımayacağız." dedi.

CHP’nin iktidar olduğu yıllarda bir çok haksızlık yaparak kendisinden olmayanları yaftaladığını savunan Bakan Yılmaz, CHP’nin bir çok değerli kişiyi haksız yere hapse attırdığını, Adnan Menderes’i astırdığını ve Turgut Özal’ı diktatör ilan ettiğini vurguladı. CHP zihniyetinin şimdi de AK Partiyi ve liderlerini aynı şekilde diktatörlükle suçladığını ifade etti. ODTÜ’den geçecek yol için çıkan olaylara değinerek oyuna gelmeyeceklerini söyledi.

Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, şunları söyledi: “Halkı birbirine düşürerekten kutuplaşmayı artıraraktan bu kutuplaşma sonucunda kendi oy oranını koruyaraktan çatışmacı ortamın devamı arıyorlar. Onun için de 'sudan buluttan nem kaptı' derler ya ağaçtan anarşi çıkarmaya çalışıyorlar. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Bundan ne bu dünyada iktidar çıkar ne de öte dünyada bu vebalden kurtuluş çıkar. Dünyanın hiçbir iktidarı da bir cana değmez. Tabi biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Kavga çıkarmak için fırsat arayanlara fırsat tanımayacağız, diyeceğiz ki her aşamada her yerde 'biz kavga için gelmedik'. 'Hizmet için varız, barış için varız' diyeceğiz”

“İPTAL BAŞVURUSU YAPMASAYDI ŞÜPHE EDERDİK”

CHP milletvekilinin başörtüsü yasağını kaldıran kılık-kıyafet yönetmeliğini Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini eleştiren Yılmaz, “CHP’nin genlerinde yasakçılık vardır, baskıcılık vardır. Eğer CHP bunu yapmasaydı bizim CHP’den şüphe etmemiz lazımdı. Niye? Genlerinde değişiklik oldu mu diye.” şeklinde konuştu.

CHP milletvekillerinin Esed ile yan yana olduğunu, onun fikirlerini parlamentoda ve Türkiye’de savunmayı maharet bildiğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Görenler sanır ki bu insanlar herhalde Suriye'de seçime girecekler. Ama bilsinler ki Suriye’de de seçime girseler Esed’in dışında kimseden oy alamazlar. Suriye'de seçimi kaybederler. Mısır'daki darbeyi açıkça kınayamadılar. Mısırdaki darbeci yönetimin davetine icabet ettiler.” dedi.

“KENDİNDEN OLMAYANLARI EZDİLER”

“CHP, kendinden olmayan herkese bir yafta ile etiketleyip ezdi, ötekileştirdi, bastırdı ve devleti bu amaçla kullandı. Şimdiki sıkıntısı geçmişte devleti kullandığı gibi bu dönem kullanamıyor da bütün bağırması ondan.” diyen Milli Savunma Bakanı Yılmaz, şöyle konuştu: “Bakın CHP’nin kurulduğu günden bu yana CHP kimleri mağdur etti? Sadece muhafazakârı ve milliyetçileri değil. Bu ülkede kendisine demokrat, sosyalist kim varsa hepsini mağdur etti. Bunlardan birisi Nazım Hikmet şiirlerini yasakladılar, Yargıladılar, hapiste yatırdılar. Herkesi mahkum ettiler. Alparslan Türkeş’e 9 ay hapis cezası verdiler. Daha sonra beraat etti ama her türlü işkenceyi gördü. Muhafazakarlara da 'mürteci, irticacı' dediler. Bunların başında Said Nursi hazretleri gelir. Hayatı sürgünlerle geçti. Sadece Sait Nursi değil Necip Fazıl da zulme uğradı. Vefat ettiğinde bile arkasında mahkeme kararı vardı.”

CHP TÖVBE ETMEDEN YENİ CHP’YİM DEMESİN”

Yılmaz, “CHP önce bu taktiği Mendereste kullandı. Askere darbe yaptırdı, astırdı. Sonra Demirel’e geldi. Demirel’e 'diktatör' dedi. Demirel bu zihniyetin tasallutundan, 28 Şubat’ta CHP zihniyetine teslim olunca kurtuldu. Daha sonra Özal geldi CHP tarafından hem doğrudan hem de dolaylı uzantılar aracılığıyla diktatörlükle suçlandı. O dönemin gazetelerine bakın, 'diktatör Özal' manşetini görürsünüz. Şimdi de onların değişmez silahı diktatörlükle suçlamayı ve etiketini AK Parti'ye ve onun liderine söylüyorlar. CHP tövbe etmeden diktatörlük konusunda ne söylerse söylesin hiç birisinin inandırıcılığı yoktur. Çünkü yaptıklarından pişman olması lazım ki ben yeni CHP’yim desin. Geçmişinden pişman olmadı ki, tövbe etmedi ki yeni CHP olduğunu bilelim.” açıklamasını yaptı.

Toplantıya AK Parti Hatay Milletvekili ve Sivas Koordinatör Milletvekili Orhan Karasaray, Sivas Milletvekili Ali Turan ile partililer katıldı.